"Nur" için sözleşme!

A -
A +

Âdem Nebî, Hz. Havvâ ile evlenince, "Nur-u Muhammedî" Havvâ'ya geçti. Şit doğunca, Şit'e geçti. Şit büluğ çağına gelince, Cebrail aleyhisselam geldi. - Ey Âdem! Yarın bütün evladını topla! - Niçin? -Nur için söleşme yapılacak. Ertesi gün, Âdem Nebî ve bütün evladı bir yerde toplandılar. Hz. Cebrail, yetmişbin melekle geldi. - Ey Şit! Alnında parlıyan "Nur", Muhammed aleyhisselama aittir. Bu 'Nur'u iyi muhafaza et! Onu temiz ve afif kadınlara teslim eyle! Çocuklarına da böyle vasiyette bulun. Şit Nebî başını eğdi. - Peki, söz veriyorum. Bu sözleşme, bir Cennet ipeğine yazıldı. Melekler şahid oldu. Elestü birabbiküm Nur, temiz alınlardan temiz alınlara geçerek Sahibine ulaştı. Hz. Âdem'in bütün zürriyeti, belinden -ruh olarak- çıktı o gün. Hak teala sordu o ruhlara: - Elestü bi rabbiküm? "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" Bütün ruhlar: - Kâlû belâ! "Evet yâ Rabbî!" dediler. Ruhların en nurlusu "Fahr-i âlem Efendimiz"in ruhu idi. Cenabı Hak sordu Ona: - Yâ Muhammed seni kim yarattı? - Sen yarattın yâ Rabbi. Kim terbiye etti? - Kim terbiye etti? - Sen yâ Rabbi. Rabbimiz buyurdu ki: - Senden söz aldım. Elini Hacer-i esved üzerine koy! Sonra diğer Peygamberlerden bu sözü aldı. Ve buyurdu ki: - Bu Abdullah'ın oğlu Muhammed, benim Peygamberimdir. Onu ahir zamanda gönderirim. Ona iman edip yardım eder misiniz? Cevap verdiler: - Evet yâ Rabbî! Ve ellerini Hacer-i esved'e koydular. Sonra, kıyamete kadar gelecek olan bütün insanların ruhlarından böyle söz aldı. Ve buyurdu ki: - Doğru söylüyorsanız bana secde edin! Bütün ruhlar secdeye kapandılar. Kâfir ve münafıklar hariç, tabii...