İstanbul'dan dünyaya mesajlar! İran-ABD'ye nasıl karşılık verecek? Arakçi: Önümüzde bir dizi seçenek var
İİT toplantısı için Türkiye'de bulunan İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ABD'nin saldırısı sonrası açıklama yaptı. "ABD diplomasiye ihanet etti" diyen Arakçi, uluslararası kuruluşların sessiz kalmaması gerektiğini söyledi. “Bu tür saldırganlık karşısında sessizlik, dünyayı tehlike ve kaosa sürükler” diyen Arakçi, diplomasi için saldırıların durması gerektiğini ve ellerinde çeşitli seçenekler olduğunu belirtti.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İstanbul'daki Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde "İslam İşbirliği Teşkilatı 51. Dışişleri Bakanları Konseyi” kapsamında basın toplantısı düzenledi.
Arakçi'nin açıklamalarından satırbaşları şöyle:
"SON DERECE ACI BİR SALDIRI"
Hepinizin bildiği gibi aniden bir saldırıyla karşı karşıya kaldık. ABD, nükleer tesislerimize saldırdı. İran en güçlü şekilde ABD'nin bu saldırgan operasyonunu kınamaktadır. Bu son derece acı ve daha önce görülmeyen bir saldırıdır.
Kendi seçmenlerini de kötü bir duruma düşürmüşlerdir. ABD vatandaşlarının hayatını kurtarmaya devam ettiğini iddia ederken, İsrail'in bu konudaki askeri hedeflerini ilerletmektedir. Sadece barışçıl nükleer tesislere yapılan saldırılar, sadece BM şartının en ağır ihlalini değil aynı zamanda güç kullanımı, bir ülkenin toprak bütünlüğüne yönelik maddesini ihlal etmektedir. Aynı zamanda güvenlik kurulu kararını da ihlal etmektedir. ABD'nin daimi üye olduğu güvenlik konseyinin bu ihlal ne kadar vahimdir, kendileri de bunu ifade edemez.
ABD diplomasiye ihanet etti.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ve tüm diğer uluslararası kuruluşlar kendi görevleri doğrultusunda acil ve kararlı bir faaliyete geçmeliler.
Bu tür saldırganlık karşısında sessiz kalmak, dünyayı hiç daha önce görmediğimiz tehlike ve kaosa getirecektir.

SORU CEVAP
(Müzakerenin devam etme şansı var mı? Nükleer tesisler ne kadar zarar gördü? Arabuluculuk devam ediyor mu?) Tabi ki Tahran'la iletişime geçtim. Hâlen elimde ne kadar hasar olduğuna ilişkin kesin bir bilgi yok. Ama bunun önemli olduğunu düşünmüyorum. Bir nükleer tesise saldırmak, affedilemez bir hukuk ihlalidir ve bunun kınanması gerekiyor.
Dün ifade ettiğim gibi bir dizi mevkidaşımla görüşmem oldu. Onlar da endişeliydiler. Bu saldırgan tutuma bir son vermek için desteklerini ifade ettiler. Tabi ki İsrail saldırılarından bahsediyorum. Dün hepimiz öncelikli İsrail'in saldırgan tutumunu nasıl durdurmamız gerektiğini konuşuyorduk.
Diplomasi kapısı tabi ki her zaman açık tutulmalı. Ancak şu anda durum bu değil. Ülkemiz bir saldırı altında. Bizim buna kendimizi koruma hakkımız çerçevesinde cevap vermemiz gerekiyor. Biz buna ihtiyaç duyduğumuz oranda ve gerekli hallerde devam edeceğiz.
(Türkiye-ABD-İran üçlü zirvesi) Burada İran'a diplomasiye geri dön çağrısında bulunmanın çok bir anlamı yok. Biz zaten diplomatik sürecin ortasındaydık. ABD ile müzakereleri sürdürüyorduk, İsrail sürece bomba attığında. Tabi ki Avrupalılarla da görüşmelerimizi sürdürüyorduk. 2 gün önce Cenevre'de bu görüşmeleri yaparken ABD bu süreci bombalıyor şimdi! Diplomatik sürecin içerisindeydik zaten. Biz saldırıya uğradık, askeri olarak saldırıya uğradık. Burada İran değil ABD gerçekleştirdi bu saldırıyı. Diplomasiye, müzakereye ihanet eden onlar oldu. Müzakerenin ortasında İsrail'e yeşil ışık yaktılar ve İran'ın nükleer tesislere saldırmasını istediler. Bence burada diplomasi taraftarı olmadıklarını ispatladılar. Bu çok üzücü bir durum. ABD, BM şartına hiçbir saygı duymadığını, Uluslararası hukuka hiçbir saygı duymadığını ve herhangi bir uluslararası hukuk düzenlemesine saygı duymadığını göstermiş oldu. Şu ana kadar ihlal etmedikleri hiçbir kırmızı çizgi yok. En sonuncusu ve en tehlikelisi dün akşam gerçekleşti. Çok önemli bir kırmızı çizgiyi geçmiş oldular, bir nükleer tesise saldırarak... Ben artık diplomasi için geriye ne kadar alan kaldı bilmiyorum.
