Pişpirik oynayalım mı CHP’li kardeş?

A -
A +
Sevgili CHP'li kardeş. Ben söyleyince sana batıyor. Ben söyleyince "Yalan, iftira, bunların aslı astarı yok. Maman kesildi diye böyle konuşuyorsun" deyip geçiştiriyorsun. 
O zaman gel şöyle bir şey yapalım.
Ben bugün susayım, İstanbul Meclis Üyeliğinden ve CHP'den istifa eden Ahmet Başbaydar, Hüseyin Kazan, Köksal Durmuş ve Selahattin Kamışoğlu konuşsun.
Tamam mı kardeşim?
CHP'li Meclis Üyesi Hüseyin Kazan diyor ki:
"İYİ Parti kendi isteğine göre istediği telden çalıyor. İstediği işi anında yapıyor. HDP'ye zaten İSKİ ve İSPARK'ı teslim etmişler. Onlar oradan götürüyor."
Hatırladın değil mi can kardeş?
Ben bunları 31 Mart seçimlerinden önce söylerken bana ağzını doldura doldura küfürler ediyordun. Aha işte bak, senin dava arkadaşın benim bir buçuk yıl önce söylediğim şeylerin gerçekleştiğini, İSKİ ve İSPARK'ın PKK'nın siyasi ayağı HDP'ye teslim edildiğini söylüyor. 
Dur daha dur!
Başka şeyler de söylüyor CHP'li Meclis Üyesi Hüseyin Kazan;
"İstanbul 25 yıl sonra kazanılmış ama geçen sürede İBB Başkanı bir tane soruna çözüm bulmuş değil. Seçim döneminde bir sürü şey söyledi ancak İstanbul'da hizmet yok. AK Parti'nin geliştirdiği sistemi kendimizin gibi sunuyoruz. AK Parti'nin geliştirdiği, yaptığı projelere de çamur atılıyor. Yeni yapılmış bir tane proje yok. Başkan oldu, 'Çocuklarımın ergenliğini kaçırmak istemiyorum' deyip Bodrum'da tatil yaptı, 'Elâzığ’da deprem oldu oraya gideceğim' deyip soluğu Erzurum Palandöken'de kayakta aldı. İstanbullu hizmet bekliyor ama başkan çalışmıyor. İstanbul en az 5 yıl geriye gitti. Pandemi sürecinde bir tek erzak dağıtıldı. Onu da kim dağıttı? Nerelere verildi? Kimsenin bir bilgisi yok" diyor.
Aylardır ne diyordum sana can kardeş?
Bunları anlatmıyor muydum? E, sen bana kulak vereceğine yine küfrediyor, "İftiracı" damgası vuruyor, "Biz onu Cumhurbaşkanı yapacağız" diye nazire yapıyordun!
E, ne oldu can kardeş?
Yüzün kızarıyor mu şimdi? Birazcık da olsa utanıyor musun mesela?
Açık açık söyleyemeyeceksin biliyorum ama bari içinden, "Yahu adam ne dediyse doğru çıktı. Haksızlık etmişiz" diyebilecek misin?
Diyemeyeceksen Hüseyin Kazan'ın bir sözünü daha gözüne sokayım bari!:
"CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu kendi ekibiyle, bir diğeri kendi ekibiyle. Bir araya gelmek gibi bir dertleri yok. CHP kendi içinde ayrılmış, parçalanmış durumda. Canan Hanım'a bir kişi de ağzını açıp tek kelime etmiyor. Ekrem Bey, bir kenara çekilmiş, Murat Ongun'a İBB'yi yönetme yetkisi vermiş. O da daire başkanlarını atadı. Daire başkanları, Ongun'un onayı olmadan hiçbir şey yapamıyor. Bu söylediklerimi sağduyulu CHP'liler ve parti gönüllüleri okuduğu zaman ne dediğimi çok iyi anlayıp zaten altını da dolduracaklardır."
Yetti mi bunlar sana?
Sorduğuma bakma, yetmediğini, yetmeyeceğini ikimiz de iyi biliyoruz. "Gamsıza kazık çakmışlar, bu tıkırtı nereden geliyor" diye sormuş ya hani.
Kusura bakma ama seninki de o misal...
Erdoğan nefreti, AK Parti nefreti gözünü öyle bir bürümüş ki kılın kıpırdamıyor değil mi?
Yeter ki Erdoğan gitsin di mi can kardeş?
Ama sana söyleyeyim. Bunlar bir buçuk yılda yaşananlar. Hele bir buçuk yıl daha geçsin, sen neler olacağını asıl o zaman göreceksin. O zaman sen bile "İllallah" edeceksin...
Sadece İstanbul'da değil, Türkiye'nin dört bir yanında senin partinin neler yaptığını yaşayarak öğreneceksin.
Sahi, şeyi soracaktım sana ben.
Tuttuğunu götüren Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay hakkında söyleyecek bir şeylerin var mı? Hayır, adam tek başına götürse yine iyi. Meclis üyeleriyle birlikte toplu hâlde götürüyor da onun için şeeyettim ben!
Ya da bırak Didim'i...
Azerbaycan meselesinde Ermenilerin safındaki yerini alan Ünal Çeviköz hakkında söyleyecek bir sözün var mı?
Hı?
Ha evet, doğru saman ithal ediyoruz, haklısın!
Bak ne diyeceğim.
Elimde açılmamış birkaç deste kâğıt var. 
Pişpirik oynayalım mı?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.