Mustafa Özcan Fetullah Gülen’i neden 2024’ten önce öldürmek istiyor?

A -
A +

Başlığın cevabını vereceğim ama önce Mustafa Özcan’ın Fetullah Gülen’i neden erkenden öldürmek istediğinin sebebini anlamak gerek.
 

ÜMİT AKDEMİR bunları benim de anlayacağım bir dille anlattı ve size onu aktaracağım...
 

FETÖ terör örgütünün ana kaynaklarından biri örgütsel iç motivasyonları.
 

Örgütün iç motivasyon kaynakları ise dinle alakası olmayan ama dinî görünümlü telkinlerden oluşan çarpıtmalar dizininden ibaret. FETÖ elebaşının kendini neredeyse -hâşâ- Hazreti Peygamber seviyesinde gördüğünün işaretlerini “Ben bu Cebrail’le görüşmelerimde…” diye başlayan sapıkça cümlelerinde, STV’de yayınlanan dizi filmlerde Hazreti Peygamberimizi kamyona bindirecek denli şirazesinden çıkmış ahlaksızlıklarında gördük. Ama dediğim gibi beyinleri hapsedilmiş zihinsel kölelerin bunu anlamalarının ayrı bir önemi olduğu da bir başka gerçek. Bu yüzden örgütün ve başındaki elebaşının dinle alakası olmayan motivasyon kaynaklarını teşhir etmek, en azından örgüt elemanlarının çevresini ve yakınlarını zehirlenmekten bir ölçüde kurtarabilmek için elzem. Acaba Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda kendisine bir görev yüklüyor mu? Sanmıyorum, özellikle eski Başkan Mehmet Görmez’in, her şey olup bittikten, yani 15 Temmuz sonrası FETÖ’yü dinî kaynaklarla anlattığı dikkate alınırsa…

Özetle FETÖ elebaşı örgütü İKİ TEMEL YALAN üzerinden motive ediyor.

1-Ben 'Mehdiyim' ve sonuçta kazanacak da benim.

2-Bu çektikleriniz sizin imtihanınız. Ne kadar çok çekerseniz o kadar çok mükâfatlar elde edersiniz.

Fetullah Gülen bu iki maddeyi değişik versiyonlarla âyetleri ve hadisleri tahrip ederek, kendi sapkın “fikir”leri doğrultusunda yorumlayarak örgüt tabanını sürekli işlemekte, biçimlendirip formatlamaktaydı.

Ancak 15 Temmuz’da ağır biçimde yenilgiye uğrayıp nakavt olmalarının ardından örgütte Fetullah Gülen ve çevresi sorgulanmaya başlandı.

Hatırlayacaksınız, 15 Temmuz’dan epey önce Bediüzzaman Said Nursi’nin risalelerinde Fetullah Gülen ile tıpatıp örtüşen çarpıcı metaforları yazmış ve gündeme getirmiştik yine Ümit Akdemir’in katkılarıyla.

FETÖ biliyorsunuz “Tahşiyeciler” denen küçük bir grubu yok etmek için akla hayale sığmayacak tezgâhlar yapmışlar ve insanların hayatlarını karartmışlardı. Oysa Tahşiyeciler diye nitelenen grup üç beş adet evi olan küçücük bir cemaatti. Fetullah Gülen neden onlarla uğraşıyordu peki? Çünkü Tahşiyeciler  Bediüzzaman’ın gizemli tanımlarını HAŞİYE, yani dipnot olarak açıklıyorlardı. Tuhaftı ama Bediüzzaman’ın on yıllar öncesinden kaleme aldığı öngörüleri âdeta Fethullah Gülen’i tarif ediyordu. Bu durum Fethullah Gülen açısından çok tehlikeliydi. Cemaat tabanında zor duruma düşebilir, itibarını kaybedebilirdi.

