Umut ateşi

Emre Belözoğlu için bir form dolduralım!                
* Tecrübe
* Güven
* Zeka
* Aidiyet
Var mı itirazı olan?
Üç maçta 7 puan, Fenerbahçe'nin zirve inadı, camianın şampiyonluk inancı hep Emre Belözoğlu'nun "dümene" geçmesiyle geldi. Kadro istikrarını ve kişiliğinin sahaya yansıması olan 'tutkuyu' da ekleyelim. Müthiş bir portre çıktı ortaya öyle değil mi?
Öyle ama, eksik var.
Emre Belözoğlu teknik direktör değil!
Oyunun o açısından bakmayı öğrendiğinde muhtemelen en iyilerden biri olacak ama bugün değil.
* * *
Sorun şuydu ki;
* Fenerbahçe derdine derman ararken,
* Kendine olan güveni inşa etmeye çalışırken,
* Taşlar henüz yerine oturmamışken
* Şampiyonluk yarışında 'Umut ateşi' yanmışken, Başakşehir dert olabilirdi.
Nitekim, oyun taktik disiplin altında sürerken, Ömer Ali'nin köşeyi bulan topu maçın tatsız seyir tarafına isyan gibiydi.
Gol sonrası tepki bekleyenler yanılmadı. Biraz Başakşehir geriye çekildi, biraz Fenerbahçe yüklendi ve oyun 'turuncu' tarafa yıkıldı. Çok geçmeden, Fenerbahçe'nin ezber, 'ön direk - arka direk' organizasyonu 'bir kez daha' işe yaradı. Sonra Pelkas sahne aldı, enfes vuruşuyla Ömer Ali'den rol çaldı. Bir kaç dakika sonra Fenerbahçe için maç bitmiş sayılırdı.
Skor üstünlüğünü ceplerine koymuş olmaları bir yana galibiyet golünden bir kaç dakika sonra Mahmut atıldı ve Başakşehir 10 kişi kaldı. Kalan dakikalarda 'idare etmek' yetecekti, yetmedi. Fenerbahçe yanına şans faktörünü de ekledi. Harun Tekin, sonlara doğru ‘kendi yaptırdığı penaltıda’ Visca'ya gol izni vermedi.
Sonuç olarak Fenerbahçe'nin 'Umut ateşi' yanmaya devam etti.
SON SÖZ: Elbet Başakşehir'in önemli eksiklerle çıkmasının gerekçeleri vardır. Ayrıca ateşle oynadıklarının da farkındadırlar. Doğrusu, Aykut Kocaman'ın futbola dönüşü pek parıltılı olmadı.
EN SON SÖZ: Eleştirilerden başını kaldıramayan Fenerbahçe yarışın içinde. Emre Belözoğlu ile birlikte puan çıkışı sürerken, oyun  'tatmin edici' olmasa da gelişiyor.

MAÇIN ADAMI: Harun Tekin