Pereirasız da gülmek yok

A -
A +

Kağıt üzerinde galipti Fenerbahçe, henüz maç başlarken. Zira kazanmak için ihtiyacı olan her şeye sahipti. Sabotajcı Vitor Pereira'yı göndermiş, savunmasını dörtlemiş, göbekte Sosa, Mert Hakan, ileride İrfan, Mesut, Pelkas ve en uçta Valencia'yla tüm silahlarını donanmış Kanarya, Karagümrük karşısında ejderha olmaya hazırdı! Amma velakin futbol kağıt üzerinde oynanmıyordu. Fenerbahçe'nin efsanesi, çiçeği burnunda teknik direktör Volkan Demirel, galibiyetle başladığı kariyerinin ikinci maçında da 3 puanı istiyordu. 

Bir Caner klasiği

Bal yapmayan arı gibiydi Fenerbahçe. Savunmadan başlayan, orta sahada zenginleşen, ileri uçta güzelleşen pas trafiği, son vuruş eksikliğine kurban edilirken Karagümrük golü buldu. Fenerbahçe savunması tutması gereken en tehlikeli adam Pesic'i unutunca, Berke'ye topu ağlardan çıkarmak düştü. Topu sarı lacivertliler çevirmiş, skoru Karagümrük bulmuştu ki, sadece 5 dakika sonra tüm dengeleri bozacak bir gelişme yaşandı. Ağlara gitmek üzere olan topu eliyle kesen Burak penaltıya sebep olup kırmızı görürken, öfke patlaması yaşayan Caner de kızardı ve Karagümrük, sahada 9 kişi kaldı.

Hasret ve hüsran

Mesut'un penaltı golüyle skoru eşitlediği maçta, eksik rakibine üstünlük sağlaması bekleniyordu. Ama başta Viviano olmak üzere Karagümrük'ün yenilmek gibi bir düşüncesi olmadığını gördük. Maçın yarısından çoğunda 9 kişi oynayan ev sahibinin cansiperane savunması, Fenerbahçe'nin son vuruş beceriksizliğiyle buluşmuşken, hakem de Serdar Dursun'un nizami golünü yoktan bir faulle hiç edince "Acaba tek sorun Pereira değil miydi?" sorusu eşliğinde çaldı son düdük. Fenerbahçe yine galibiyete hasret, yine hüzünlü, yine zirveden uzak...

Maçın adamı: Emiliano Viviano

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.