Misal Bediüzzaman Said Nursi, Emirdağ lahikası sayfa 208’de aynen şöyle demişti:

“Büyük dairede onun gibi dehşetli cemaatler siyasi islamiyeye darbe vurduklarından, 12-13-14-ve 16 tarihlerinde TOKATLAR yiyecekleri ihtar edildi.

Evet, bu yazımın(*) tarihi 19 Ocak 2016. Tam 6 ay sonra, 15 Temmuz gecesi tertip ettikleri o alçakça darbe girişiminde tam da lahikada dendiği gibi OKKALI BİR TOKAT yediler.

Said Nursi, risalelerinde bu cemaat ve liderinin özelliklerini belirtirken, cemaati şaşaalı ve geniş dairede, liderini ise ebter (çocuksuz) olmasını tarif eder...

Şimdi gelelim esas meseleye, yani FETULLAH GÜLEN’İN ÖLÜMÜYLE İLGİLİ tartışmalara.

Bediüzzaman Said Nursi’nin ne dediğini, ne yazdığını da en iyi FETÖ’cüler biliyor ve en çok da onlar korkuyor. Tahşiyeci gruba saldırmalarının sebebi buydu, yukarıda anlattım.

15 Temmuz tokadının ardından gözlerini yeniden Bediüzzaman Said Nursi’ye diktiler. Çünkü tespitlerini bir REMZ(**)olarak nitelendirdikleri Said Nursi, risalelerinde DEHŞETLİ MÜNAFIK ve SÜFYAN(***)olarak tanımladığı bu “kişi”nin 12 yıl sonra öleceğini de yazmaktaydı.

FETÖ’cüler şu anda bu tarihe kilitlenmiş durumda. Tabii Fetullah’tan sonraki yere kendini aday gören Mustafa Özcan başta.

Said Nursi’nin bu tespiti kapalı ve tartışmaya açıktır. Ancak onlar bu tarihi belirlemek için ilk darbe girişimleri olan 7 Şubat 2012’yi esas alıyorlar. Dolayısıyla bu tarihe 12 seneyi eklediklerinde Fetullah Gülen’in 2024’te öleceğini varsayıyorlar. Bunu bahane eden Mustafa Özcan kendi ekibini toplayarak aynen şöyle diyor:

“Eğer Hocaefendi bu tarihte ölürse 'Süfyan' sayılacak, biz de SÜFYAN’IN TALEBELERİ olacağız.”

Özcan’ın böyle bir şeye inandığı yok ama bunu Gülen’in yerine geçmek için iyi bir fırsat olarak gördüğü de muhakkak.

Ama sonuçta bu tespitler FETÖ’cüler için manen çok sarsıcı oldu.

İşte bu yüzden Fetullah Gülen’in 2024'ten önce ortadan kaldırılmasını planladılar. Geçtiğimiz aylarda Gülen’in kefeni yırttığı o zehirlenme girişimindeki Mustafa Özcan’ın parmağını defalarca yazmıştık, hatırlayın.

Örgüt içinde artık Bediüzzaman Said Nursi’nin tespitlerinin son bölümündeki “12 sayısını 2016’ya mı yoksa 2012’ye mi ekleyelim?” diye tartışıyorlar. Özellikle FETÖ tabanının âyetler ve hadislerde tespit edilen Süfyan’ın tüm sıfatlarının Fetullah Gülen üzerinde netleşmesi, eyvah çığlıkları atmalarına sebep oluyor.

Bir dahaki yazımda Süfyan’ın özelliklerini âyetler ve hadisler ışığında kaynaklar göstererek yazacağım. Fetullah Gülen ile benzerliklerini görüp şaşıracaksınız. Bekleyin…

.....

(*) https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/589768.aspx

(**)REMZ: Sözün zâhirinin altında yatan, ehlinden başkasının anlayamadığı gizli mâna.

(***) SÜFYAN: Sahih hadislerde bildirildiğine göre âhir zamanda gelecek ve ümmete karanlık günler yaşatacak, İslamiyet’i tahribe çalışacak dehşetli ve münafık şahıs. [Said Nursi]

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.