MHP lideri Bahçeli: 81 Düzce'den sonra 82 KKTC olmalıdır
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'deki MHP Grup Toplantısı'nda KKTC seçimlerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, KKTC'nin Türkiye'ye katılması gerektiğini belirterek, "81 Düzce'den sonra 82 KKTC olmalıdır. 82'nin KKTC olması artık hayat memat meselesidir." ifadelerini kullandı.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki (TBMM) MHP Grup Toplantısı'nda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki (KKTC) seçimlere ilişkin çarpıcı ifadelere imza attı.
Bahçeli, konuşmasının başında "Bizim gelecek tasavvur ve tasarımız, Türk milletinin dünya üzerinde olmasını arzuladığı en üst mertebeyi hedef alan ve uzun vadeyi kapsayan, ufuk ötesi bir menzilin arayışıdır." ifadelerini kullanarak, "Uzak hedeflere kilitlenenler, hayal gibi görünen ülkülerin peşinde gidenler ancak ve ancak gönlü, vicdanı, ruhu, heyecanı ve şuuru büyük olan adamlardır." dedi.
Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
"Asıl mesele, önümüzde perde perde açılan ufuk çizgisine odaklanmak değil; ufkun ötesine bakabilmek, bu suretle muhtemel fırsat, mükâfat ve müşkülatları zamanlama hatasına düşmeden öngörebilmektir. Bu yüksek öngörü seviyesinin şükranla anılan misallerini, millî âbidemiz olan Orhun Yazıtları’ndan itibaren tarihimizin kilometre taşlarında görmek mümkündür. Ancak bunu yaparken, hakikatin izinden ve ısrarından ayrılmamak gerekmektedir. Bu aşamada, Aziz Atatürk’ün şu veciz sözünü hatırlatmak ve bu minvaldeki çabamızı paylaşımla taçlandırmak istiyorum: Biz her zaman hakikati arayan, onu buldukça da söylemeye cüret eden insanlar olmalıyız. Hakikati söylemekten, hakikatin temsil ve telaffuzundan en küçük tereddüt gösteremeyiz, göstermemeliyiz."
"KKTC, TÜRKİYE'YE KATILMALIDIR"
KKTC'de, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman'ın 6. Cumhurbaşkanı seçilmesine değinen Bahçeli, "KKTC'de Egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm kaçınılmaz. Kıbrıs Türk'tür, Türk'ün öz vatanıdır. Federasyon tez ve tekliflerinin geçerliliği ve geleceği kesinlikle yoktur. KKTC, Türkiye'ye katılmalıdır. Kıbrıs milli davamızdır. Ecdadımızın alın teri, göz nuru, gönül suru, hatıra ve hafıza yurdudur. Bu haklı ve hakikatli davadan geri dönüş yoktur." dedi.
"82'NİN KKTC OLMASI ARTIK HAYAT MEMAT MESELESİDİR"
Bahçeli, dikkat çeken bir çağrı da yaparak, "Kıbrıs'ın güvenliği ve geleceği Türkiye'nin geleceğiyle birdir. KKTC parlamentosu acil olarak toplanmalıdır. 81 Düzce'den sonra 82 KKTC olmalıdır. 82'nin KKTC olması artık hayat memat meselesidir." ifadelerini kullandı.
MHP lideri, konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Tarihî ve millî bir hakikatin hile ve hıyanetle, dış bağlantılı ayak oyunlarıyla, Rumlara şirinlik yapan ucuz numaralarla tahribi diye bir şey söz konusu dahi edilemeyecektir. Bunun önündeki aşılamayacak bariyer; tarihtir, çekilen acılardır, Türk milletinin egemen ve yüce mazisidir.
Kıbrıs Türklüğü’nün arasına yuvalanan mandacı ve teslimiyetçi kimi EOK ve Enosis muhibleri, şahsımı ve partimizi hedef alarak “size ne sonuçlardan, sizi neden ilgilendiriyor” demek suretiyle ağız ve ahlak bakımından seviyesiz ve dibe batan birer evriye hâline geçmişlerdir. Bu gafiller iyi dinlesin: Nasıl olsa beş parmak dağlarında dökülen kanlar sizin değil; nasıl olsa Akdeniz’de yankılanan çığlıklar sizden çıkmadı; nasıl olsa 'gelene ağam, gidene paşam' demeye alışkınsınız. Hamdolsun tarihsel hafızada taşıdığımız vatan topraklarıyla bağımızı ve ilgimizi manen, fikren ve hasretle hiç kesmedik.
