Niçin puta tapıyorsun?

A -
A +

Şakîk-i Belhî hazretleri, Belh şehrinde yaşıyan büyük velîlerdendir. Gençliğinde tüccârlık yapıyordu. Bir zaman mal almaya gitti Türkistân'a. Orada dolaşırken bir "Puthâne" görüp girdi içeri. Baktı, "yaşlı bir adam", bir putun önünde ibâdet ediyor. Yaklaşıp sordu: - Sen ne yapıyorsun böyle? - İbâdet yapıyorum. - Cansız puta tapılır mı? Bu putun, ne kendine faydası olur, ne de sana. Halbuki seni yaratan bir "ilâh" var ki, Ona tapsan, her türlü murâdına kavuşursun. Ve ekledi: - O hakîkî ilâh, "Allahü teâlâ"dır. Putperest sordu: - Sen niçin yurdundan çıkıp buralara geldin? - Rızık için. - Bahsettiğin o Allah sana rızık vermiyor muydu? - Veriyordu. - O verirken, niçin tâ buralara kadar geldin de rızık arıyorsun? Ona güvenin yok mu? Yazıklar olsun sana! Şakîk, haklı buldu bu sözü. Ve ayrılıp, Belh'e döndü. Yolda bir "Mecûsî"ye rastladı bu defa da. Mecûsi, sordu kendisine: - Türkistan'a niçin geldin? - Rızık için. - Nereden geliyorsun? - Belh şehrinden. - Rızık için Belh'ten kalkıp da tâ Türkistan'a gelinir mi? O rızık senin için ayrılmıştır. Gelip bulur seni. Bu sözleri de çok beğendi. Ve o gün soğudu dünyadan. Âhirete çevirdi yüzünü. Kendi kendine; "Bana, önce âhiret ticareti lâzım" dedi. Ayrıca; "Önce dînimi öğrenmeli, sonra öğrendiklerimle amel etmeliyim" diye düşündü. Ve öyle yaptı. İslâm ilimlerini öğrendi önce. Çalışıp, büyük bir "Evliyâ" oldu. Ve kararmış gönülleri, îman nûruyla doldurdu. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com