“Bolu Beyi” böyle buyurdu!

A -
A +
Bolu’nun CHP’li Belediye Başkanı Tanju Özcan, genel olarak sığınmacılara, özel olarak Suriyelilere takmış durumda. Uzun zamandır sığınmacılara karşı dillendirdiği yaklaşımını eyleme dökmeye başladı. “Irkçı” tonlar taşıyan söylem ve eylemlerini meşru göstermek için de “Anket çalışmaları yaptırdım. Halk böyle istiyor” diye popülist tavırlar sergilemeye devam ediyor.
Aslında perşembenin geleceği çarşambadan belliydi. Daha gelir gelmez Bolu’da yaşayan Suriyelilere yardımı kesti. İş yeri için ruhsat vermeyi durdurdu.
Bu kararlarla da hızını alamadı. Suriyelileri kastederek, “Biz yeni önlemler almaya karar verdik. Önümüzdeki hafta belediye meclisi var. Yabancı uyruklu kim varsa abonemiz olan, su fiyatlarına, katı atık ücretlerine başta olmak üzere bazı ücretlerde 10 kat zam yapacağız. Türk vatandaşıyla yabancı uyruklu vatandaş aynı fiyattan suyu kullanamayacak. 10 kat suya, 10 kat katı atık vergisi ücretine zam yapacağız” dedi.
Son olarak; Ağustos ayının ilk oturumunda Özcan’ın sığınmacı yaklaşımı Bolu Belediye Meclisi’nde gündeme alındı. Bolu’da yaşayan yabancı uyruklu kişilerin su faturası ve katı atık vergisi ücretlerine 10 kat zam yapılmasıyla ilgili önerge meclis üyelerinin oylarına sunuldu. Sunulan önerge, CHP ve İyi Partili meclis üyelerinin oylarıyla kabul edilerek komisyona gönderildi.
Belediye Başkanı Özcan’ın burada durup durmayacağını zaman gösterecek.
Bu süreçten sonra karar nasıl çıkarsa çıksın, Özcan, sığınmacı/mülteci karşıtı kötü süreci başlatan ve eyleme geçiren ilk belediye başkanı oldu. Maalesef onun “ırkçı” tavırlarını olumlu görüp cesaret bulanlar da ortaya çıkmaya başladı. Nitekim, Çorum’un Sungurlu ilçesinin İyi Partili Belediye Başkanı Abdulkadir Şahiner, sığınmacılara yönelik aşağılayıcı ve ırkçı söylem içeren açıklamalarda bulundu.
“Bolu Beyi” öncülük etti. “Sungurlu Beyi” açılan yoldan yürüdü.
“Sui misal emsal olmaz” denir ama maalesef “yönetilmesi gereken bir sorun” olan sığınmacı konusunda olayı daha da içinden çıkılmaz hâle getirecek en kötü örnek, örnek alınmaya başlandı.
“Bolu Beyi”nin düşünceleri eyleme dökülmeye başladığında, CHP parti yönetiminden ve ittifak ortağı diğer parti mensuplarından eleştiriler gelse de, Özcan’ın sığınmacı karşıtı yürüyüşünü durduracak mahiyette değildi.
İnsan sormadan edemiyor:
Bolu ve Sungurlu örnekleri üzerinden gidecek olursak, madem “beylerinizin” sığınmacı karşıtı söylem ve eylemlerine karşısınız, doğru ve insani bulmuyorsunuz. O zaman bunlara karşı parti yönetimi olarak bir yaptırım uygulamayı düşünüyor musunuz?
Yoksa, iyi polis kötü polis oyununu mu oynuyorsunuz?
İktidar olursanız, sığınmacı/mülteci sorununu böyle mi çözeceksiniz?
Bakın, “beylerin” söylem ve eylemlerine karşı yönetimleriniz tarafından söylemden öteye gitmeyen, dikkate değer bir tavır ortaya çıkmayınca “beylerin” ırkçı yaklaşımı partili meclis üyelerine sirayet etti. Onları da işin içine kattı.
Bugüne kadar çok eleştirdiğimiz, ırkçı bulduğumuz, insani görmediğimiz Avrupalı popülist siyasetçi tavırlarını maalesef ülkemizde de görmeye başladık.
Şunu açıkça söyleyelim, başta Suriyeliler olmak üzere sığınmacılar Türkiye için “yönetilmesi ve titizlikle ele alınması gereken bir sorundur.” Fakat, adı geçen “beylerin” söylem ve eylemleri bırakın sorunu çözmeyi, işi daha da içinden çıkılmaz hâle getirecek yaklaşımlardır.
Eğer bu “Bolu Beyi"nin kötü örneği takip edilecek olunursa;
1. Bugüne kadar Türkiye’nin başta Suriyeliler olmak üzere, sığınmacılara yaptığı olağanüstü yardım ve iyilikler göz ardı edilir. Dünya medyasında Türkiye’yi karalamak için “Bolu Beyi” örneğine benzer resimler yer almaya başlar. Nitekim şimdiden bunun işaretlerini görmeye başladık.
2. Kötü niyetli kişi, yapı ve devletlere Türkiye içinde oynayabilecekleri bir araç sunulmuş olur.
3. Türkiye’de bulunan büyük bir kitlenin içinden kendi elimizle “düşmanlaştırılmış” bir topluluk oluşturursunuz ki, isteyeceğimiz en son gelişme budur.
4. Bundan sonra, “beylerin” uç yaklaşımları Batılı raporlarda öne çıkmaya başlar. Arayıp da bulamadıkları fırsatı yakalamış olurlar.
“Bolu Beyi”nin tavrı sığınmacı konusunda Türkiye için çözüm yolu olamaz. Küçük, sığ politik çıkarlar peşinde koşanların söylem ve eylemleri Türkiye’nin peşinden gideceği yöntem değildir.
Gelecek seçimleri düşünerek değil, ülkeyi düşünerek hareket edilmesi daha doğru olacaktır.
Türkiye’de var olan sığınmacı sorununu yönetmek, gelecek olanları durdurmak, ülkelerine dönüşleri sağlamak için kapsamlı bir politikanın olması gerekir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.