Çünkü biz Kıbrıs’a bakınca vatan görüyoruz. Çünkü biz “Kıbrıs” denildi mi akan suları durduruyoruz. Çünkü biz Kıbrıs gündeme geldi mi 1571’den itibaren Türk milletinin hâkimiyet, haysiyet, asalet ve adaletiyle sivrildiğini anlıyor, anlatıyor ve bununla da övünüyoruz. Kıbrıs’taki seçimlerden “size ne diyenler”in, kimin kundağına sarıldığı veya kimin beşiğinde sallandığı beni ilgilendirmez. Ama biz, vatanı namus bilen; Kıbrıs’ı da namus bilen soylu bir duruşun, sorumlu bir duyuşun, bıçkın ve ülkücü seslenişiyiz. Bu seslenişin inanmış, müellif-müteahhis neferleri olmayı bir hak olarak nesiller boyunca sürdüreceğiz."
GAZZE VE FİLİSTİN AÇIKLAMASI
Bahçeli, Gazze ve Filistin'deki İsrail zulmüne ilişkin olarak ise "Gazze’de özelde Gazzelilerin, genelde ise Filistin halkının hakkı iadesidir. 1967 sınırlarıyla iade edilmiş, başkenti Doğu Kudüs olan; coğrafi bütünlüğü sağlanmış, bağımsız ve egemen Filistin Cumhuriyeti’nin kurulması ve Birleşmiş Milletler nezdinde tam üyelik statüsünün elde edilmesi bir lütuf değil, hakkın ve hakikatin gereğidir. Zorbalığa ve istilâlara yaslanarak bu hakikati çiğnemek, bu hakikatin üzerine basarak geçmek tıpkı bu bayrak gibi ters dönecek; siyonist-emperyalist kumpası boşa düşürecektir." dedi.
MHP lideri, Mısır'daki Gazze zirvesine değinerek, "Mısır’ın Şarm el-Şeyh kentinde Türkiye ile birlikte Katar, Mısır ve Amerika Birleşik Devletleri’nin ara buluculuğu, garantörlüğü ve imzasıyla hayat bulan deklarasyon, bir başka ifadeyle niyet metni veya mektubu, hukuken bağlayıcı olmayabilir; fakat ahlaken bağlayıcı mahiyettedir. Ne var ki Hamas ile İsrail arasında varılan geçici ateşkes kararı henüz kalıcı ve kesin bir bağlayıcılığa kavuşmamıştır; beklendiği gibi İsrail’in ateşkes ihlalleri peyderpey görülmeye başlanmıştır." ifadelerini kullandı.
İsrail'in ateşkesi bozduğunu da belirten Bahçeli, "İsrail, geçtiğimiz pazar günü Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’a hava saldırısı düzenlemiştir. Her ne kadar ateşkesin yeniden uygulamaya başlandığı açıklansa da, imzasına ve taahhüdüne riayet ve sadakat göstermeyen bir haydut devletin tekrar savaş ve soykırım etaplarına dönmeyi planladığı ortadadır. İsrail’e güven olmayacağı, güven duyulmayacağı hepimizin malumu olsa da, temennimiz ihtiyatlı ve temkinli bir iyimserlikle hareket etmek suretiyle kalıcı ateşkesin temini; müteakiben iki devletli barış anlaşmasının ikmali, uluslararası toplumun ve Birleşmiş Milletler’in ısrarlı girişimleriyle derhal hayata geçirilmesidir." dedi.
Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
"Dahası, İsrail’in Lübnan’ın güney ve doğusundaki yerleşim yerlerine yaptığı hava saldırısı, bu şirret devletin sakin ve sağduyulu olmayacağını bir kez daha teyit etmiştir. Neresinden bakarsak bakalım, İsrail bölge ve dünya barışına doğrultulmuş siyonist bir silahtır. Bu silah susmadıkça, Filistin Cumhuriyeti kurulmadıkça, mazlumların gözyaşları kurumadıkça; ne istikrar, ne huzur, ne de barış tesis edilebilecek; korkunç nitelikli hak ve hukuk gaspı eksik olmayacaktır.
İsrail’in karanlık sicili, suça batmış ilkel ve şımarık iktidar siyaseti; bölge ülkeleri ve insanlık vicdanı aleyhindeki her türlü musibetin kaynağıdır. Bu zulüm ve zehir üreten kaynağın ya ıslahı ya da kurutulması, küresel adalet ve küresel güvenlik mimarisinin şaşmaz görevi, şüphe götürmez mesuliyetidir."
"KUŞKUYA YER BIRAKMAYAN BİR TUZAKTIR"
Bahçeli, Gazze'deki İsrail tarafından silahlandırılan çetelerle ilgili olarak, "Bir başka önemli mesele ise, Gazze’de İsrail’in silahlandırıp sahaya sürdüğü çetelerin tehlike saçan eylemleri ve neden oldukları tahrik ortamının barış ve ateşkes çabalarını zedelemesidir. Hamas’ın silah bırakmasını dayatanların, silahsız bir halkı canlı hedef hâline getirmek için yeni bir faaliyet içine girdikleri veya girecekleri, kuşkuya yer bırakmayan bir tuzaktır. İki devletli çözüm vücut bulduktan sonra elbette Hamas’ın atacağı adımlar olacaktır. Ve silah bırakmak bunlardan biridir. Ancak hakikat temelinde inşa edilmesi gereken iki devletli çözüm iklimi hâkim olmadıkça, tek taraflı silahsızlanmanın nasıl sağlanacağı, nasıl tasvip ve tasdik edileceği sancılı bir muammadır." dedi.
"CHP, MAZİYE KÖR, MİLLETE VE MİLLİ GELECEĞE ŞAŞI BAKIYOR"
CHP'ye de yüklenen Bahçeli, "Tunuslu İslam düşünürü İbn Haldun’un paylaşacağım şu sözü, siyaset ve hakikat mihverinde üzerinde kafa yormayı hak eden bir muhtevaya sahiptir. İbn Haldun şöyle demiştir: “Geçmiş, geleceğe; suyun suya benzediğinden daha çok benzer.” Ne kadar geçmişe bakarsak, o kadar uzağı görmemiz bir tarih ve kültür gerçeğidir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin ihlal olmaz hastalıklı siyasetinin yumuşak karnı da buradadır. Maziye kör, millete ve millî geleceğe şaşı bakan Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminin, ülkemizi dışarıdan sürekli şikâyet etmesi; bu partinin genel başkanının Hollanda’da gene aynı muhteris ve müfteri siyasetle inat etmesi anlaşılır gibi değildir." şeklinde konuştu.

"BİR KOMPLO MEKANİĞİ DEVREDE"
Son günlerde Terörsüz Türkiye sürecindeki provokasyonlara da ilişkin olarak da konuşan Bahçeli, "Türkiye devleti ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Son günlerde Terörsüz Türkiye adımlarını yıpratmak amacıyla bir komplo mekaniği devrededir. Terörsüz Türkiye sürecini bozma çabası var. Siyasi ihtirasla aşırıya kaçmak kimseye kazandırmaz. Hiçbir dayatmanın geçerliliği yok. Fiili durum oluşturmak kimseye bir şey kazandırmaz. Milletimiz bellidir adı Türk milletidir. Devletimiz bellidir Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Devlete rakip çıkarmanın sonu uçurumdur." dedi.
"ÖRGÜTÜN TÜM BİLEŞENLERİ SİLAHLARI BIRAKMALI"
Bahçeli, terör örgütüne çağrı yaparak, "İmralı sözünü tutmuş PKK lağvedilmiştir. Şimdi sırada örgütün tüm bileşenleri var. Örgütün tüm bileşenleri silahları bırakmalıdır." şeklinde konuştu.