CHP değişti mi?

A -
A +

Uzun süredir “CHP değişti. CHP eski CHP değil. Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan olduktan sonra partide çok büyük değişiklikler yaptı. vb...”  söylemlerle CHP’nin değiştiğine muhafazakâr kesimi ikna etmeye yönelik bir kampanya yürütülüyor.

Son olarak Kılıçdaroğlu da “Efendim CHP diyecekler, bize hep CHP’yi kötülediler diyecekler. Şuna inanmanızı isterim; CHP eski CHP değil, siz de eski siz değilsiniz. Artık beraberiz, birlikteyiz, aynı değerleri savunuyoruz” açıklamasını yaparak kampanyaya destek verdi.

Peki, CHP değişti mi?

Evet, değişti;

Ama bu değişim muhafazakârlara karşı olan tutumunda meydana gelen bir değişim değil. Söz konusu değişim iki alanda oldu. 1) Dış politik alanda. 2) HDP’ye karşı tutumunda.

CHP’nin dış politik söylemindeki anti-emperyalist vurgu kayboldu. Ne Bülent Ecevit’in ne de Deniz Baykal’ın dış politik söyleminden eser kaldı. “Millî Dava” diye bilinen ve partinin geçmiş tarihinde kendini hissettiren konular artık CHP’nin dış politik gündemini oluşturmuyor. Bu değişimi görmek için Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun belli konulardaki suskunluğu ve Başdanışmanı ve CHP Milletvekili Emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz’ün açıklamalarına bakmanız fazlasıyla yeterli olacaktır.

“İki Buçuk Savaş Stratejisi” tezini ortaya atan eski CHP Milletvekili, Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ’dan Türkiye’yi her haklı davasında zora sokmaya çalışan Ünal Çeviköz’e geçiş, CHP’nin dış politikadaki değişimini gösterir...

CHP’de ikinci değişim HDP konusunda yaşanmaktadır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP’nin oyunu alabilmek için CHP’de tahminlerin ötesinde gelişmeler yaşanmakta. 1 Mart (2003) Tezkeresine ABD ve müttefiklerini karşısına alarak “Hayır” diyen Deniz Baykal’ın CHP’sinde Türkiye’nin PKK ve bileşenlerine karşı elini güçlü kılacak tezkereye “Hayır” diyen Kılıçdaroğlu’nun CHP’sine geçişe şahit oluyoruz. Bu az buz bir değişim değil.

Hayır, CHP değişmedi;

CHP’nin muhafazakâr kesime ve değerlere karşı tutumunda bir değişiklik yok. Olan sadece şudur; Yeni hükûmet etme sisteminin getirdiği yüzde 50+1’den dolayı konjonktürel bazı hareketler ve söylemler var.

Kendilerine, yani CHP ve Kılıçdaroğlu’na rağmen AK Parti/Erdoğan’ın yoğun çabalarıyla başörtüsü konusunda olduğu gibi çözülmüş konuları konuşmanın faydasız olduğunu gördüklerinden suskun olmaları değiştiklerini göstermez. Nitekim, birkaç konjonktürel söylem dışında bir değişiklik gözükmüyor. Malum mahalle medyasıyla, yazarıyla çizeriyle ve kanaat önderleriyle geçmiş çizgisiyle devam ediyor.

Başörtüsü düzenlemesini Anayasa Mahkemesine götüren CHP’lilerin içinde Grup Başkan Vekili olarak bulunan Kılıçdaroğlu’nun “Bu sorunu biz çözdük” demesi ciddiyetten uzak olduğunu gösteriyor.

Eğer gerçekten değiştiyseniz, helallik istiyorsanız ve muhafazakâr kesimle empati kurmaya başlamışsanız, buyurun “Bize, CHP ve bana rağmen, AK Parti/Erdoğan kararlı tavrıyla başörtüsü sorununu çözdü. Türkiye’nin enerjisinin yıllarca boşa harcanmasını ve büyük bir kesimin dışlanmasına neden olan konu ortadan kaldırıldı. İnsanlara boş yere çok zulmetmişiz. Hakkınızı helal edin” deyin.

 

CHP’nin değiştiğinin kampanyasını yapanlar

 

CHP’nin değiştiğini topluma, özellikle muhafazakâr kesime “pazarlamaya” çalışan bir kesim var. Geçmiş dönemde AK Parti içinde bulunmuş veya AK Parti ile yolu bir yerlerde kesişmiş. Daha sonra bir nedenle AK Parti ve Erdoğan’la yolları ayrılmış. Bunların içinde gazeteci, araştırmacı veya siyasette yer alanlar var. Bunlar bir taraftan Kılıçdaroğlu’na “Yapabildiğiniz kadar muhafazakâr kesime karşı söylem değişikliğine gidin” derken diğer taraftan eski mahallelerine CHP’nin eski CHP olmadığını, Kılıçdaroğlu’nun partiyi çok değiştirdiğini ikna etmeye çalışıyorlar...

CHP’nin değiştiğini söylemeye çalışan ikinci bir kesim daha var. AK Parti’den ayrılıp CHP ile 6’lı Masa’da oturanlar. “Benim hayatım CHP ve zihniyetiyle mücadeleyle geçti” diyenlerin CHP ile İttifak’a girdikten sonra toplum önünde “CHP değişti” demekten başka ellerinden bir şey gelmiyor.

CHP’nin muhafazakâr kesime mesafesi ontolojiktir. Değişen CHP ve zihniyeti değil. Değişen şey, kendilerini CHP’ye ve CHP’lilere kabul ettirmeye çalışanların tavırlarıdır. Anlayacağınız kendi değişimlerini “CHP değişti” sözleriyle muhafazakâr kesime durumlarını anlatmaya çalışıyorlar.

CHP ve zihniyetinin muhafazakâr kesime karşı ne kadar değişip değişmediğini en son CHP Milletvekili İlhan Kesici’nin, İsmailağa Cemaati’nin lideri merhum Mahmud Ustaosmanoğlu’nun cenazesine katıldığı için yediği linçte görmüş olduk.

CHP’liler İlhan Kesici’ye gösterdikleri tepkinin binde birini Sezgin Tanrıkulu’na göstermediler.

CHP değişmiş miş!..

Sahi, Kesici’yi yerden yere vuranlar, Davutoğlu ve Karamollaoğlu’na niye kızmadılar?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.