Dinler ve medeniyetler arası muhârebelerin zararları -ll-

A -
A +

Papalığın teşvîkiyle, Hıristiyan Avrupalıların Müslümanlara karşı tertip ettikleri ve 1096-1270 yılları arasında devâm eden "Haçlı Seferleri"ne, günümüzde bir Cumhurbaşkanı ile bir Bakan bazı atıflarda bulundular. Bu konu çok önemli olduğu için, üzerinde biraz daha durmak istiyoruz. Tarihteki "Haçlı Seferleri" ve "Saint Barthelmy Katliâmı", dinler arası; I. ve II. Dünyâ Harpleri ise medeniyetler arası çatışmalara misâl olarak gösterilebilir. Dînî, kültürel, sosyal, siyâsî ve iktisâdî sebeplere dayanan Haçlı Seferleri'ni, maalesef Papa II. Urbanus, 1095 yılında toplanan Clermont Konsili'nde yaptığı konuşmasıyla başlatmıştır. Asırlarca devâm eden 8 adet savaşta, kadınlar ve çocuklar dâhil, yüzbinlerce Müslüman kılıçtan geçirilip, hunharca öldürüldü; İslâm Devletleri'nin yerleşim alanları da yakılıp-yıkıldı ve yağmalandı. Haçlıların kılıcından sâdece Müslümanlar değil, Yahûdîler, özellikle Ortodoks Bizanslılar da çok zarar görmüşlerdir.. Hattâ 4. Haçlı seferinde (1204'te) Haçlılar, İstanbul'u işgal ettiler; 1261 yılına kadar, belki de tarihte ilk defa, İstanbul'da Lâtin İmparatorluğu kuruldu. Bizanslılar İznik'i başşehir yaptılar. Ancak 1261 senesinde tekrar İstanbul'u geri alabildiler. Saint Barthelmy Katliamı Şimdi gelelim "Saint Barthelmy Katliamı"na: Bu katliâmda, o zamanki Paris nüfusunun beşte biri, yani en az yirmi bin kişi katledildi. Şöyle ki; Fransa tahtında oturan genç Kral IX'uncu Charles, Roma'daki Papa XI'inci Leo'nun kız kardeşi, fanatik ve koyu bir Katolik olan annesi (yani Ana Kraliçe) Katherine ile ülkelerinde, Katoliklikten başka hiçbir inanca hayat hakkı tanımak istemiyorlardı. Ama ne var ki, Fransa'nın bir kısmında, Ortodoks olan Navar Kralı Henry hâkim durumda idi. Sık sık yazıştığı ağabeyi Papa Leo'nun büyük tesiri altında kalan Ana Kraliçe ve oğlu, Fransa'nın din bütünlüğünü bozan bu durumu düzeltmek, Ortodoksları ortadan kaldırıp, Fransa'da Katolik birliğini sağlamak istiyorlardı. Papa Leo, bu konuda bir plan yaptı. Bu plana göre: 24 Ağustos 1572 günü, mutaassıp Katolikler, en mukaddes bildikleri Saint Barthelmy Yortusu'nda, o gece Paris'teki bütün Ortodoks evlerini tespit edip kapılarına özel işaretler koydular. Gece yarısından sonra, Saint Germen Qukcer Kilisesi'nin çanları çalmaya başladı ve bir anda sokaklarda elleri meş'aleli binlerce insan peydah oldu. Bu meş'alelerle, kapıları önceden işâretlenmiş evleri yakmaya başladılar. Yanan evlerden, canlarını kurtarmak için, sokağa fırlayanları, en vahşî şekilde sokak ortasında parçaladılar. Bu cinayetleri işleyenler arasında yaşlı fanatik kadınlar bile vardı. Gözü dönmüş Katolik cânîler ayrıca, Protestan asilzâdelerini de öldürdüler. Bütün bu insanlar, Katolik olmadıkları için katledildi. Öyle ki, gözleri önünde bu katliâmlar yapılan genç Kral Charles, gördüğü manzara karşısında tahammül edemeyip aklını yitirdi ve olaydan onbeş gün sonra da "deli" olarak öldü. Târihî konularda uzman, radyo ve televizyon programcısı, yazar, Em. Alb. İsmail Yağcı'nın da belirttiği gibi (15 Şubat 2006 tarihli Türkiye Gazetesi) bu cinâyeti planlayan Papa Leo'nun, Ana Kraliçe'yi cinâyete azmettirici yazışmalarının birer sureti Vatikan'da hâlen saklanmaktadır. Şimdi de kısaca I. ve II. Cihân Harplerine temâs edelim: I. Dünya Savaşı'nda, savaşa katılan "İttifâk Devletleri"(Almanya, Avusturya-Macaristan, Bulgaristan, Türkiye)'nin toplam nüfûsu 168.300.000, silâh altına alınan asker sayısı 22.900.000'dir. Orduların kayıpları 15.620.000, sivil kayıplar ise 3.640.000 kişidir. "İ'tilâf Devletleri" denilen İngiltere, Rusya, A.B.D., Fransa, Japonya, İtalya, Belçika, Portekiz, Romanya, Sırbistan, Yunanistan, Karadağ'ın toplam nüfûsu 1.002.435.000, silâh altın alınan asker sayısı 42.700.000'dir. Bunların ordu kayıpları da 22.861.000, sivil kayıpları ise 5.863.300 kişidir. Görüldüğü gibi, her iki taraftan 50 milyon insan ölmüştür; her taraf yakılıp yıkılmıştır. Harplerde ele geçenlerle kayıpları iyi mukâyese etmelidir. Altı yıl süren harp! 57 Devlet'in birbiriyle 6 yıl çarpıştığı II. Dünya Savaşı'na gelince (1939-1945), hemen hemen dünyanın her tarafını içine alan milletlerarası bir savaştır. İngiltere, Fransa ve ortaklarına "Müttefikler", Almanya ve ortaklarına da "Mihver Devletler" denilmiştir. Müttefik devletlerde en çok kayıp Amerika, Britanya Milletler Topluluğu, Sovyetler Birliği, Çin ve Fransa'da oldu. Mihver devletlerinde ise Almanya, Japonya ve İtalya büyük kayba uğradılar. Bu büyük harpte, dünyânın toplum, medeniyet ve insanlık açılarından uğradığı kayıpların tam bir hesâbı yapılamaz. Ölü ve kayıplar: Müttefiklerden 10.650.000 (en çok Sovyetler 7.500.000), Mihver devletlerinden ise 4.650.000 (en çok Almanlar 2.850.000) olmak üzere toplam 15.300.000 can kaybı olmuştur. Yaralı sayısı, müttefiklerden 20 milyon, Mihver devletlerinden ise 8 milyondur. Hitler'in toplama kamplarında da 6 milyon insan kaybolmuştur. Bu harp, birçok milletin bağımsızlığını kaybetmesine sebep olmuştur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.