Otobüs facialarının başlıca sebebi: Kurallara uyulmuyor, güvenlik devre dışı

ESMA ALTIN'IN HABERİ - Şehirler arası yolcu otobüslerinin karıştığı katliam gibi kazaların en büyük sebebinin araçlardaki güvenlik tedbirlerinin devre dışı bırakılması ve kanunların getirdiği kısıtlamaların göz ardı edilmesi olduğu ortaya çıktı. Emniyet Genel Müdürlüğünün 7 aylık istatistiklerine göre meydana gelen 309 bin 573 trafik kazasından 3 bin 713’üne otobüsler karıştı. Yol ve sürüş güvenliği uzmanı Mert İntepe, trafik denetimlerinin daha sık ve kontrollü yapılabilmesi için Trafik Bakanlığı kurulmasını önerdi. Otobüslerde kontrollü sürüş sağlamak amacıyla bulunan ‘şerit ve mesafe takip’ sistemlerinin söküldüğüne dikkat çeken İntepe “2016 yılı itibarıyla otobüslerde otomatik fren sistemi mecburi hâle getirildi. Bu sistem, şoför öndeki araçla takip mesafesi kısalmasına rağmen eğer frene basmıyorsa hemen devreye giriyor. Yine, sinyal vermeden şerit değiştirmek istendiği zaman direksiyona müdahale ediyor. Önündeki araca biraz yaklaşıp sollama yapmak isterse de şerit ve takip sistemi buna izin vermiyor. Ancak şoförler, bu sistemin kendilerini kısıtladığını düşünerek merdiven altı servislerde bunu araçtan söküyor. Bu konuda firmalar mutlaka denetlenmeli. Ruhsat sahibi sorumlu tutulmalı” dedi.

Şoförlerinin uzun saatler dinlenmeden yol yapmalarının da kazaların önünü açan en büyük sebeplerden biri olduğunun altını çizen İntepe “Uzun yol şoförleri kanunen 24 saatin en fazla 9 saatinde yol yapabilir. Buna molalar da dâhil. Ancak buna da uyulmuyor. Belçika’da sürüş saati bir dakika aşıldığı zaman 25 bin ila 40 bin avro (725 bin ila 1 milyon 160 bin TL) para cezası kesiliyor. Bir sürücü ayda 15 bin kilometre yol yapıyor. Ancak ekonomik şartlar sebebiyle bazı sürücüler 30 bin kilometreye kadar çıkmaya çalışıyor. Bunun için de dinlenmeden, molasız çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

Otobüsler ve şoförlerin kaç saat ve ne kadar yol yaptığını ölçen takometrelerde de manipülasyonlar yapıldığını kaydeden İntepe “Birçok otobüs sefer sonlarında otogara girmeden yolculuğa devam ediyor. Çünkü otogar giriş ve çıkışlarında takometre kontrolleri yapılıyor. Denetimlerin asıl yapılması gereken yerler burası” diye konuştu. Bünyesinde 2016 modelden düşük araçlar olan firmalarla 2016’dan yukarı olanlar için iki ayrı kural getirilmesi gerektiğini söyleyen İntepe, şöyle dedi: Ya 2016 modelden daha düşük otobüs kullanılmasına izin verilmeyecek ya da 2016 modelin altındaki araçlara teknolojik gelişmelere ayak uyduracak sistemler kazandırılacak. Çünkü şehirler arası çalışan otobüslerin sadece yüzde 5’i yeni teknolojileri sahip. Direksiyon, fren, aydınlatma sistemi, süspansiyon, lastikler, zorunlu ekipmanlar, gürültü kontrolü gibi denetimler otobüsler ve ağır vasıtalar için rutin muayeneler dışında daha ciddiye alınarak periyodik şekilde yapılmalı. Tüm araç muayene sistemleri Avrupa standartlarına getirilmeli. Mesela, Almanya’da silecek lastiği bile kötü olan bir araç kesinlikle muayeneden geçemiyor. Bizde ise sürücü sadece muayeneden geçebilmek için arkadaşından gerekli ekipmanları alıp sonrasında geri çıkarıyor.

Güvenlik paketinin mecburi kılınmasının önemini vurgulayan Mert İntepe, şu önerilerde bulundu: Uzun yol şoförü yetiştirmek için meslek okulu gibi bir şoför okulu kurulmalı. Güvenli sürüş eğitimi, otobüs şoförleri için vazgeçilmez bir zorunluluk olmalı. Güncel bir kaza-kırım, bilirkişilik sistemi oluşturulmalı ve uzmanlar yetiştirilmeli.

İlgili Haberler

Kars'ta yolcu otobüsü şarampole uçtu! Ölü ve çok sayıda yaralı var

Yozgat'ta katliam gibi kaza! Yolcu otobüsü şarampole uçtu: 12 ölü

Denizli'de katliam gibi kaza! Kum yüklü kamyon otobüsü biçti: 6 ölü