Gelin-Damat sözleşmesi...

-İki yarımdan bir tam olmaya adım attığımız bugünde;
-Kredi kartlarını çökertip seni üzmeyeceğime,
-Sık sık ağlayarak annemin evine gitmeyeceğime,
-Pahalı hediyeler istemeyeceğime,
-Sürekli şikâyet etmeyeceğime,
-Her gün sana mükellelf sofralar hazırlayacağıma,
-Seni anlamaya çalışacağıma,
-Hayatım boyunca seni seveceğime söz veriyorum...
***
-İki yarımdan bir tam adım attığımız bugünde; 
-Futbol maçlarını seni sıkacak kadar izlemeyeceğime,
-Televizyon kumandasını arada bir sana vereceğime,
-Fazla mesai bahanesiyle arkadaşlara uymayacağıma,
-Kayınvalidemin ev ziyaretlerinden rahatsız olmayacağıma,
-Özel gün ve haftaları asla unutmayacağıma,
-Arada sırada da olsa sana hediyeler alacağıma,
-Seni daima koruyup kollayacağıma söz veriyorum...

Öğrendim ki; “-Beklentisi olmayanın hayal kırıklığı da olmuyor...” 

Temel bir gün...

Dört motorlu yolcu uçağı havada ilerlerken aniden bir sarsıntı olmuş...
Uçak hafifçe irtifa kaybetmiş...
O anda kaptan pilot Temel’in anonsu duyulmuş:
“-Sayın yolcular, motorlarımızdan biri arızalanmış bulunuyor... Ancak endişe edecek bir şey yoktur... Uçağımız üç motoruyla yola devam etmektedir...”
Biraz sonra bir sarsıntı daha... Temel’in anonsu yeniden duyulmuş:
“-Sayın yolcularımız bir motorumuz daha arızalandı... Ancak endişe edecek bir şey yok... Uçağımız iki motoruyla yoluna devam etmektedir...”
Bir süre sonra pilot üçüncü motorun da arızalandığını bildirmiş... Yolculara endişe edecek bir şey olmadığını bildirmiş...
O arada yolcular hostes ve pilotların dolaplardan çıkardıkları paraşütleri sırtlarına taktıklarını fark etmişler...
Yolculara sükûnet tavsiye eden Temel de paraşütünü takarken hafif endişeli görünüyormuş... Yolculardan biri sormuş:
-Bu sırtınızdaki paraşüt değil mi?..
“-Evet...”
-Peki nereye gidiyorsunuz?..
“-Yardım getirmeye...”

Yıldız Abla günlüğü

-Doğalgazı olmayana kız vermesinler...
...
-Ölmek istersem egona tırmanıp IQ seviyene düşmem yeterli...
...
-Sorumluluklarımızdan kaçarken kalori yaksaydık hepimiz aşırı fit olurduk...
...
-Peki içimizde öldürdüklerimizi nereye gömüyoruz?..
...
-Vücudumun dörtte üçü depresyon...

Fark ettiniz mi?

-Fark ettiniz mi; insanlar onlara istediklerini verdiğinizde şımarıyor...
...
-Fark ettiniz mi; hafta sonu çabucak geçti. Hep pazartesinin oyunu bunlar...
...
-Fark ettiniz mi; çekirdek yerken insanların suratlarında oluşan ciddiyeti?.. 
Her an “ulusa sesleniş” konuşması yapacak gibi...
...
-Fark ettiniz mi; kitaplara uzak kaldıkça hödükleşiyor insan, hem de kadın erkek ayrımı olmaksızın!..
...
-Fark ettiniz mi; otomobil kullanırken, sizden yavaş giden herkes aptal...
...
-Fark ettiniz mi; son yıllarda çekilen dizilerin çoğunda erkek oyunculardan çok kadın oyuncular erkek kavgası ediyor ve intihar ediyorlar...
...
-Fark ettiniz mi; bu kış hiç doğuda buz tutan eşek haberi görmedik... Ülke olarak bir ilerleme katediyoruz...
...
-Fark ettiniz mi birbirinizi ne kadar yorduğunuzu?.. Sadece sussanız hayat daha kolay olacak...

Umut...

“-Çoğu zaman, kelimenin gerçek anlamıyla acıyla farkına varıyorum ki;
Anlatmak istediğimin yirmide birini bile anlatamadım ve hatta hiçbir şey anlatamadım...
Beni rahatlatan şey, yaratanın bir gün bana o gücü ve ilhamı göndereceğine, benim de kendimi eksiksizce anlatabileceğime;
Kısacası yüreğimdeki ve hayal dünyamdaki her şeyi ortaya koyacağıma dair olan umudumdur... ”    (...Dostoyevski)

Ana Kumanda

(...SHOV TV / Evleneceksen Gel)
SEDA SAYAN: Nasıl bir talipli istersiniz?...
EVLENECEK ADAM: Zengin erkek istemeyen, kontör alamazken üç bin liralık telefon almayan, kocam her şeyi getirsin demeyen...

KRAMPON

ARAS Özbiliz, yedek kulübesinde bacak arası yiyen ilk futbolcu olarak tarihe geçti...
...
TFF, Aziz Yıldırım’ın konuşma ihtimaline karşın Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım’ı PFDK’ya sevk etti...

İtirafım var

(...isim: Ayetullah karabulut ...şehir: elâzığ ...yaş: otuz üç)
İlhan Cömert arkadaşım; sıfır beyaz eşyayı teslim ettiği o yaşlı dayının, eski ikinci el ürünlerini “Neneme götüreceğim” diye bedava aldığını itiraf ediyorum...
Dayı sana sesleniyorum: İlhan’ın nenesi vefat edeli yıllar oldu...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Bizim pano

Şehir dışına yakın bir yerde “Radar” yazan bir otobüs göze çarpar...
Mustafa Abi, “Hah” diye güler ve  yorumunu yapar;
“-Bu kadar kocaman ‘Radar’ yazarsanız kimi yakalayacaksınız?..”
Yaklaşınca altındaki küçük yazıda; “Radar Turizm” yazdığı görülür...
Yol arkadaşları yıkılır...