İslâmiyete uymak ve onu yaymaya teşvîk

A -
A +

Dünkü makâlemizde, Âriflerin ışığı, velîlerin önderi, İslâmın bekçisi ve Müslümânların baş tâcı İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûkî Serhendî'nin [kuddise sirruh], kısa üç mektûbundan bahsetmiştik. Bugün de inşâallah bazı mektûb-i şerîflerinden nakiller yapmak istiyoruz... "İMDÂDIMIZA YETİŞ YÂ RABBÎ" Lala Beğ'e yazdığı bir mektûbunda, "Müslümanlığı yaymak lâzım olduğu"nu bildirmektedir: "Allahü teâlâ, bizim ve sizin, İslâmın şerefini anlamamızı ve onu korumak için çalışmamızı arttırsın! Yüz seneye yakın bir zamandan beri, İslâmiyet yardımcısız kaldı. Öyle oldu ki, kâfirler, Müslümân memleketlerinde, yalnız dînsizliklerini, kötülüklerini yapmakla kalmıyorlar; Müslümânlığı büsbütün yok etmek istiyorlar. Müslümânların ve Müslümânlığın izini, adını bile bırakmamak için kıyâsıya uğraşıyorlar. İşi oraya kadar götürdüler ki, bir Müslümân, İslâmiyetin emirlerinden birini açıkça yapmaya, hattâ söylemeye kalksa, öldürüyorlar. Meselâ: Kurbân Bayramında, Hindistân'da Müslümânlar öküz kurbân ederler. Kâfirler, Müslümânlara "Cizye" vermeye belki râzî olurlar. Fakat, öküz kesilmesine hiç râzî olmazlar. Yeni hükümetin ilk zamanlarında, Müslümânlık yayılırsa ve Müslümânlara kıymet verilirse, sonu iyi olur. Fakat, Allah göstermesin böyle olmazsa, Müslümânların işi çok güç olur. ["El-ğıyâs!" Ya'nî imdâdımıza yetiş yâ Rabbî! Bize yardım et yâ Rabbî! Müslümânlara yardımcı ol yâ Rabbî!] Bakalım, hangi mes'ûd, tâlihli kimse, İslâmiyete yardım etmekle şereflenecek? Bu şerefi bakalım hangi kahramân kazanacak. Bu, Allahü teâlânın öyle bir ni'metidir ki, dilediğine ihsân eder. Allahü teâlâ, büyük ihsân sahibidir. Allahü teâlâ, bizi ve sizi, Peygamberlerin en üstününe uymak şerefinden ayırmasın! Vesselâm. [1/81] İmâm-ı Rabbânî [rahmetullahi aleyh], Behâdır Hân'a yazdığı bir mektûbunda da, "zâhiri ve bâtını toparlamakla berâber, İslâmiyetin zâhirine ve hakîkatine yapışma"yı bildirmektedir: "Hak teâlâ, dağınık şeylere olan bağlılıklardan kurtarsın. Mukaddes olan kendisine tâm bağlanmakla şereflendirsin. Bu duâmızı, Peygamberlerin Efendisi hürmetine kabûl buyursun! Fârisî beyt tercümesi: Her ne ki güzeldir, Allah sevgisinden başka/Hepsi câna zehirdir, şeker gibi de olsa! İnsanın zâhirini, parlak olan İslâmiyetin zâhiri ile süslemesi ve bâtınını da hep Hak teâlâ ile bulundurması, çok güç bir iştir. Acaba hangi tâlihli bir kimseyi bu iki ni'metle şereflendirirler? Bugün, bu iki ni'mete birlikte kavuşmak, hattâ yalnız İslâmiyetin zâhirine uymak ele geçmez bir hazîne gibi olmuştur. Kibrît-i ahmerden, [ya'nî demire sürtünce altına çevireceği sanılan maddeden] daha kıymetlidir. Hak teâlâ, sonsuz olan merhameti ile, geçmişlerin ve geleceklerin en üstününe uymakla zâhirimizi ve bâtınımızı şereflendirsin! [1/83] "KURTULUŞ YOLU BUDUR" İmâm-ı Rabbânî [rahmetullahi aleyh], Şerefeddîn Hüseyn-i Bedahşî'ye yazdığı bir mektûbunda da, "Dünyânın güzelliğine aldanmamalı, İslâmiyetten ayrılmamalı" buyurmaktadır: "Âlemlerin Rabbi olan Allahü teâlâya hamd olsun! Peygamberlerin en üstünü olan Muhammed aleyhisselâma ve temiz Âline ve Eshâbının hepsine bizden selâmlar olsun! Akıllı ve kıymetli oğlum Şerefeddîn Hüseyin'in şerefli mektûbu geldi; bizi sevindirdi. Sayısız bağlılıklar arasında, bu fakîrleri hâtırlamanız ne büyük ni'mettir. Bu hâliniz, kalpteki sevginin alâmetidir. Bu sevgi de, ifâde ve istifâdeye sebeptir. Bildirdiğiniz rü'yâlar doğrudur ve güzeldirler. Kalplerin bağlılığını göstermektedir. Yavrum! Dünyanın tadına ve güzelliğine sakın aldanma! Onun yalancı gösterişlerine kapılma! Çünkü hepsi geçici ve kıymetsizdir. Bugün, böyle olduğuna belki inanmazsınız. Fakat yarın ölünce, doğru olduğu anlaşılacaktır. O zaman inanmanın da faydası olmayacaktır... Kalbin temizlenmesi için olan vazîfenizin kıymetini biliniz! Bunları yapmaya, canla, başla çalışınız! Beş vakit namazı, seve seve ve cemâat ile kılınız! Malınızın kırkta bir zekâtını, Müslümân fakîrlere, yalvara yalvara veriniz! Harâmlardan ve şüphelilerden kaçınınız! Herkesle iyi geçinip, hep acıyınız! Kurtuluş yolu budur. Ves-selâm!" [1/189]

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.