En büyük sermayemiz

A -
A +

Horasan evliyâsından Muhammed bin Hüseyin hazretleri, bir gün sevdiği bir gence; - Evlâdım, bu ömür, en büyük sermayemizdir, buyurdu. Bu kıymetli sermayeyi, lüzumsuz ve faydasız şeylerle geçirmemelidir. Ve ekledi: - Hele zararlı şeylerle geçirmek, aklı olanın yapacağı iş değildir. Hadîs-i şerîfte; (Allahü teâlânın bir kulunu sevmemesi, onun faydasız şeylerle uğraşmasından anlaşılır) buyuruldu. Faydasız şey nedir ki? Delikanlı sordu: - Faydasız şey nedir ki efendim? - Meselâ bir farzı yapmayıp da, nâfile ibâdeti yapmak, boşuna uğraşmaktır. Ve izah etti: - Evet, ikisi de ibâdettir. Ama farz ibâdet yanında nafile ibâdetin sevabı, büyük deniz yanında bir damla bile değildir. Şöyle bitirdi: - Onun için, ne ile vakit geçirdiğimizi incelemeli, ne ile uğraştığımızı iyi anlamalıyız. Emr-i mâruf nedir? Bir gün de; - Efendim, emr-i mâruf nedir? diye sordular bu zata. Cevabında; - Emr-i mâruf, Allahın dînini Onun kullarına öğretmektir, buyurdu. Bunun en kolay yolu da, "Ehl-i sünnet âlimleri"nin kitaplarını yaymaktır ve sevabı pek çoktur. Sordular: - Ne kadar çoktur efendim? - Bir kimseyi bir "dünyâ sıkıntısı"ndan kurtarmanın sevabı, bütün cihanın nafile ibâdetlerinin toplamından daha çoktur. "Âhiret sıkıntısı"ndan kurtarmanın sevabını düşünün artık. Ve şunu söyledi: - Hocamdan duymuştum: "İnsanlar, yaptıkları emr-i mâruf hizmetine karşılık, Cennette kavuşacakları nîmetleri bilseler, sevinçten her şeyi unutur, sokaklarda oynarlardı" buyurmuştu. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com