Şirvan'da yaşayan Şeyh Amr Rabbânî hazretleri, bir gün sevdiklerine; - Kardeşlerim, âhirette azaplardan kurtulmak, neye bağlıdır, biliyor musunuz? diye sordu. - Bilmiyoruz, dediler. Buyurdu ki: - Bu nîmet, ancak ve yalnız Muhammed aleyhisselâm'a tâbi olmaya bağlıdır. Onun gösterdiği yolda giden, Allahü teâlânın sevgisine kavuşur. Ona tâbi olan, Allaha sâdık kul olmak saadetine erer. Şöyle devam etti: - Mûsâ aleyhisselâm Onun zamanında bulunsaydı, O büyüklüğü ile berâber Ona tâbi olmayı severdi. Îsâ aleyhisselâm'ın gökten inip, Onun İslâmiyeti yolunda yürüyeceğini herkes bilir. Şöyle bitirdi: - Onun ümmeti olan Müslümanlar, Ona tâbi oldukları için, bütün insanların hayırlısı ve en iyileri oldu. Cennete gireceklerin çoğu bunlar oldu ve Cennete herkesten önce gireceklerdir. NE DUA EDERDİNİZ? Bu zat, bir gün de sohbetinde; - Bütün nîmetlere, "Sohbet-i sâlihîn" ile kavuşulur, buyurdu. Sordular: - Sohbet-i sâlihîn nedir efendim? - Ehl-i sünnet âlimlerinin, Allah adamlarının ve evliyâ zatların sohbetine "Sohbet-i sâlihîn" denir, buyurdu. Ve şunu anlattı: Evliyânın büyüklerinden Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri, bir gün talebelerine; - Cuma günü, duâların kabul edildiği bir an vardır. Siz bu ânı yakalamış olsanız, ne isterdiniz? diye sordu. Birisi; - Evlenmek isterdim efendim, dedi. Biri de; - Zengin olmayı isterdim, dedi. İstekler değişikti: - Şehit olmayı isterdim. - Îmanla ölmeyi İsterdim. - Evliyâ olmayı isterdim. Bu arada biri sordu talebeden: - Hocam siz ne isterdiniz? Buyurdu ki: - "Allah dostları" ile sohbet etmeyi isterdim. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com