Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A
Evliyânın büyüklerinden Hamîd-i Aksarâyî hazretleri (rahmetullahi aleyh), bir gün bir talebesini çağırıp;
“Ankara’da Nûman diye genç bir âlim var. Onu buraya dâvet et” diye emretti o gence.
Talebe cevâben;
“Başüstüne efendim” dedi.
Ve o gün gitti Ankara’ya.
O âlimi sorup buldu.
Hocasının emrini bildirdi.
Nûman, dâveti kabul etti.
Ve birlikte Kayseri’ye döndüler.
Ancak genç Nûman, kendisini çağıran zâtı çok merak ediyordu.
Kurban Bayramı idi.
O gün girdi huzûruna.
Hamîd-i Aksarâyî onu çok sevdi.
“Bayram" diye hitap etti Ona.
İşte bu Nûman, yetişip;
"Hacı Bayrâm-ı Velî" oldu...
● ● ●
Hamîd-i Aksarâyî, Bursa’da, insanlardan gizlerdi kendisini.
Büyüklüğünü kimse bilmezdi.
Zîra o, dağlardan merkebiyle odun getiriyor, fırını yakıyor ve pişirdiği ekmekleri bir küfeye doldurup; "Somun! Somun!.." diye bağırıp satıyordu sokaklarda.
Ekmeği de çok lezzetliydi.
Bayılırdı Bursalılar ona.
İşte bu büyük velî, Bursa sokaklarında “Somun! Somun!..” diye bağırıp ekmek sattığından “Somuncu baba" diye tanınmıştı halk arasında...
ÖNE ÇIKANLAR