Yunanistan’ın son hareketiyle Türkiye artık bu anlaşmadan çekilebilir

A -
A +

Navtex ilanıyla ülkelerin deniz kuvvetleri, denizlerde ya da havada yapacağı eğitim ve tatbikatların bilgisini önceden duyurarak bu sahalara girilmemesi konusunda uyarılarda bulunuyor.

Yunanistan geçen gün Rodos, Kerpe ve Meis adaları civarında Navtex ilan etti. Bu çerçevede aşağıdaki haritada gördüğünüz alanlarda Yunanistan 21 Haziran-7 Eylül tarihleri arasında Batı Akdeniz'de deniz ve hava tatbikatları gerçekleştirecek.

 

Yunanistan’ın son hareketiyle Türkiye artık bu anlaşmadan çekilebilir

 

Navtex yüzünden, turizmin en yoğun olduğu bir dönemde, Fethiye ve Kaş limanlarına gelecek binlerce turist taşıyan dev Cruise gemilerinin, teknelerin ve yatların güzergâhları önüne bariyer çekilmiş olacak. Ayrıca bu alanlarda Türk sondaj gemilerinin sondaj yapmalarının önüne geçilecek.

21 Haziran-7 Eylül arasındaki tarihin bir başka önemi daha var.

Yunanistan bu Navtex ile Türkiye ile 27 Mayıs 1988 yılında imzaladığı Atina Mutabakatı’nı da ihlal etmekte. Tıpkı geçen yıl ve önceki yıllarda olduğu gibi.

Yunanistan’ın aksine Türkiye’nin yıllardır harfiyen uyduğu bu mutabakat nedir?

 

ATİNA MUTABAKATI’NIN KAPSAMI

 

İki ülke, bu mutabakatla hem Adalar Denizi hem de Türkiye’nin Batı ve Güney kıyılarındaki turizm hareketliliğine sekte vurmaması için 15 Haziran-15 Eylül tarihleri arasında askerî tatbikatlar yapmayacak ve Navtex ilan etmeyecekti. Taraflar bu arada Ege’nin açık deniz alanlarını ve uluslararası hava sahasını kullanma haklarına saygı gösterecekler, notam, bildirim veya uyarı gerektiren askerî tatbikatların planlanmasını, icrasını azami ölçüde önleyeceklerdi. Bu anlaşma ulusal ve dinî tatilleri de kapsamaktaydı.

Yukarıda belirttiğim gibi Yunanistan geçen yıl da bu üç aylık dönemde askerî tatbikatlarını durdurmamış, Navtex’ler ilan etmiş, sahil güvenlik gemileri ile gemi ve yat turizmini aksatacak saldırılarda bulunmuş, balıkçılarımızı sık sık taciz etmişti.

Şimdi de aynını yapıyor.

 

EN ÇOK YUNANİSTAN ZARAR GÖRÜR

 

Türkiye, Yunanistan’ın hukuk tanımaz tutumuna karşı sabırla kurallara uymayı sürdürüyor ama bu kimin işine yarıyor?

Şöyle bir düşünelim. Yunanistan’ı her yıl 30 milyona yakın turist ziyaret ediyor. Bunun 15-20 milyonu Ege adalarını tercih ediyor ve bu faaliyetin yıla vurulduğunda geliri 15 milyar doları aşıyor. O hâlde Türkiye Atina Mutabakatı’ndan Yunanistan’ın sık sık yaptığı ihlaller nedeniyle çekilse ve Ege adaları çevrelerinde iki üç adet Navtex ilan etse bundan en çok kim zarar görür?

Tabii ki Yunanistan.

O vakit neyi bekliyoruz?

 

MİÇOTAKİS SANDALYEYE TERS OTURTULMANIN ANLAMINA BİR BAKSIN

 

Adaları yıllardır silahlandırdıklarını gördük ve “sabırla” bekledik. Yunanistan bu sabrımızı ve uluslararası hukuku hatırlatan nazik uyarılarımızı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önceki gün muazzam Efes Tatbikatı’nın son gününde yaptığı konuşmada ifade ettiği gibi yanlış anladı. Yani bir “acizlik belirtisi” olarak algıladı. Kendilerinde olmayan bir gücün zehirlediği kifayetsiz ve sorumsuz Yunan siyasetçileri, 100 yıl sonra yine vekâlet savaşçısı aparatı olmayı üstlendiler trajik biçimde.

Trajik diyorum çünkü bu Miçolar akıbetlerinin ne olacağını anlamak için yine Erdoğan’ın hatırlattığı üzere 100 yıl öncesine bakmayı akıllarına bile getiremeyen balık hafızalılardan oluşmakta ne yazık ki.

Onların Küçük Asya Faciası dedikleri bozgunun sonrasından bahsediyorum.

Yunan ordusu 9 Eylül’de denize döküldükten sonra ALTILAR DAVASI da denilen yargılama sonucunda Başbakan Dimitrios Gunaris, Başbakan Petros Protopapadakis, Başbakan Nikolaos Stratos, Dışişleri Bakanı Georgios Baltatzis, Bakan Nikolaos Theotakis ve General Yorgo Hacıanestis bu facianın sorumlusu sayıldı. Bu altı siyasetçi ve komutan Atina’nın Gudi semtindeki askerî cezaevinde Yunanistan’daki bir aşağılama şekline uyularak sandalyeye ters oturtulmuş şekilde sırtından kurşuna dizilerek idam edildi.

Türkiye sabreder, evet. Aynını Kıbrıs Barış Harekâtı’na giden süreçte de yaşadık. Bir bedel ödedik ama sonuç ortada. Artık Kıbrıs Türk Devleti var.

Hiç akıllanmayacaklar mı?

 

O ADALAR SADECE EMANET EDİLDİ AMA HIYANET VAR

 

Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu’nun sık sık hatırlattığı, önceki gün Cumhurbaşkanı’nın da ifade ettiği üzere, 12 adalar onlara silahlandırılmaması şartıyla EMANET edildi.

Yunanistan yıllardır silahlandırıyor oysa. Keşke tepkimizi daha evvelden bu düzeyde gösterseydik ama dün Cem Küçük’ün de ifade ettiği gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ordumuzla, istihbaratımızla, diplomatlarımızla uyumlu bir çalışma ile inşa ettiği çalışma disiplini, bölgesel dinamiklerin gerektirdiği gibi, kendine özgü şartları da dikkate alarak politika üretmeyi esas alıyor.

Zamanı demek ki şimdi.

Adalar Denizi 12’lisinin haritası aşağıda.

 

Yunanistan’ın son hareketiyle Türkiye artık bu anlaşmadan çekilebilir

 

Yunanca ve Türkçe adlarıyla bu adalar şöyle:

Batnos (Patnos), Rodos (Rhodes), Kerupe (Karpatos), İstanköy (Kos), Kaşot (Kasos), İstanbali (Stampalea), Hereke (Kalkiya), Sömbeki (Simos), Leryos (Leros), Kilimli (Kalimnos), İncirliada (Nisiros), Tilos (Tilostos) ve Meis.

Eğer silahsızlandırılmazsa egemenliği tartışmaya açılacak olan adalar.

Türkiye şaka yapmıyor. Ciddi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.