SİYON KASABI

A -
A +

Radovan Karadziç, Sırbistan cumhurbaşkanıydı. Lahey’deki "Uluslararası Eski Yugoslavya Ceza Mahkemesi" tarafından Sırp-Boşnak savaşında suçlu bulundu. Srebrenitsa’da soykırım yapma, insanlığa karşı suç işleme ve savaş suçu işleme fiillerinden dolayı 40 yıl cezaya mahkûm edildi fakat temyiz mahkemesi, vaki kararı bozduğundan ceza, ömür boyu mahkûmiyete çevrildi.

2016’da cezaya çarptırılan bu zalimin unvanı "Sırp Kasabı"dır. Karadziç, Miloseviç gibi katiller, Boşnak Müslümanlara ve onların şahsında insanlığa karşı işlediği suçlardan dolayı yargılandılar, cezalarını buldular…

Boşnak-Sırp savaşı, 1992-1995 arasında 3 yıl sürdü…

Filistin’de ise 1948’den bu yana savaş var.

74 yıldır çocuk, kadın, yaşlı demeden Filistinliler katledilmekte. Filistinli de soykırım altında, terör yaşamakta. İsrail kurulduğu tarihe göre topraklarını Filistin aleyhine olarak on kat büyüttü. Filistinliler iki küçük bölgeye sıkışmış durumdalar.

Soru şudur?

-Bir fiil, Balkanlarda işlenince soykırım, insanlığa karşı suç ve savaş suçu olurken Filistin ülkesinde işlenenince neden sadece seyredilmekte, neden sadece "derin endişe duyuyoruz!" lafı ile geçiştirilmekte, neden bu hunharlıkları yapanlara "İsrail Kasabı" denmemekte, yaptıkları yanlarına kâr kalmaktadır? Yahudi’nin Sırp’a üstünlüğü nedir? Suç işlemenin imtiyazı var mıdır?

1948’den bu tarafa Filistinliler şehid edilmekte, malları mülkleri gasbedilmekte, hapse atılmakta, zulüm görmekteler.

Son İsrail mezalimi, 2022 Ramazan-ı şerif ayında yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Müslümanlar, Mescid-i Aksa’da iken Siyonist Yahudiler tarafından saldırıya uğramaktadır. Bu saldırılar, ramazanın başından beri her sabah tekrarlanıyor. Ölen Filistinliler oldu. Çok sayıda yaralı mevcut. Böyle bir hadise herhangi bir hukuk devletinde yaşandığında polis, saldırganları engeller, onları toplayıp mahkemeye sevk eder. İsrail’de ise aksi yapılmakta. Burada polis, mütecavizi değil, ibadethanedeki Müslümanları hırpalamakta, o fanatik, radikal Yahudilerle bir olup Müslümanları zorla mescidden söküp çıkarmaktadır.

Bunların onlarca benzeri başbakan Benyamin Netanyahu zamanında görülmüştü. Hâlbuki şimdi İsrail’in başında ılımlı olduğunu düşündüğümüz bir isim var. Hatta İsaac Herzog, Cumhurbaşkanlığına seçilince ilk ziyaretlerinden birini Türkiye’ye yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüştü. Münasebetlerin iyileştirilmesi için kararlar alındı.

Anlaşıldığı gibi İsrail’de Siyonistlerden meydana gelen farklı bir zalim yapı var. Baştaki sertlik yanlısı olsa da olmasa da Müslümanlara reva görülen katliam ve hukuksuzluklar, bunların eliyle devam etmekte. Siyonistler, Yahudilerin üstün ırk olduğu iddiasındaki ırkçılardır. Bir Nazi tavrı. Bu yüzden önlerine çıkana zulmetmekteler. Bu fanatik, ırkçılar Siyon Kasabıdır. Onlara mâni olabilecekken olmayanlar, seyredenler, hoş görenlerse suç ortağı.

Filistin’e girip burada bir milleti haritadan silmeye çalışanlar, insanlığa zulmetmekteler.

BM-Birleşmiş Milletler, bu yapıda kaldıkça, BMGK böylece devam ettikçe Siyonistler, Filistin’e mezbaha muamelesi yapmaktan geri durmayacaklardır. Haksızlıklar olurken BM sadece seyrediyor. Veto gördüğünden hiçbir anlamı, müeyyide, yaptırım tarafı olmayan kınama kararı bile alınamamaktadır.

Ankara’nın iktisadî ve ticarî münasebetleri, bir silah gibi kullanıp Tel-Aviv’i ıslah etmesi en işe yarar yol olarak görünüyor.

Zaten, bu işi görüp diplomasiyi çalıştıran yine Türk Hükûmeti oldu. Bir de kendisi de Fransız kasapları eliyle soykırım yaşamış olan Cezayir’den ses yükseldi. Arap Birliği ise taraflara itidal tavsiye eden AB ve ABD gibi derin endişe hislerini dile getirdi.

Bin yıl İslâm’a sancaktar olan Türk milleti, o sancağı tekrar eline almadıkça…

Türk Barışı yeniden hayata geçmedikçe bölgemiz de yeryüzü de huzura hasret kalmaya devam edecektir. Bu ilahî vazife Türk milletini bekliyor.

Türkiye, için bundan böyle kimse "bölge gücü" dememeli.

Biz, bu sözü yadırgıyor ve kabul edemiyoruz.

Pençe-Kilit Harekâtı, bir dünya gücü olduğumuzun son delilidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.