Kabir başında telkin vermek

A -
A +
 
Ölen bir kimseyi defnettikten sonra, telkin vermek sünnettir.
 
Sual: Ölüyü defnettikten sonra, kabrin başında ölü için telkin vermenin dinimizde yeri var mıdır?
Cevap: Ölen bir kimseyi defnettikten sonra, kabre ve kıbleye karşı ayakta durarak telkin vermek sünnettir. Mecmâ’ul-enhürde diyor ki:
“Öldükten sonra telkin verilir. Çünkü, ruhu ve aklı geri verilir ve yapılan telkini anlar. Şâfiî mezhebinde de böyledir.”
Kabirdeki meyyite telkin yapmanın meşru olduğu Cevherede yazılıdır. Nûr-ul yakîn fî mebhas-it telkîn kitâbında, telkinin sünnet olduğu çeşitli deliller ile isbat edilmektedir. Cilâ-ül-kulûb ve Gâliyyede diyor ki:
“Resûlullah aleyhissalâtü vesselâm, definden sonra telkin vermeyi emreyledi. Kendisi de telkin verdi.”
Kâdî-zâdenin Birgivî vasiyetnâmesi şerhinde, telkinin nasıl verileceği uzun yazılıdır.
Sual: Peygamber efendimiz, bir hadislerinde, (Kabrimi bayram yapmayın!) buyurmuş. Burada anlatılmak istenen nedir?
Cevap: Hadis âlimlerinden Abdül’azîm-i Münzirî hazretleri (Kabrimi bayram yapmayın!) hadis-i şerifine mana verirken (Kabrimi bayram gibi yılda bir ziyaret etmekle bırakmayın! Her zaman ziyaret etmeye gayret edin!) demektir, diye açıklamışlardır. (Evlerinizi mezarlık yapmayın!) hadis-i şerifi de, evlerinizi namaz kılmamakla, kabirlere benzetmeyin, demektir. Çünkü kabristanda namaz kılmak caiz değildir. (Kabrimi bayram yapmayın!) hadis-i şerifi; (Kabrimi ziyaret için, bayram gibi belli gün tayin etmeyin!) anlamında olduğu da bildirilmiştir. Zira yahudiler ve hıristiyanlar, Peygamberlerinin mezarlarını ziyaret için toplanıp çalgı çalar, şarkı söyler, bayram yaparlardı. Siz böyle yapmayın, ziyaret için, bayramda haram şeylerle eğlenir gibi, ney, dümbelek çalmayın, toplanıp, merasim yapmayın demektir. Ziyaret için, gelip, selam vermeli, dua etmeli, fazla durmamalıdır.
Sual: Evin ihtiyaçları için ayrılıp biriktirilen paranın da zekatı verilir mi?
Cevap: İhtiyaç eşyasını almak için ve cenaze masrafının yapılması için ayırılan para nisab hesabına katılır. Yalnız bu parası bulunan kimse, nisab miktarı olduğu günden bir sene sonra, yine nisab miktarından az olmazsa, elinde kalan bu paranın zekatını verir. Çünkü, zekat, fıtra ve kurban için, ihtiyaç eşyasına malik olmak şart değildir. Bu eşyadan elde bulunanı nisaba katılmaz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.