İran'ın Şirvan şehrinde yaşayıp orada vefat eden evliyâdan Şeyh Amr Rabbânî hazretleri, bir gün cemaatine; - Âhirette azablardan kurtulmak, ancak ve yalnız Muhammed aleyhisselâm'a tâbi olmaya bağlıdır, buyurdu. Onun gösterdiği yolda giden, Allahü teâlânın sevgisine kavuşur. Ona tâbi olan, Allaha sâdık kul olmak saadetine erer. Şöyle devam etti: - Dünyâya gelmiş olan yüzyirmidört binden ziyâde Peygamberin en büyükleri, Ona tâbi olmayı istemiştir. Mûsâ aleyhisselam bile!.. Şaşırdılar. - Öyle mi efendim? - Evet. Meselâ Mûsâ aleyhisselâm Onun zamanında bulunsaydı, O büyüklüğü ile berâber Ona tâbi olmayı severdi. Ve ekledi: - Îsâ aleyhisselâm'ın gökten inip, Onun İslâmiyeti yolunda yürüyeceğini herkes bilir. Şöyle bitirdi: - Onun ümmeti olan Müslümanlar, Ona tâbi oldukları için, bütün insanların hayırlısı ve en iyileri oldu. Cennete gireceklerin çoğu bunlar oldu ve Cennete herkesten önce gireceklerdir. Ne dua ederdiniz? Bir gün de şunu anlattı sevdiklerine: Büyük velîlerden biri, bir gün talebelerine: - Cuma günü, duâların kabul edildiği bir an vardır ki, o anda yapılan duaları Allahü teala kabul eder, buyurdu. Gençler; - O an hangi vakittir? dediler. - Belli değil, ama bazı büyükler, "ikindi vakti" olabileceğini söylemişlerdir, buyurdu. Ve sordu onlara: - Siz bu ânı yakalamış olsanız Allahü tealadan ne isterdiniz? Kimi; - Evlenmek isterdim, dedi. Kimi zengin olmayı, Kimi şehit olmayı, Kimi de, son nefeste îmanla ölmeyi isterdim, dediler. Bu arada bir talebe; - Hocam siz ne isterdiniz? diye sordu. Cevabında; - Allah dostlarıyla sohbet etmeyi isterdim, buyurdu. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com