Gördüklerimiz ve görmediklerimiz...

A -
A +
15 Temmuz'un üzerinden neredeyse iki yıl geçecek. Peki sen, bu süre içinde muhalif aday olarak ortaya çıkanların bir tek şehit evini ziyaret ettiğini gördün mü?
Ya da bırakın ziyareti...
15 Temmuz'da vatanı canından aziz bilerek hayatını ortaya koyan bir tek şehidi andıklarını, o şehitten kahraman diye bahsettiklerini duydun mu?
Hadi 15 Temmuz şehitlerinin vatan savunması için değil de Erdoğan için öldüklerine inanıyorlar diyelim. 
Peki sen hiç El-Bab'da ya da Afrin'de şehit olan bir askerin, Türkiye sınırları içinde terörle mücadele ederken şehit düşen bir polisin cenazesinde gözyaşı döktüklerine şahit oldun mu?
Olmadın…
Peki onları YPG'lilerin cenazesinde, PKK'lıların taziyesinde gördün mü? Ya da "Gezi eylemleri" adı altında ayaklanma başlatan şehir iblislerinin cenazelerinde, taziyelerinde en ön safta gördün mü?
Gördün.
Sen, onların Doğu ve Güneydoğu'da yaşlı, genç, kadın, çocuk demeden katlettiği sivillerden bahsettiklerini hiç duydun mu?  
Mesela, bir kez olsun Yasin Börü'den veya Eren Bülbül'den bahsettiklerini, Taksim'de, Beşiktaş'ta, Ankara Kızılay'da patlatılan bombalamalar sonucu hayatını kaybeden siviller için bir tek söz söylediklerini duydun mu?
Duymadın.
Ya peki "Hendekçi arkadaşlar" dediklerine, "İsrail Filistinlileri nasıl öldürüyorsa, Türkiye de Kürtleri öyle öldürüyor" dediklerine, "YPG'nin bir terör örgütü olduğuna dair elimizde belge ve kanıt yok" dediklerine şahit oldun mu?
Oldun.
Mesela, bir kez dahi olsun makamında katledilen Savcı Selim Kiraz'ı, makamına konan bomba nedeniyle öldürülen Muhammed Safitürk Kaymakam’ı andıklarına şahit oldun mu?  
Olmadın.
Ama Savcı Kiraz'ı makamında şehit eden DHKP-C'li teröristlere, "Eylemci gençler" dediklerine, onların alınlarına lanetli busecikler kondurduklarına şahit oldun değil mi? 
Mesela 15 Temmuz'da, 17 ila 25 yaş arası 47 genç fidan, darbecilerin kurşunlarıyla kırılıp yere düştü. Şehitler Köprüsü'nde hâlâ onların kanı damlıyor! Sen, bu genç fidanlar hakkında tek bir kelam ettiklerini duydun mu?
Duymadın.
Ama o genç fidanları kurşun yağmuruna tutan darbecilere, "Ana kuzuları" dediklerine binlerce kez şahit oldun değil mi?
Sen onları hiç, milletinden, devletinden, bayrağından ve toprağından yana taraf olan sanatçılara bir kez olsun alkış tuttuklarını gördün mü? 
Görmedin.
Ama "Türkiye mafya devletidir" diyen, "Ülkeyi batırmak için alışveriş yapmayın" diyen, sabah uyandığında ilk iş olarak dinî inançlara küfreden sanatçıları el üstünde tuttuklarına şahit oldun değil mi?
Devam edelim…
Sen hiç onları, tuttuğu kalemle, yazdığı yazıyla, âdeta vatan savunması yapan gazetecileri iki güzel sözle andıklarını gördün mü?
Görmedin.
Ama devletin mahrem sırlarını gazeteye basan Can Dündar gibi hainleri savunduklarına, "Ben PKK'nın yerinde olsam ramazan ayında saldırırım" diyen, "Devletiniz mafya devletidir" diyen, "PKK'lılar çok temiz çocuklar, dağlarda izmaritleri bile yere atmıyorlar" diyen yazarları savunduklarına binlerce kez şahit oldun değil mi?
Sen hiç onları, ülkeye yapılan darbenin perde arkasında olan devletlere, ekonomik ayar çekmek isteyen derecelendirme kuruluşlarına, Türkiye'ye diz çöktürmek için mücadele eden yabancı liderlere tek eleştiri yaparken duydun mu?
Duymadın.
Ama, "Gelin bizim ülkemize müdahale edin, bizi bu diktatörden kurtarın" dediklerine, Erdoğan'ın yargılanmasını isteyen Avrupa Büyükelçilerine "hayhay, baş üstüne" diyerek boyun eğdiklerine, "Türkiye'ye gelmeyin, can güvenliğiniz yok" dediklerine yüzlerce kez şahit oldun değil mi?
Sen hiç onları, şehit ve gazi yakınlarıyla birlikte yürürken gördün mü?
Görmedin.
Ama “Adalet Yürüyüşü” adı altında FETÖ’cülerle, HDP’lilerle, DHKP-C’li teröristlerle birlikte 460 kilometre yol yürüdüklerini gördün değil mi?
Sen hiç onları, "Ülkeye şu devasa yatırımları yapacağız. Şuradaki sorunları gidereceğiz, ülkeyi şaha kaldıracağız" dediklerine şahit oldun mu?
Olmadın.
Ama "bunu yıkacağız", "şunu satacağız, onu durduracağız" dediklerine, ülkenin devasa projelerini ortadan kaldıracaklarına dair verdikleri sözleri defalarca dinledin değil mi? 
Şimdi bunlar "Millet için geliyor""Yüzünü güneşe dönmeni" istiyor, sana kardeşlik vaadinde bulunuyor diye sen bunlara oy vereceksin öyle mi?
Canım, sen bu ülkeyi gerçekten sevdiğine eminsin değil mi?
Yani “Mustafa Kemal’in askeri” olduğundan, ya da davası uğruna can veren bir ülkücü olduğundan veyahut Erbakan’ın yolundan giden Millî Görüş’çü olduğundan ya da ne bileyim, ülkeye barış gelsin diye çabalayan bir Kürt olduğundan kesinlikle eminsin değil mi?
Yok yani!..
Buradan pek öyle görünmüyor da ondan sordum!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.