Çok mu zenginiz? Avrupa tasarrufa giderken nedir bu rahatlık?

A -
A +

Yılda 400 milyar metreküp gaz tüketen AB ülkelerinin bu kış 45 milyar metreküp civarında daha az gaz kullanması hedeflendi. Bunun için peş peşe tasarruf önlemleri açıklıyorlar. Almanya'da hükûmet, enerji tasarruf tedbirleri kapsamında kamu binalarının en fazla 19 santigrat dereceye kadar ısıtılmasına ve kamu binaları ile anıtların yanı sıra reklam panolarının ışıklandırmasının kapatılmasına karar verdi. Yüzme havuzlarının ısıtılması yasaklandı. Isı kaçağını önlemek için mağazaların kapılarını kapalı tutması zorunlu tutuldu. İngiltere, İspanya, İtalya ve Fransa da aynı önlemleri aldı ve halka 15 dakika yerine 5 dakika duş almayı önerdiler. Hatta duş yerine bundan 100 yıl önce olduğu gibi bezle silinmeyi önerenler de oldu. İsviçre'de sokaklara "Komşunuz evini 19 dereceden çok ısıtıyorsa ihbar edin 200 Frank ödül kazanın" afişleri asıldı. Mağaza vitrinlerinin ışıkları gece 01.00'den sabah 06.00'ya kadar söndürüldü. Bu arada sokak aydınlatmalarının yüzde 40 azaltılması ve kamu binalarının erken kapanması da öngörülüyor. Hatta alınan önlemler öyle etkili olmaya başlamış olmalı ki İspanya Enerji Bakanı Teresa Ribera ülkede elektrik kullanımının yüzde 6 azaldığını söyledi.

Avrupa ülkelerinin 45 milyar metreküp gaz tasarrufunun yıllık karşılığı ise Türkiye spot doğalgaz piyasasındaki fiyatlar (5 Eylül tarihi itibarıyla 1000 metreküp doğalgazın referans fiyatı 22 bin 400 lira) esas alındığında 1 trilyon 8 milyar lirayı buluyor. Yani 56 milyar avro. Çok büyük bir para ama Avrupa doğalgaz spot piyasalarındaki fiyatın çok daha yüksek olduğu dikkate alınırsa ödenecek paranın bunun en az yüzde 50 artacağını söyleyebiliriz.

Avrupa Birliği İstatistik Ofisi’nin yılda iki defa açıkladığı elektrik ve doğalgaz fiyatlarına bakıldığında Türkiye ve AB ülkeleri kıyaslamasını yapabilmek mümkün.

Avro bazında elektrik Türkiye’de o kadar ucuz ki 37 ülke içinde 36. Sırada.  Ama satın alma gücüne (PPI) bakıldığında Türkiye elektriğin en pahalı olduğu 4. Ülke. Bizden önce Romanya, İspanya ve Almanya geliyor.

Doğalgazda durum tamamen Türkiye lehine.

Avro bazında doğalgaz kWh ücretinin en düşük olduğu ülke Türkiye. En yüksek fiyatlı doğalgaz kullanan ülkeler İsveç, Danimarka ve Hollanda.

Satın alma gücünde de Türkiye’de doğalgaz fiyatı AB ortalamasından çok düşük; 28 ülke içinde 19. sırada. Satın alma gücünde doğalgazın en yüksek olduğu ülkeler İsveç, Bulgaristan ve Makedonya.

Ama bunun sebebinin hükûmetin sübvansiyonlarla halkın alım gücüne katkı sağlamasından kaynaklı olduğunu da biliyoruz tabii.

Ancak gelelim acı gerçeğe. Türkiye’de geçen ay doğalgaza kallavi zamlar geldi. Evet, Avrupa gibi donmayacağız, gazımız kesilmeyecek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın izlediği dengeli ve basiretli dış politika nedeniyle. Ama bu hem elektrik hem de doğalgazdan tasarruf yapmayacağımız anlamına gelmiyor. Biliyorum, biz disipline gelen bir millet değiliz. Dünyada en fazla yiyecek israfı yapmakta ABD ile yarışan bir ülkeyiz. Bu israfın yıllık bedelinin 25 milyar doları bulduğu belirtiliyor. Çok yazık, çok. Doğalgaz ve elektrikte de aynı savurganlığı göstermekten çekinmiyoruz. Geçtiğimiz yıl elektrik faturalarının ne kadar yükseldiğini hatırlıyoruz. Bir vatandaş Adana’dan şikâyet ediyor, ayda 1400 lira fatura geldi diye. Sonra öğreniyoruz ki evindeki üç klimanın tamamını 24 saat çalıştırıyormuş hava sıcak diye. Ne keyif ama! Utanmadan bir de “Bu benim en doğal hakkım” diyor. Kaçak elektrik kullananlara maalesef hiçbir şey yapılamaması ise en büyük handikabımız.

Avrupalı ise hem ısınmada ve enerjide hem de yeme içmede zaten evvelden beri inanılmaz derecede tasarruflu. Onlara ayrıca bir uyarı yapmaya gerek bile yok. Kışın neredeyse soğukta otururlar, kat kat kazak giyerek. Bu ülkelerde yaşayanlar bilir, gelirleri çok iyi olduğu hâlde kesinlikle yiyeceklerinden fazla gıda alışverişi yapmazlar ve asla herhangi bir yiyeceği çöpe atmazlar. Bizdeki serpme kahvaltıları gözünüzün önüne getirin. Tam bir israf örneği ve her yıl serpme kahvaltı nedeniyle çöpe giden yiyeceklerin parasal karşılığı milyarları buluyor. Bir de turizme hizmet veren otellerin açık büfeleri, onlar da ayrı bir rezalet ve israfın daniskası...

Avrupa su fakiri bir coğrafya değil aslında, bu sene kuraklık olsa da. Ama buna rağmen tasarruf yaparlar. Bizim halkımız bir âlem. Alt gelir gruplarındaki kadınların çılgın bir “halı yıkama kültürü” mevcut. Suları şarıl şarıl akıtarak sokakları dereye çevirirler. Zenginlerimiz ise onlardan aşağı kalmıyor ve bahçelerine ha bire havuz yaptırıyorlar, sanki su zengini bir ülkeymişiz gibi.

Kısaca zor bir döneme giriyoruz. Acil bir TASARRUF TEDBİRLERİ KAMPANYASI’na ihtiyacımız var.

CUMHURBAŞKANIMIZA SESLENİŞ!

Şimdi ilgili bakanlıklarımız ve bakanlarımız kendi inisiyatifleriyle bu konularda adım atmayacakları için ben doğrudan doğruya Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum:

Sayın Cumhurbaşkanım, bizim de memleket çapında yiyecek içecek israfından, su, elektrik ve doğalgaza varıncaya kadar bir tasarruf kampanyasına başlamamız gerekiyor. Ne yazık ki en müsrif milletler arasında ilk sıralara yerleştik. Artık dünyanın kaynakları sınırlı. Daha tedbirli yaşamamız gerektiği ortada. Bu kampanyayı ancak siz başlatırsanız başlar Sayın Cumhurbaşkanım. Yoksa yılda en az 100 milyar dolarımız çöpe gider. Bunun için alınacak tasarruf tedbirleri konusunda (Su, elektrik, yiyecek ve doğalgaz) bilgilendirmelerle, kamuya verilecek talimatlarla, eğitimde bilinçlendirmeyle geniş çaplı ve etkili bir kampanya yapılabilirse, bundan hem bizler hem de Türkiye’miz kazanır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.