Cenâb-ı Hak, Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki: "Ey îmân edenler, kendinizi ve çoluk-çocuğunuzu öyle bir ateşten koruyun ki, onun tutuşturucusu insanlarla taşlardır....." [Tahrîm, 6] Mukaddes dînimiz İslâmiyete göre her insan, elinin altında bulundurduğu kimselerin her türlü hak ve hukûkundan, eğitim ve öğretiminden, terbiyesinden sorumludur. Ma'lûmdur ki hayırlı işlerin birincisi ve en önemlisi, çoluk-çocuğuna, âile efrâdına İslâmiyet'i öğretmektir. Her Müslümânın bu birinci görevi hemen yapması, yarınlara bırakmaması gerekir. Peygamber Efendimiz buyurmuşlardır ki: "Hepiniz çobansınız/görevlisiniz ve elinizin altındakilerden sorumlusunuz. İmâm/Yönetici çobandır ve emri altındakilerden sorumludur. Erkek âilesinin çobanıdır ve âilesinden sorumludur. Kadın, evinin çobanıdır, o da elinin altındakilerden sorumludur. Hizmetçi, efendisinin malından sorumludur ve elinin altındakilerden sorumludur." [Buhârî, Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî] ÂİLE SAADETİ İÇİN... Erkeklerin, hanımları üzerinde meşrû sûrette hakları olduğu gibi; hanımların da kocaları üzerinde hakları vardır. İbrâhîm Hakkı Erzurumî hazretlerinin "Ma'rifetnâme"sinde, kocaların hanımları üzerinde 22 hakkının, hanımların ise kocaları üzerinde 30 hakkının bulunduğu zikredilir. Âilenin mutluluğu ve sosyal hayâtın huzûru, âileyi meydana getiren kadın ve erkeğin, vazîfe ve sorumluluklarını bilip, uygulamasına bağlıdır. İbrâhîm Hakkı hazretleri, bu haklara riâyet eden âilelerde, huzûr, sükûn, emniyet ve âsâyiş bulunacağı konusunda, "Bu mücerrebtir (tecrübe edilmiştir)" buyuruyor. Âile içinde kadın ve erkeğin birbirlerini anlayıp hoşgörü sâhibi olmaları, âile saâdeti için şarttır. Karşılıklı sevgi-saygı, hak ve vazîfelerin ne olduğunun bilinmesi, yuvanın huzûrlu olması için önemli husûslardandır. Sevgili Peygamberimiz buyurmuşlardır ki: "Kadınlara iyi davranın." [Buhârî, Müslim, Tirmizî] "Kadınlara iyilik edin. Çünkü onlar size birer emânettir. Onlara iyi davranma dışında, başka bir şey yapma hakkına sâhip değilsiniz... Bilin ki, sizin, kadınlarınız üzerinde bazı haklarınız vardır. Kadınlarınızın da sizler üzerinde bazı hakları vardır. Kadınlarınız üzerindeki haklarınız, istemediğiniz kimselere yatağınızı çiğnetmemeleri, evlerinize hoşlanmadığınız kimselerin girmesine izin vermemeleridir. (Onların sizdeki hakları ise) yiyecek ve giyecekleri (nafaka ve mesken) konusunda, iyi ve ölçülü hareket etmenizdir." [Müslim, Tirmizî] Peygamber Efendimizin Vedâ hutbesindeki nasîhatlerinden biri: "Kadınlarınıza eziyyet etmeyiniz! Onlar, Allahü teâlânın sizlere emânetidirler. Onlara yumuşak davranınız, iyilik ediniz" şeklinde olmuştur. Başka bir hadîs-i şerîflerinde de; "Cennet anaların ayakları altındadır" buyurarak, kadını korumada eşsiz bir hassâsiyet göstermiştir. Hazret-i Âişe (radıyallahü anhâ) anlatıyor; Hazret-i Peygamber buyurmuştur ki: "Sizin en hayırlınız, âilesine karşı en iyi davrananınızdır. Ben âileme karşı hepinizden daha iyi davranıyorum. Arkadaşınız öldüğü zaman (kusûrlarını zikretmeyi) terk edin." [Tirmizî] Yine Peygamber Efendimiz buyuruyorlar ki: "MÜSLÜMANLARIN EN İYİSİ..." "Müslümânların en iyisi, en faydalısı, hanımına en iyi, en faydalı olandır. Sizin aranızda hanımına karşı en iyi, en hayırlı, en faydalı olan benim." [Nesâî] "Hanımının ve çocuklarının haklarını îfâ etmeyenin namazları, oruçları kabûl olmaz." [Mürşidü'n-nisâ] "Kocası râzî oluncaya kadar, kadının namazları ve hiçbir iyiliği kabûl olmaz." [Taberânî] ["Namazları kabûl olmaz" demek, "namazı boşa gider" demek değildir. O kadın, namaz borcundan kurtulur, fakat namaz kılmakla meydâna gelecek büyük sevâba kavuşamaz demektir.] "Haksız olarak hanımını dövenin, Kıyâmette hasmı ben olurum. Hanımını döven, Allah ve Resûlüne âsî olur." [R.Nâsıhîn] "Kadınlarınıza eziyet etmeyiniz. Onlar, Allah'ın sizlere emânetidir. Onlara yumuşak olun, iyilik edin." [Müslim] [Yarın inşâallah, karı-koca haklarıyla ilgili olarak, tecrübeli 2 annenin bazı tavsiyeleri üzerinde durmak istiyoruz.]