"Onun konuşması ancak vahiydir..."

A -
A +
Kur'ân-ı kerimin Muhammed aleyhisselâm tarafından hazırlandığını iddia ettiler!..
 
Fahrüddîn Ahmed İbnü'l-Fasih hazretleri Hanefî fıkıh âlimidir. 680 (1281) yılında Kûfe'de doğdu. Burada fıkıh âlimlerinin derslerinde yetişti. Bağdat'ta Müstansıriyye Medresesi'nde, sonra Şam’da Reyhâniyye Medreselerinde müderrislik yap­tı. 755'te (m. 1354) Şam’da vefat etti. Şöyle buyurdu:
Kur'ân-ı kerimin Allah kelâmı olmadığını ve Muhammed aleyhisselâm tarafından hazırlandığını iddia edenleri reddeden âyet-i kerimeler nâzil oldu.
İsrâ sûresinin 88. âyetinde meâlen, (De ki, insanlar ve cinler birbirlerine yardımcı olarak, [belâgat, güzel nazm ve kâmil mânada] bu Kur'ânın bir benzerini ortaya koymak için bir araya gelseler, yemin olsun ki, yine de benzerini ortaya koyamazlar) buyuruldu.
Necm sûresinin 3 ve 4.  âyetlerinde meâlen, (Muhammedkendi arzusu ile konuşmaz. [Çünkü O, tevhîdi ilân ve şirki yok etmek ve şeriatı yaymak ile emrolunmuştur. ] Onun [din işlerinde] konuşması ancak vahiydir) buyurulmuştur.
Ve nihâyet, hâlâ Kur'ân-ı kerimin Allahü teâlânın kelâmı olduğundan şüphesi olanlar için, Müddessir sûresi nâzil oldu.
Bu sûrenin 1-10. âyetlerinde meâlen, (Ey örtüye bürünen Muhammed! Kalk da [kâfirleri Allahü teâlânın azâbı ile] korkut! Rabbini tekbîr et, tâzîm et! Giydiklerini temiz tut! Haram edeceğim şeylerden sakın! Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma! Rabbin için sabret! Sûra üfürüldüğü zaman, kâfirlere çok sıkıntılı bir gündür. Onlara kolaylık yoktur... ) buyurulmuştur.
24.  âyetten başlayarak meâlen, (Kur'ân için, bu sihirdir, bu ancak bir insan sözüdür dedi. İşte bunu söyleyeni, şiddetli bir ateş içine, Cehenneme atacağım. Şiddetli ateşin ne olduğunu sen ne bilirsin?O [içine girenleri] ne çıkartır, ne de azaptan vazgeçer. İnsanın derisini karartır, yakar. Orada 19 [azâb yapan melek] vardır. Ateşte olanlara azap yapmak için, meleklerden başkasını memur etmedik. Ehl-i kitap [Yahudi ve Hıristiyanlar bu sayıyı, kendi kitaplarında bildirilene uygun görerek Muhammed aleyhisselâmın nübüvvetine ve] Kur'âna inanırlar. Müminlerin de îmanı artar. Ehl-i kitap ve müminler, [bu adette] şüphe etmesinler. Kalbleri hasta olanlar ve kâfirler ise, Allah bunu [19 adedini] bildirmekle ne yapmak ister derler. Bunun gibi, Allah dilediğini [kötüleri] doğru yoldan saptırır ve dilediğini [iyileri] de, doğru yola kavuşturur. Rabbimin [Cehennem ehlini azâblandırmak için yarattığı] meleklerin adedini, ancak kendisi bilir [Bu ondokuz melek, diğer meleklerin reîsleridir.]) buyuruldu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.