Yavuz Ağıralioğlu hakkında öğrendiğim şaşırtıcı bilgi

A -
A +

Şimdilik beklemeye aldılar, onu söyleyeyim. Biraz ara verdiler unutulması için. Benim asıl merak ettiğim Yavuz Ağıralioğlu’nun kendisine yönelik bu operasyonları, aradan zaman geçtikten sonra nasıl anlamlandırdığı. Malûm, İyi Parti’deki tüm görevlerinden alındığını televizyondan öğrendikten sonra arkasında bariz FETÖ izi olan bir kumpasla 2013 yılından kalma bir konuşmasının önü arkası kırpılarak servis edilmesinden ve linç edilmesinden söz ediyorum.

Acaba “siyasi tecrübesi”ne dayanarak bunları bir işaret olarak algılıyor mu? Çünkü geçen yazımda da ifade ettim. Kendisini, Koray Aydın’ı ve onlarla birlikte hareket edenleri aday göstermeyecekler ya da seçilemeyecek yerlere koyacaklar.

Yavuz Ağıralioğlu gibi akıllı, zeki, gözü pek ve belagati yüksek bir siyasetçinin İyi Parti’de ziyan olduğunu düşünenlerdenim. Yani kendisini Sözcü ve Genel Başkan Yardımcısı olduğu sırada İyi Parti’yle ilgili tüm olumsuzlukları izah etmeye ve tevil etmeye adamış bir isim olarak bu enerjisini doğru düzgün bir siyasal partide kullansaydı çok daha faydalı olabilirdi.

 

MHP’DEN AYRILMA SÜRECİ, BBP VE NİZÂM-I ÂLEM OCAKLARI BAŞKANLIĞI

 

Yavuz Bey genç bir siyasetçi sayılabilir. 1972 doğumlu. 1995 yılında da Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünü bitirdi. Gençliğinden beri ülkücüydü ve MÇP(12 Eylül cuntası tarafından kapatılan MHP yerine kurulan parti) üyesiydi. Ancak MÇP içinde bir sıkıntı vardı ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun önderliğindeki bir grup, partinin DYP-SHP ittifakını desteklemesine karşıydılar.

Anlaşmazlıklar sürdü gitti ve 1992’de Muhsin Yazıcıoğlu, 6 milletvekili ve binlerce ülkücü “Millî Mutabakat Çağrısı” yayınlayarak MÇP’den ayrıldıklarını ilân ettiler. Bu bildiriyi imzalayanların arasında genç Yavuz Ağıralioğlu da vardı. Ayrılanlar, milliyetçi kimliklerinin yanına İslami kimliklerini de ekliyorlardı. Entelektüel fikir ayrılıklarının arasındaki en önemli unsurların başında bu geliyordu. Ardından Büyük Birlik Partisi kuruldu ve genel başkanlığına da Muhsin Yazıcıoğlu geldi. Bu arada Ülkü Ocakları’nın muadili olarak Nizâm-ı Âlem Ocakları da faaliyete geçti. Yavuz Bey bu derneğin 1995-1997 yıllarında genel başkanlığını yürüttü.

Muhsin Yazıcıoğlu, Yavuz Bey'i evladı gibi severdi.

 

İÇİŞLERİ BAKANI AKŞENER, AĞIRALİOĞLU’NU GÖZALTINA ALDIRTIYOR!

 

Yavuz Ağıralioğlu Nizam-ı Âlem Ocakları’nın başkanı olduğu dönemde RP-DYP koalisyon hükûmeti vardı ve Meral Akşener İçişleri Bakanı’ydı.

Akşener o sırada bilinmeyen bir sebeple Yavuz Bey'i gözaltına aldırtıyor. BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve Nizâm-ı Âlem Ocakları bu gözaltına büyük tepki gösteriyor. Tabii bir gece bile tutamıyorlar tepkiler üzerine ama Muhsin Bey öyle kızıyor ki Meral Akşener’e o gün “Sana bunun hesabını soracağım ama ortam uygun değil” dediği söyleniyor.

O dönemi anlatanlar kendilerini “Biz Yavuz da dâhil, birbirine çok yakın, entelektüel bir ekiptik. Hepimiz tıp, siyasal, hukuk gibi okulları bitirip master yaptık. Karakter özelliklerimi; cesaretimiz, dürüstlüğümüz, vatan sevdamız hep aynıdır. Bizim camiada bu Muhsin Yazıcıoğlu damarı olarak tasvir edilir” diyorlar.

Yavuz Bey daha sonraki yıllarda BBP içinde aktif siyaset yaptı ama 2011 yılındaki genel kurulda başkan adayı olmasına rağmen Mustafa Destici karşısında kaybetti.

O tarihten sonra da BBP’den ayrılarak Türkiye İnsiyatif Merkezi’nin başkanlığını yürüttü. Ta ki 2018 yılında İyi Partiye katılana kadar.

Eski arkadaşları hâlâ Yavuz Ağıralioğlu’nun nasıl olup da İyi Parti’ye “yapıştığını” anlamakta güçlük çekiyorlar...

Geçen yazımda onun bu kadar üstün niteliklerine rağmen hırsının aklının önünde gittiğini söylemiştim. Bana bu bilgileri veren arkadaşlarından biri aynen şöyle dedi:

Evet, Yavuz’un gözü pektir ama hırslıdır da. Necip Fazıl Kısakürek’in tüm serisini ve Mesnevî’yi âdeta ezbere bilen Yavuz Mesnevî’deki RAHMET KAPISINI KAPATAN HIRS konulu nasihatlerini bilmiyor olamaz!..”

Oysa İyi Parti onu çoktan gözden çıkardı.

Eski komiklik videolarını hatırlayın:

Akşener-Bu partiye FETÖ girebilir mi Ali?

Ali Türkşen-Sıkar abla!

Mazi kalbimde yaradır.

Çünkü bu partide FETÖ’NÜN KILICINI SALLAYANLAR var.

Kim olduklarını söylemeyeceğim. İyi bakanlar, kimlerin İyi Parti’ye Ağıralioğlu, Koray Aydın, emekli Tuğgeneral Ali Aydın, Vedat Yenerer, Emekli Albay Ali Türkşen, Fatih Eryılmaz gibi isimlerden daha uğurlu geldiğini rahatlıkla görebileceklerdir.

Misal, bunu en iyi İyi Parti kurucularından olan ve bu partiden istifa eden Fatih Eryılmaz anlatır.

Hani 15 Temmuz gecesi Emniyet Genel Müdürlüğü’nün önünde ilk direnişi başlatan ve FETÖ’cüler tarafından vurularak gazi olan emniyet mensubu, hukukçu ve siyasetçi. O da Muhsin Yazıcıoğlu’nun evladı gibi sevdiği isimlerden biri. Aynı ekipten. Eryılmaz, Polis Kolejine başladığı 1988 yılında karşılaştığı FETÖ’nün devlet içinde sinsice yapılandığını gördüğü ve bu yapılanmaya karşı mücadele ettiği için örgütün pek çok iftira, baskı ve kumpasına maruz kaldı. Bu arada hukuk bitirerek mezun oldu. Hakkında kumpas kuran emniyet ve yargı personelinin tamamı FETÖ’ye üye olmaktan dolayı cezaevinde veya firarda bu arada. 2017'de Gazi olarak emekli oldu. Devlet övünç madalyası ile ödüllendirildi. 

Yavuz Bey'in, yanına Koray Bey'i de alarak eski arkadaşlarıyla yeniden bir araya gelip sohbet etmesinde ve YUVA kavramını yeniden tartışmalarında fayda var.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.