Erdoğan, KKTC'nin zafer gününde konuştu: Biz ay yıldız, aynı yoldayız

Uluslararası toplumun bir an önce KKTC’yi tanıması ve Ada’da iki devletli çözüm olması gerektiğini belirten Erdoğan “Kıbrıs Türkü’nün huzuru için buradayız. Her zaman da burada olacağız. Ay Yıldız, Aynı Yoldayız” dedi.
YÜCEL KOÇ'UN HABERİ / LEFKOŞA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı ile Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 51. yıl dönümü dolayısıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) gitti.
Erdoğan, başkent Lefkoşa’daki Ercan Havalimanı’nda, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından resmî törenle karşılandı. İkili daha sonra Yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi temel atma, Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu Köprülü Kavşağı ve Bağlantı Yolları Projesi açılış törenine katıldı.
"HER ZAMAN BURADA OLACAĞIZ"
Programda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Türkü’nün direncini kırmaya çalışan çevrelerin bugün sessizliğe büründüğünü belirtti. İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması çerçevesinde son 2 yılda toplam 37 milyar liralık kaynak sağlanan KKTC’nin örnek alınan bir kalkınma hamlesi içine girdiğine dikkat çeken Erdoğan “Attığımız her adım, diktiğimiz her taş, sadece bir bina, bir yol, bir tesis değil aynı zamanda kardeşliğimizin, dayanışmamızın, geleceğe olan ortak inancımızın bir sembolü. Kıbrıs Türkü’nün birliği, beraberliği, huzuru ve refahı için biz buradayız. Her zaman da burada olacağız. Sayın Ersin Tatar ve KKTC hükûmeti ile tam bir uyum içindeyiz. Bunun için ne diyoruz? ‘Ay Yıldız, Aynı Yoldayız’” ifadelerini kullandı.
Ardından KKTC Cumhurbaşkanlığı binasında baş başa bir görüşme gerçekleştiren Erdoğan ve Tatar, toplantının bitmesiyle 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın yapılacağı alana gitti. Türkiye ve KKTC bayraklarıyla karşılanan iki lider, halkın bayramını kutlayıp resmî geçit törenini izledi. Sporcu gençlerin, Yavuz Çıkarma Plajı’ndan getirdiği bayrakları Cumhurbaşkanı Tatar’a sunması sonrası da konuşmalara geçildi.
"KAYBEDECEK 60 YIL DAHA YOK"
Sözlerine, Kıbrıs şehitlerini yâd ederek başlayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Bu harekât, Kıbrıs Türk halkına yönelik sistematik ihlaller karşısında garantörlük yükümlükleri çerçevesinde atılmış meşru bir adımdır. Kıbrıslı kardeşlerimizle birlikte ENOSİS (Ada’nın Yunanistan’a bağlanması) hayalleri kuranlar hüsrana uğratıldı. 1955’te EOKA terörü ile başlayan 1974’e kadar Kıbrıs Türk’ünü baskı altında bırakan o karanlık dönem milletimizin yüreğine kazındı. Şimdi birileri çıkıyor, ‘geçmişi tamamen geride bırakalım’ diyor. İyi de biz Kumsal Katliamı’nı, Noel Vahşeti’ni, Erenköy Direnişi’nde toprağa düşen gençlerimizi nasıl unutabiliriz? Kimse kusura bakmasın, biz kardeşlerimize yapılanları asla unutmayız.
Ada’nın tek başına sahibi olmalarına izin verilmeyeceğini bildikleri için Rumlar hep çözümsüzlük peşinde koşup müzakereden kaçtı. Masayı her devirdiklerinde çözüm istediklerini ileri sürdüler. Kıbrıs Türklerini azınlık görüp sözde devletlerine yamamaya çalıştılar. Federal çözüme karşı, Rumlar üniter devlet tutturmuşlardır. İki toplumlu federal model zemininde hazırlanan bütün çözüm önerilerini reddettiler. Kıbrıs Türk halkının kaybedecek 60 yılı daha yok. Biz artık tüketilmiş federasyon modeline dayanan Birleşmiş Milletler (BM) parametreleriyle vakit kaybedemeyiz.
Sayın Tatar’ın ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonunun bütün gücümüzle arkasındayız. Dünyaya çağrı yapıyoruz: Uluslararası toplum, KKTC’yi tanımalı, bir an önce diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmalı, doğrudan uçuşların ve ticaretin önü açılmalı. Artık Türk Devletleri Teşkilatı’nda, İslam İşbirliği Teşkilatı’nda temsil edilen bir KKTC var. Kim ne derse desin Kıbrıs Türk’ü kendi öz vatanında özgürce yaşamaya ebediyen devam edecek. Hiçbir güç buna engel olamayacak. Kimsenin buna cüret dahi edemeyeceği KKTC’yi inşa edeceğiz.”
"MEHMETÇİĞİN VARLIĞI ÇOK ÖNEMLİ"
Ersin Tatar ise şunları söyledi: Haksız ambargolardan çok zarar gördük. İki devletli çözüm vizyonumuzu kararlılıkla gündeme getiriyoruz. Rum liderin kibirli tutumuna rağmen 4 yeni alanda ortak anlayış sağlandı. Halk geçişlerde sıkıntı yaşıyorsa bunun tek sebebi Rum tarafıdır. Geleceğimizi Rum’un onayına bağlamak isteyenlere birkaç sözüm olacak. Bu süreci itibarsızlaştırmaya çalışanlar ne Ada’daki gerçekleri okuyabilmekte ne de değişen uluslararası diplomasiyi kavrayabilmektedir. Kıbrıs Türk halkı, kararlı ve eşit bir aktör olarak sahada olmayı sürdürecek. Anavatanımız Türkiye ile yürümeye devam edeceğiz. KKTC ile Ada’nın barış ve huzuru için Türkiye ile Mehmetçik’in varlığının ne kadar önemli olduğunu görüyoruz.