Bana ne, Almanya düşünsün!

Avrupa Şampiyonası finalleri tarihinde ilk yarıda 4 gol atan ilk takım, bu finallerde ise bir maçta 5 gol atan ilk takım olan Fransa’nın dünkü futbolunda, EURO 2016’nın sürprizi İzlanda’nın da önemli payı olduğu söylenebilir.

Ev sahibi Fransa ilk kez “adam gibi” bir maç oynadı ve daha ilk yarıda turu geçti.    Bu “coşkuda” finallerin sürprizi, tadı, rengi İzlanda’nın da önemli payı olduğunu düşünüyorum.
Fransa, İngiltere’nin akıbetine uğramamak için işi çok sıkı tutmuştu.
Düşünün ki, geride kalan 4 maçta ilk yarıda gol bulamayan ev sahibi, 4 gol attı bu devrede…
Fırtına gibi girdikleri, hızlı paslarla, çabuk yer değiştirmelerle, “ribaunt toplarını” alıp hücum tazelemekle rakibi hataya zorladılar ve golü çabuk buldular.
Zaten hücum yönü kuvvetli Fransa’da Payet, olmadı Griezmann, olmadı Giroud çıkıyor sahneye…
Gol attıkça vites arttırdılar, skor arttırdılar.
Hele buldukları bir dördüncü gol var ki, iki pasta geldi.  
İlk kez milli olan Umtiti’den en öndeki Giroud’ya kadar kusursuzdular.
Oyunlarının karşılığını da finallerde bir maçta en fazla golü atarak aldılar.
Giroud- Grizmann ikilisinin müthiş uyumu, birbirlerine asist yapmaları bugüne kadarki Fransa maçlarını en önemli yanı…
Dün de iş başındaydı bu müthiş ikili…
Bize ne, Almanya düşünsün!

TEŞEKKÜRLER İZLANDA!
Aslında İzlanda’yı ilk keşfeden bizdik!
2014 yılının eylül ayında Reykjavik’e gitmiştik.
Emele grubundaki ilk maçımızdı. 3 yedik, 6 yemekten kurtulduk ve İzlanda’yı tanıdık. 
Siirt kadar nüfusa sahip İzlanda’nın büyük yürüyüşü o gün başladı ve FIFA sıralamasında tam 95 basamak yükseldiler.
Fransa’nın yıldız bolluğunun aksine, oynadıkları 5 maça da aynı on birle çıkan İzlanda, finallerin en parlak rengi oldu.
Futbolda gelişmek isteyen ülkeler için mükemmel bir örnek İzlanda.

MAÇIN ADAMI: Giroud -Grizmann ikilisi

KIRILMA ANI: İzlanda’nın umudunu tüketen Pogba golü