Dün akşam ABD'liler bu düzene bir bomba attılar. Hukukun üstünlüğü ve uluslararası hukuk bombalandı. Şimdi diplomasi için ne kadar alan kaldı buna bakacağız.
(Tahran, ABD'nin tehditlerine nasıl karşılık verdi?) Sadece İran değil tüm uluslararası toplum buna tepki vermeli. İran hiçbir yanlış yapmadı. Neden İran'a saldırıldığını anlamıyoruz. Yanlış ve hatalı suçlamadan dolayı İran'ın nükleer silah arayışında olduğuyla ilgili haksız bir suçlamayla ilgili neden İran bedel ödüyor? Biz 20 yıldır bu barışçıl programımızın, barışçıl olduğunu, barışçıl kalacağını göstermeye çalışıyoruz.
Yine müzakere ediyorduk aynı idareyle. Birden bire bize saldırmaya başladılar. Önce İsrail daha sonra kendileri saldırdılar. Şimdi bizi daha fazla saldırıyla tehdit ediyor. Bunu uluslararası kurumların önlemesi gerekiyor. Aksi taktirde uluslararası hukukun ve dünyanın güvenliğiyle ilgili söylenecek bir şey kalmaz. BMGK bir rol oynamalı. Bu tür tehdidi kınamalı ve önlemeli.
Biz kendi çıkarlarımızı koruyacağız. Toprak bütünlüğümüzü, egemenliğimizi, halkımızı koruyacağız. Halkımızın durumu anlamış olduğundan seviniyorum.
(Batı'nın İsrail'in soykırımıyla ilgili duruşunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Alman Şansölyesi 'İsrail bizim kirli işlerimizi yapıyor' dedi.) Ne diyebilirim ki? Siz her şeyi söylediniz. İran şu an bir saldırı altında. Ve nükleer bir süper gücün saldırısı altında. Nükleer silahları olan bir rejimin saldırısı altında. İran'ın nükleer silahları yok. Bu kesinlikle kınanmalı. Aksi taktirde kitle imha silahlarının imhasıyla ilgili rejim tamamen ihlal edilmiş olur ve ortadan kalkmış olur. İran bu anlaşmanın bir tarafı ve son derece önemli bir taraf. Ama bu anlaşma bizi koruyamıyor. Neden İran ya da başka ülkeler barışçıl şekilde nükleer enerjiye sahip olmak isterken, nükleer silahların yayılmasıyla ilgili rejim onların barışçıl faaliyetlerini denetlemek zorunda kalsın ki? Bu çok üzücü bir durum. Alman Şansölyesinin de ifade ettiği gibi İsrail'in kirli-pis işleri yapması utanç verici. İsrail'in pis bir iş yaptığını biliyorlar ve destekliyorlar. Bunu yapması için her türlü hakkı tanıyorlar ve buna 'İsrail'in kendini savunması' diyorlar.
RUSYA'DA PUTİN'LE GÖRÜŞECEĞİM'
Rusya ve İran arasında stratejik ortaklık var. Hareketlerimizi koordine ediyoruz. Rusya nükleer müzakerelerin tarafı oldu. ABD ile müzakere ederken Rusya ile de bilgi paylaştık. Yarın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile son derece kritik bir görüşme yapacağım.
"ERDOĞAN İLE VERİMLİ GÖRÜŞMELERİM OLDU"
Dün sayın Erdoğan ile verimli görüşmelerim oldu. Bölge ülkeleriyle de görüştüm. İsrail'in saldırılarını sona erdirmek ve ABD'nin düşmanlığını önlemek için arabuluculuk yapmak istiyorlar. Şu anda bütün bölge ülkeleri İsrail'in cinayetlerini kınadı. İslam İşbirliği Teşkilatı'na üye ülkelerin dışişleri bakanları çerçevesinde de İran oturumu yapıldı. Toplantıya Türkiye başkanlık etti. İsrail'in cinayetlerinin karşısında olduklarını belirttiler.
"SİLAHLI KUVVETLERİMİZ HAZIR"
ABD, Netanyahu'nun etkisinde.
Kahramanca ülkemizi savunmaya devam edeceğiz. Silahlı kuvvetlerimiz tam olarak hazır halde.
Önümüzde bir dizi seçenek var. Ve bu kadar söyleyeceğim. Hiçbir zaman Batı ülkelerine güvenmedik müzakere ederken. Onlara hiç güvenmememiz için daha fazla nedenimiz var.
DİPLOMASİ İÇİN ATEŞKES MESAJI
Nasıl bir diplomatik atmalıyız, öncelikle bizim cevabımızı bekleyeceğiz. Saldırılar sona erdiğinde o zaman diplomasiye tekrar nasıl başlarız ona karar vereceğiz.
İRAN-İSRAİL SAVAŞI
İsrail, 13 Haziran'da İran’ın çeşitli kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi.
İran'da Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda öldü.
İran Sağlık Bakanlığı, 21 Haziran'da yaptığı açıklamada, İsrail'in saldırılarında toplam sivil can kaybının 430, yaralı sayısının da 3 bin 500'den fazla olduğunu bildirdi.
İsrail Başbakanlık Ofisi, İran ordusunun yaptığı misillemelerde 24 kişinin öldüğünü, 1272 kişinin yaralandığını aktardı.
Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail'i kınadı.