“Mevcut rejim” meğer neymiş?

A -
A +

Habertürk yazarı ve televizyon yorumcusu Nagehan Alçı önceki gün “'Mevcut rejim isterse CHP’yi kapatabilecek güce sahip mi?' başlıklı bir makale yazdı, yer yerinden oynadı.

Başlıktaki sorusuna da yazının içinde cevap verdi:

Maalesef eğer bugünkü rejim kafaya koyarsa CHP’yi PKK ile iş birliği gibi bir gerekçe göstererek kapatır ve ulusalcı olmayan CHP ileri gelenlerini de tutuklayabilir. Mevcut rejimde bu güç potansiyeli var.

Nagehan Kapatırsa toplumdan ne tepki gelir? Mesela isyan çıkabilir mi, ayaklanma çıkabilir mi? Mesela milyonlarca kişi toplanıp yürüyüş yapabilir mi” sorusunu da yöneltiyor yazısında ve yine aynı şekilde cevaplıyor:

Eğer bir CHP yöneticisi “Buna güçleri yetmez, hadi gelin görelim” derse üzülerek söylemeliyim ki bu sadece hamaset edebiyatı olur. CHP teşkilatları elbette protesto edecektir ama bu protesto rahatlıkla bertaraf edilebilir. Unutmayalım, şu anki rejim 2017’den 5 kat daha bütünleşik ve organize.

Nagehan ve eşi Rasim Ozan Kütahyalı’yı epey eskiden beri tanırım, birlikte çalışmışlığımız da vardır. Her ikisi de Türkiye’deki zihniyet değişiminde, AK Parti iktidarı açısından pek çok tabunun kırılmasında birer gazeteci olarak önemli roller üstlenmiş isimlerdir. Şeker insanlardır, severim de.

Lâkin Nagehan’ın “MEVCUT REJİM” tanımına ve söylediklerine ben de şaşırdım ve hatta tepki de gösterdim! Bu yüzden sosyal medya hesabımdan “Mevcut Rejim Sevgili Nagehan’a ve Rasim’e gösterdiği yakınlığın böyle döngüsel bir noktaya evrilebileceğini hiç hesaba katmış mıdır acaba?” diye bir paylaşımda bulundum. Sebebini de beni bu yazdıklarım nedeniyle arayan Rasim Ozan’a aynen şöyle söyledim:

“Ben misal Beşar Esad’ın yönettiği Suriye’yi tanımlarken ŞAM REJİMİ ya da Esad Rejimi gibi ifadeler kullanıyorum. Dahası, Nagehan ‘Mevcut rejim CHP’yi kapatır ve CHP yöneticilerini de tutuklarsa Türkiye otoriter safhasını aşıp çok açıkça totaliter bir rejim hâline gelir’ diyerek bugünkü yönetimi OTORİTER gördüğünü açıkça ifade ediyor. Bunlar, Türkiye’ye operasyon çeken küresel odakların söylemi.”

 

MEĞER “MEVCUT REJİM”, ERDOĞAN VE AK PARTİ HÜKÛMETİ DEĞİLMİŞ

 

Ama meselenin asıl düğüm noktası başka yerdeymiş. Rasim Ozan, 'MEVCUT REJİM’den kastın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yönetimi ve AK Parti hükûmeti olmadığını söylüyor.

Ya ne?

“Mevcut Rejim” Erdoğan ve AK Parti hükûmeti değilse asıl iktidarı elinde tutan kim?

MEVCUT REJİM meğer Triumvira da denen bir “ÜÇLÜ”nün kontrolündeymiş:

Devlet Bahçeli, Hulûsi Akar ve Hakan Fidan.

Tayyip Erdoğan gibi güçlü bir siyasi lider söz konusu olduğunda bunu söyleyebilmek hakikaten tuhaf oluyor ama son zamanlarda bu lafları eden başkaları da var. Bir yerlerden yıllardır işittiğim “Erdoğan’ın etrafını saran grupların, kendisine ulaşamayan bakanların, aylardır görüşemeyen danışmanların hikâyeleri” anlatılıp duruyor.

Hatta MEVCUT REJİM için Habertürk’ten NBK ile Halk TV’den İS arasında geçtiği söylenen diyalog da bunun delili olarak gösteriliyor:

NBK-Her ağzınızı açtığınızda Erdoğan’a yükleniyorsunuz. Adamı büyütüyorsunuz.

İS-İktidar onun elinde, icraat onun icraatı, tabii ki onu eleştireceğiz.

NBK-İyi de kantarın topuzu epey kaçtı, ağzınızdan bir kere olsun Devlet Bahçeli, Hulûsi Akar, Hakan Fidan çıkmadı.

İS-Onları bırak eleştirmeyi, isimlerini anmamız bile yasak bizde.

NBK-Halk TV’de mi yasak?

İS-Evet, sizde değil mi? Bahçeli size ayar verdikten sonra ağzınızı açabiliyor musunuz? Hakan Fidan’la, Hulûsi Akar ile ilgili tek eleştiriniz var mı?

NBK-?!..

Meğer Rasim Ozan’a göre Nagehan Alçı da MEVCUT REJİM derken bu isimleri kastediyormuş.

Bu size inandırıcı geldi mi?

Düşündüm de, FETÖ’cülerin 7 Şubat 2012 MİT darbesi esnasında Tayyip Erdoğan’ı arayıp “Bu savcılar beni ifadeye çağırıyor, ne yapayım?” diye soran ve Erdoğan’dan “Sakın gideyim deme” talimatı alan aynı Hakan Fidan değil miydi?

Davutoğlu tarafından AK Parti’den milletvekili yapılmak istendiğinde Erdoğan’ın vetosunu yiyip yeniden MİT’teki görevinin başına dönen kimdi?

Şu anda Erdoğan’ın çizdiği siyaset istikametinde özellikle kritik uluslararası ilişkilerde görevlendirdiği isim kim? Hakan Fidan.

Devlet Bahçeli sert ve sözünü esirgemeyen bir lider. Peki, Erdoğan ile onca olumsuz geçmişe rağmen böylesine uyumlu bir çalışma yürütmesi, bu MEVCUT REJİM yüzünden midir?

Hulûsi Akar’dan bahsetmiyorum bile. Her adımını Erdoğan’a soran bir Genelkurmay Başkanı idi, şimdi de Cumhurbaşkanı’nın en güvendiği isimlerin başında geliyor Millî Savunma Bakanı olarak.

Kısacası Erdoğan gibi her şeyi kontrol altında tutmayı seven bir lider profili söz konusu olduğunda, çok yanlış bir okuma bana göre.

Gelgelelim “Mevcut Rejim” derken kastedilenin bal gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu, dillendirilen üç ismin de gelecek tepkileri azaltmak için kılıf olarak kullanıldığını, hem U dönüşü eleştirilerinden kurtulmak hem de bu “Mevcut Rejim” lafını daha çok dolaşıma sokma amacı taşıdığını anlamamak da imkânsız.

Esasında bu laf Nagehan’ın buluşu değil. Geçtiğimiz günlerde yine Habertürk’te bir tartışma programında Koç Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Çarkoğlu da sürekli “rejim” deyip durmuştu. Bu söylemin aslında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Anayasa’yı, hükûmeti, Erdoğan’ı, seçimleri “gayrimeşru” ilan etmesiyle “paralel” gelişen bir hareketlilik.

Biz ne olduğunu anladık da “Mevcut Rejim”(!) haydi haydi anlamıştır.

Bilinsin diye söylüyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.