FETÖ, Kılıçdaroğlu’nu hangi tehditle fabrika ayarlarına döndürdü?

A -
A +
 
Geçmişteki adları "Cemaat" ya da "Hizmet" olan FETÖ ile 7 Şubat 2012 MİT darbe girişiminden 15 Temmuz’a kadar yapılan mücadele çok zor şartlarda yürütüldü.
FETÖ, yargıya sızdırdığı binlerce hâkim ve savcı elemanıyla “hukuk”un tüm imkânlarını kullanıyor, medyası vasıtasıyla her FETÖ tutuklamasını “skandal”a dönüştürüyor, bu konuda da ittifak içinde olduğu CHP, HDP ve Meral Akşener tarafından da arkalanıyordu. Akşener açık açık FETÖ’cü emniyet mensuplarının gözaltına alınıp tutuklanmalarıyla ilgili konuşmalarında, iktidarı tehdit ediyor, gözdağı veriyordu.  
 
CHP, HDP VE MERAL AKŞENER 15 TEMMUZ’A HAZIRDI
 
FETÖ ile bu imkânsızlıklar içinde kıran kırana mücadele 2016 yılı başlangıcından itibaren yeni bir ivme kazandı. Ama FETÖ çoktan darbe hazırlıklarına başlamıştı bile. Darbe için kitlesel tabanını hazır tutmak istiyordu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, FETÖ’cü danışmanlarıyla duruma iyi vaziyet ediyordu ve onlardan yana bir sıkıntı yoktu. Zaten “Atatürkçü darbe” yapılacak ve Tayyip Erdoğan nefretiyle morfinleşmiş kitlesi de ayıla bayıla bu darbeyi bağrına basacaktı. Plan buydu.
FETÖ, dönemin Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan Kışanak ile belediyenin garajından gizlice makam odasına giderek görüşen Ekrem Dumanlı aracılığıyla PKK ile de mutabık kalmıştı. Bugün yakalanan üst düzey PKK’lı örgüt yöneticilerinin itiraflarından, darbe girişiminin kendilerine önceden haber verildiğini ve Türkiye sınırlarından içeriye girmek için 15 Temmuz gecesi hazır beklediklerini öğreniyoruz.
FETÖ’nün MHP’yi ele geçirme girişimi kripto hâkimlerinin açığa çıkması ve Bahçeli’nin sağlam kadrolarıyla dik duruşu sayesinde başarılı olamayınca örgütte büyük sıkıntı doğdu.
Bu arada İzmir’den Savcı Okan Bato’nun, ismine ulaştığı 260 FETÖ’cü TSK mensubu hakkında soruşturma başlatması ve 30 Ağustos YAŞ’ında en az 500 FETÖ’cü askerin tasfiye edileceği bilgisinin Pensilvanya’ya gitmesiyle birlikte, birkaç ay sonrasına planlanan (Kimileri 1 Kasım tarihini ifade ediyor bu konuda) darbe girişiminin tarihi öne çekildi. Ne mutlu ki bu tarihî dönüm noktaları, FETÖ’nün darbe takvimini geri almasına, 15 Temmuz günü olduğu gibi darbe saatini öne çekmesine sebep teşkil etti. Tabii toplamda tüm bunlar tepelenmeleri için vesile oldu.
 
KILIÇDAROĞLU 15 TEMMUZ’U NEDEN SULANDIRMAYA ÇALIŞIYOR?
 
Geçmişle kıyaslanırsa, 15 Temmuz sonrası FETÖ ile mücadelede âdeta zirve yapıldı. Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu’nun büyük bir hınçla “Hükûmet darbesi” diyerek karşı çıktığı, FETÖ’cülerin devletten temizlenmesini sağlayacak OHAL ilan edildikten sonra bu çok daha kolaylaştı. Kılıçdaroğlu’nun sıkıntısı (Siz FETÖ’nün sıkıntısı olarak okuyun) şuydu:
OHAL olmasaydı hukukun tüm açıklarını kullanarak FETÖ’cüleri hapisten kurtarmak mümkün olabilecekti. 
FETÖ elebaşının Mısır, Alman ve İngiliz yayın organlarına darbenin hemen sonrasında verdiği röportajlarda 40 yıldır yetiştirdiği “şerefsizler ordusu”nun 15 Temmuz gecesi tepelenmesini hazmedemediği için “Kontrollü darbe” demesinin ardından, Kemal Kılıçdaroğlu da aynı lafı kullanmaya başladı. FETÖ elebaşı “tiyatro” dedi, ardından Kemal Kılıçdaroğlu da aynını söyledi.
 
KILIÇDAROĞLU BU SÖYLEMİ NEDEN RAFTAN İNDİRDİ?
 
Ancak Kemal Kılıçdaroğlu, partideki pek çok ismin, belki taktik hata ya da başka bir nedenle söylemesini istemediği bu lafları son bir-iki yıldır rafa kaldırmış ve kullanmıyordu. Hatta geçtiğimiz ay hatırlayacaksınız “FETÖ terör örgütü” tanımını çok sık parti grup toplantılarında dillendiren Kemal Kılıçdaroğlu’na dikkat çekerek “Hayrola” demiştim. Sonra arkası gelmişti.
Kılıçdaroğlu’nun son iki yıllık bu duruşunu izleyen FETÖ, yurt dışındaki medyasında bir kampanya başlatmıştı. FETÖ’cüler arayıp tarayıp bir sebep bulmuşlar, Kılıçdaroğlu’nun üç yıl önce Adalet Yürüyüşü adı altında düzenlediği Ankara-İstanbul arası rotasında televizyoncuların sorusunu cevaplarken “Biz FETÖ’cüleri 2008 yılında köy köy dolaşıp tespit ettik, kalın bir dosya oluşturduk ve onu da dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a teslim ettik” demesini dillerine dolayıp ağır eleştirilerde bulunmuşlardı.
 
ERDOĞAN’A ATTIĞI İFTİRA İLE BASAMAK ATLADI
 
Geçen ayki yazımda(*) bunu sormuştum.
1-FETÖ’cüler Kemal Kılıçdaroğlu’ndan ne istiyorlardı?
2-Onu neden tehdit ediyorlardı?
3-Bu tehditlerin arkasında kurultay planları mı vardı?
4-Ekrem İmamoğlu projesini CHP Genel Başkanı mı yapmak istiyorlardı?
Sonra da bekleyelim ve görelim deyip Kemal Kılıçdaroğlu’nu izlemeye almıştım.
Nihayetinde beklediğim oldu ve Kılıçdaroğlu, FETÖ söylemlerini tekrar etmeye başladı ve dün “Erdoğan darbenin olacağını biliyordu ve bunun için Marmaris’e gidip saklandı” sözleriyle kendini aştı.
Bu edepsizlik sınırlarını zorlayan iftira nedeniyle daha dün Kılıçdaroğlu’ndan 197 bin lira kazanan Erdoğan, kaç liralık tazminat davası açar bilemiyorum. Bildiğim, FETÖ’nün istediği yönde “şuurlandırmayı” hedeflediği CHP tabanına ulaşabilecek sözleri, Kemal Kılıçdaroğlu söyleyerek büyük bir “hizmet”te bulunuyor.
Ben Kılıçdaroğlu’nun hangi tehditle fabrika ayarına döndürüldüğünü merak ediyorum şimdi.
Siz de merak ediyorsanız şayet, CHP Kurultayı’nda çıkacak tabloya bakın derim ben.
.....
(*)https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/613836.aspx
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.