Adalet Bakanı Bozdağ savcılara kararlı olduğunu böyle anlattı

A -
A +

Üç gün önce bir haber okuduk.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, Tokat'ta kendisinden boşanmak isteyen Özlem Ağ adlı eşini 23 yerinden bıçaklayarak komaya sokan Samet Ağ'ın tahliyesini isteyen savcı ile tahliye eden hâkim hakkında, Hâkimler ve Savcılar Kurulu'na (HSK) inceleme yapılması izni verdiği belirtiliyordu.

Sosyal medyada “İşte yıllardır beklediğimiz hareketler” diye paylaştım bu haberi. Hakikaten, toplum içindeki payı belki çok fazla olmasa da kimi hâkim ve savcıların verdiği akla ziyan kararlar, toplumda infiale sebep oluyor ve sosyal medyada ya da medyada öyle yankılanıyor ki âdeta yargıya, adalete olan güvenin altı dinamitleniyor. Sosyal medya sanki bir mahkeme salonuna dönüştü bu yüzden. Absürt bir karar, önce sosyal medyaya düşüyor, ardından tepkiler artınca da bir başka savcı durumu düzeltmek için harekete geçiyor.

Bekir Bozdağ yıllar sonra tekrar Adalet Bakanlığına atanınca bunun değişeceğine dair umutlarım arttı. Kendisini önceki bakanlığından tanıyor güveniyorduk çünkü. Geçen dönemde ise yaşananlara, tepkilere kulaklarını tıkayan bir sistem âdeta doğal hâle gelmişti.

Tokat’taki olay, Bekir Bozdağ tarafından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a aktarılmıştı ve hatırlarsanız Cumhurbaşkanı bu hâkim ve savcılar hakkında çok sert ifadeler kullanmıştı.

Adalet Bakanı Bozdağ, aldığım bilgilere göre bu tür kararların peşini bırakmayacak. Sosyal medyayı takip eden bir ekip kurdu zaten ama bunun dışında medyaya düşmeden de müdahale edebilmek amacıyla çalışmalar yapılmakta.

Daha da önemlisi geçtiğimiz günlerde 300 Başsavcı, Bölge İdare Mahkemesi Savcısı ve Adalet Komisyonu Başkanlarıyla Ankara’da bir toplantı yapmasıydı.

Bu toplantıda Bakan Bozdağ savcılara hazırlattırdığı bir videoyu izlettirdi. Medyaya düşen akılalmaz yargı kararları ve sonuçlarından oluşan bilgileri, görüntüleri içeriyordu. Bakan, bu videonun ardından yaptığı konuşmada net bir uyarıda bulundu ve “Artık toplum vicdanını kanatan böylesi kararları duymamalıyız. Ben hukukçuyum, savcı değilim, ama savcı olsam böylesi kararları asla vermezdim” dedi.

Tabii savcılar yargının yalnızca bir ayağı. Bir de hâkimler var ki en önemli belirleyici onlar. Sanırım Adalet Bakanı Bekir Bozdağ mahkeme başkanlarıyla da bir toplantı yapar ve onlarla da istişarelerde bulunur. Bunu siyasetin yargıya müdahalesi diye çarpıtmak isteyenler çıkacaktır mutlaka ama ülkemizin artık isyan ettiren bu tür kararları daha fazla işitmeye tahammülü yok.

 


Türkiye bir diplomasi ve barış HUB’ı oldu

 

HUB (Hab okunur) bilgisayarlar arasında bağlantıyı sağlayan ağ aygıtı olarak tanımlanıyor aslında ama buradan yola çıkılarak “Havayolları HUB’ı ya da Enerji HUB’ı” gibi terimler de üretildi. Örneğin çeşitli boru hatlarının geçtiği ülkemiz için “Türkiye Enerji Hub’ı oldu” diyoruz. Bunun gibi son zamanlarda Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın sona erdirilmesi için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde yürütülen diplomasi trafiğine ve barış ataklarına bakıldığında rahatlıkla “Türkiye bir diplomasi ve Barış HUB’ı oldu” tanımını kullanabiliriz.

Olan bitene baksanıza. Liderlerin bir gelip diğeri gidiyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Joe Biden başta, telefon trafiğinden bahsetmiyorum bile. İki gün içinde İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ile Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev ağırlandı. Yunan Başbakan Mitçotakis ve diğerleri sırada. Şu anda benim de izlediğim Antalya Diplomasi Forumu marjında Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba ile Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yol göstericiliğinde ve Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu’nun girişimleriyle barış için müzakere masasına oturtulması ise başlı başına bir diplomasi zaferi olarak kaydedildi. Tüm Dünya basını buradaydı.

Türkiye yalnızca bölgede değil dünyada da küresel aktör olduğunu bir kez daha kanıtladı. Muhalefetin altılı ittifak bileşenlerinden; partisine ihanet edip küçük partiler kuranlardan birinin haset ve kıskançlıkla “Yalvar yakar Herzog’u getirttiler” demesindeki zavallılıktan, yapılan işin büyüklüğünü anlamak mümkün. Gelirken KKTC hava sahasını kullanan ve Akdeniz’de enerji iş birliği için önemli mesajlar veren Herzog’un Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elini iki elinin arasına alırken görünen beden diline bakanlar gerçeği hemen fark etti zaten. Ama fitneciler kendi ateşlerinde yanarlarken, ülkemiz; Türkiye izlediği dış politikayla şu anda bir tarih yazmakta. Bu tarihin başaktörü de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.