ALDIK!

A -
A +
“ES” değil; “SE 400” füzelerini Rusya Federasyonu’ndan satın aldık. Füzeler, gelmeye başladı. Dün itibarıyla 12 uçak dolusu malzeme gelmişti. Sevkiyat devam etmekte.
Bu alışveriş, parayı verip malı satın alma basitliğinde olmadı.
Paramızla satın aldığımız hâlde satış gerçekleşmesin diye gizli ve açık tehdidin her çeşidi yapıldı. İhtiyacı olan her devlet mesela İsrail, kendi “demir kafesini kurarken” Türkiye’nin “Kendi Gök Kubbemiz”i inşa etme faaliyetine karşı tavır konuyordu.
Tavrı koyan stratejik ortağımız ABD idi. Bazı AB ülkeleri de o şaşkınlığı takip ediyordu. Son bir yıl Beyaz Saray, Amerikan Savunma Bakanlığı ve Amerikan hariciyesinin mevzua dair tehditleriyle dolu. O kadar ki bu tehdidi Türkiye’yi düşman ülke addetme had bilmezliğine kadar götürdüler.
Washington ve ilgili Amerikan kurumları, zerrece haklı değildir. Namuslu tarihçiler de bunu böylece yazacaklardır. Türkiye’nin dünyanın yeni teknolojilerine karşılık hava sahalarını tahkim etme, sağlama alma, hava savunma sistemini güçlendirmeye ihtiyacı vardı. Önce İspanya ve İtalya gibi devletler Malatya’daki Erhaç’a müdafaamızı yapacağı söylenen füzeleri getirip yerleştirdiler. Ne var ki bir süre sonra da söküp götürdüler. Elin umurunda mı Türkiye’nin müdafaası?
Ankara, savunma füzeleri almak için Moskova’nın kapısını çalmadan evvel Washington’ın kapısını çalmıştı. Bugün Rusya’dan parası mukabili S-400 füzeleri aldığımız gibi o gün de Amerika’dan Patriot füzeleri satın almak istedik.
Kabul edilmedi; kabul edilmeyince biz de başımızın çaresine baktık. Bunun üzere Washington, oyun çocukları gibi mızmızlandı, huysuzlandı. Diplomatik dalavereler, saklamaya çalışsa da küplere binmişlerdi. Tehditler işte o zaman başladı. İmalatçı ortağı olduğumuz “EF 35” uçaklarını vermeme ve bunlar için eğitim alan pilotlarımızın eğitimini durdurma şantajına bile gittiler. Nitekim eğitimi yarıda kestiler.
Bu tehditler bir dönem çoğalmıştı. Hem S-400 alırsak neler olacağına dair laf savuruyorlar, hem rahip Brunson için huysuzlanıyorlar ve hem de F-35 için azami baskılara yöneliyorlardı.
Bu yaşananlar tabii ki Amerikan dostluğunun Türkiye kamuoyunda bir kere daha ve beter hâle gelmiş olarak yerlerde sürünmesine yol açmıştı. FETÖ’yü besleyip üstümüze salması PYD ile ittifakı Türk milletini zaten kızdırmıştı. Bu ağır hatalarını telafi edeceklerine bir de bunları yapmaları halkta Amerika’ya bir dolu kızgınlığa yok açmıştı. Bu kızgınlık, el’an da devam etmektedir.
İşte bu S-400 füzeleri böyle bir zorlu mücadelenin sonunda satın alındı. Üçüncü tarafa rağmen, bileğimizin hakkıyla söke söke, kanırta kanırta satın aldık!
Bu alışverişte Türkiye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Başkanı Vladimir Putin tebrike layıktır. Sn. Erdoğan, asla geri adım atmadı. Sn. Putin de teslimatı savsaklamadı.
Ya Trump?
Sn. Trump’ın üç hafta evvel Sn. Erdoğan’a yaptığı değerlendirme?
Donald Trump, bu meselede ne takdir ve ne de tebriki hak etti. Evet, G20 Zirvesi’nde Türkiye’nin haklı, buna mukabil Patriotları satmayan Obama Amerika’sının haksız olduğunu söyledi. Ama ne zaman? Bu alışveriş bittikten, artık hiçbir şey yapamayacaklarını gördükten sonra.
Hâlbuki Erdoğan’la Putin, el sıkışıncaya kadar gerek kendisi ve gerekse adı yukarıda olan kurumlar, bizi ürkütmek, caydırmak, korkutmak için her şeyi yaptılar. Demek oluyor ki bu zevat, daha ortaklarını tanımaktan acizdir. Türkiye’yi, Amerika’nın bir imasını emir telakki eden güya devletçiklerle karıştırmışlardı.
Trump, mecbur kaldığı için suçu Obama’ya yıktı. Zira şu vardı; Türkiye ile kötü olmak, 2020’deki seçimde fatura olarak kendisine dönebilirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, S-400’lerin nisan ayında hizmete başlayacağını haber verdi.
Bu sürecin en önemli tarafı, bir zaman sonra Rusya ile ortak füze üretimi yapacak olmamızdır. Sonrasında da kendimiz yaparız. Patriotlar için böyle bir durum yoktu.
Şu günlerin üzerinden çok geçmeden şartlar yumuşayıp sindirilince manzaranın şöyle olması beklenebilir:
Türkiye, ABD’den F-35 almaya devam edeceği gibi ortaklığımız da devam edecektir. Patriot da satın alacağımızdan şüphe olmasın. Dediğimiz gibi Rusya ile de S-400 imalatı yapacağız.
Bu manzara sevindiricidir.
Zorluklar, tehditler, darbe teşebbüsleri yaşadık. Ama bağımsızlık da kimseye bağışlanmıyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.