Saddam bitti, savaş bitmeyecek!..

A -
A +

Saddam rejimi, tam iki defa Amerika'ya kolay zafer kazandırma misyonunu ifa ettikten sonra tarihin çöp sepetini boyladı! 1991 Körfez savaşında ve şimdiki Irak istilasında, tek bir uçak dahi kaldıramayan, tam tersine koalisyon güçlerinin işini kolaylaştırmak için her şeyi yapan, en sonunda kendi süfli hayatının bağışlanması için ülkesinin ve bütün Arap âleminin onurunu da satan despot ortalıktan toz oldu. 24 yıl boyunca Irak halkına kan kusturan diktatörlük rejimi 20 günde bitti. Basra'da halk hâlâ direnirken, Bağdat neredeyse tek kurşun atılmadan teslim edildi. Oysa 50-60 bin kişi ile Bağdat aylarca olmasa bile haftalarca direnebilirdi. Ama Saddam, yalan-dolanla kendi halkından birçok insanı intihar saldırılarına sürükleyecek kadar şartlandırdıktan sonra, Kuzey ve Güney cephelerindeki zavallı asker ve milislere en büyük ihaneti yaptı. Onları arkadan hançerleyerek kendi zalim rejimine bizzat noktayı koydu! Saddam, kullanım süresi bittiği için buruşturulup atıldı. Koalisyon güçlerine sağladığı menfaatler karşısında mutlaka himaye görecektir. Bakmayın siz ABD yetkililerinin "Onu arıyoruz..." demelerine. Bu sözlere inanmak için saf olmak lazım. ABD'liler Usame bin Ladin'i de arıyorlar... Molla Ömer'i de!.. Onlar görevlerini tamamlayıp köşelerine çekildiler. Şimdi sıra Karzailerde, Halilzadlarda, Ahmet Çelebilerde... Onların da bir gün kullanım süreleri bitecek ve aynı akıbete uğrayacaklar. Bundan kırk beş yıl önce Bağdat sokaklarında Nuri Sait Paşa'nın cesedini sürükleyip köpeklere parçalatan Iraklılar, ne yazık ki bu defa Saddam'ın sadece heykelini sürükleyebildi. Ama onun sülalesi nesiller boyu büyük utançla yaşayacak... Birkaç saat öncesine kadar, despota kanımızla canımızla sana feda olmaya hazırız diyenlerin, Amerikan askerlerinin elini öpmeleri, Saddam'ın heykeline tükürüp terlikle vuranların ikiyüzlülüğünü bütün Irak halkına mal etmemek gerekir. Onlar vatanı savunmak yerine yağmalamayı seçen çapulculardır ve sayıları da fazla değildir. Muhakkak ki, Iraklı gerçek vatanseverler şimdi hem bu işgalin utancıyla evlerine kapanmış ihanetin şokunu atlatmaya çalışıyor, hem de istilaya karşı direnişi canlandırmanın hesaplarını yapıyorlar. Saddam, kendisine örnek aldığı Cemal Abdunnasır'ın 36 sene önce, İsrail karşısında bütün Arap dünyasının başını eğdiği gibi, onursuzca bir davranışla Irak halkını kan ve ateşe boğarak çekildi. Ama savaş bitmedi, bitmeyecek. Asıl direniş bundan sonra başlayacak. Bunun işareti de, İngilizlerin Güney Irak'ta kontrolü sağlamak için Londra'dan getirttikleri Şii Molla Abdülmecid Elhuvei ile yardımcısının Necef'te öldürülmesiyle verilmiş bulunuyor. Irak'ta sahte kahramanlar ortadan kalktığı için, şimdi gerçek vatanseverlerin yolu açılacak. Önce küçük gruplar, daha sonra bunların birleşmesiyle büyüyecek teşkilatlar işgale karşı mücadeleyi sürdürecekler. Bu teşkilatların direnişi, despot bir rejimin zoraki savunmasını değil, ülke topraklarının kurtarılmasını hedef alacağı için, sonuca da ulaşacaktır. Yani, koalisyon güçlerinin medyatik zafer kutlamaları kimseyi aldatmamalı. Sömürgeciler çabuk sarhoş oldu... Kuzeyde de güneyde de esas iş bundan sonra.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.