Türk milletinin bazı zaferleri...

A -
A +

Dün bir parça ele aldığımız konumuza bugün de devâm etmek istiyoruz. Türk milletinin târih boyunca kazandığı zaferler, onların istikbâline çeşitli yönler vermiştir. Her zaferin ayrı bir neticesi vardır: Meselâ [751 Temmuz'unda Çinlilere karşı kazanılan] "Talas Zaferi", Türklerin Müslümânlarla tanışması; [26 Ağustos 1071'de Bizanslılara karşı kazanılan] "Malazgirt Zaferi", Türklere Anadolu kapılarını açması ve [1922'de Yunanlılara karşı kazanılan] "30 Ağustos Zaferi" de, Türkiye'nin kurtarılması gibi husûsiyetleri taşır. Türklerin kazandığı en önemli zaferlerden bazıları şunlardır: Miryakefalon Zaferi, 17 Eylül 1176'da Bizanslılara, Hattin Zaferi, 3 Temmuz 1187'de Haçlılara, Ayn-ı Câlût Zaferi, 3 Eylül 1260'ta Moğollara, Koyunhisâr Zaferi, 27 Temmuz 1301'de Bizanslılara, Sırpsındığı Zaferi, 1363 yılında Haçlı ittifâkına, Çirmen Zaferi, 26 Eylül 1371'de Balkan ittifâkına, Birinci Kosova Zaferi, 9 Ağustos 1386'da Haçlı ittifâkına, Niğbolu Zaferi, 25 Eylül 1396'da Haçlı ittifâkına, Varna Zaferi, 10 Kasım 1444'te müttefik Haçlılara, İstanbul'un Fethi, 29 Mayıs 1453'te Bizanslılara, Otlukbeli Zaferi, 11 Ağustos 1473'te Akkoyunlulara, Çaldıran Zaferi, 23 Ağustos 1514'te Safevîlere, Mercidâbık Zaferi, 24 Ağustos 1516'da Memlûklere, Ridâniye Zaferi, 22 Ocak 1517'de Memlûklere, Mohaç Zaferi, 29 Ağustos 1526'da Macarlara, Preveze Deniz Zaferi, 27 Eylül 1538'de müttefik Haçlı donanmasına, Cerbe Zaferi, 14 Mayıs 1560'ta müttefik Haçlı donanmasına, Haçova Zaferi, 26 Ekim 1596'da Haçlı kuvvetlerine, Vadiüs-Seyl Zaferi, 4 Ağustos 1578'de Portekizlilere, Çıldır Zaferi, 9 Ağustos 1578'de Safevîlere, Koyunadaları Zaferi, 18 Şubat 1695'te Venediklilere karşı kazanıldı. Çanakkale Zaferi, 18 Mart 1915'te müttefik İ'tilâf Devletlerine karşı kazanıldı. Sakarya Meydan Muhârebesi de, 13 Eylül 1921'de Yunanlılara karşı kazanıldı. [Bunları daha fazla çoğaltmayalım; çünkü bizim için, yüzlercesi arasından seçerek zikrettiğimiz bu misâller, konuyu yeteri kadar anlatmaya kâfîdir.] Bunları ifâde ettikten sonra şimdi de burada, üzülerek belirtelim ki, asîl milletimizin yükselmesini ve güzel memleketimizin ve ebed-müddet devletimizin ilerlemesini istemeyen düşmân güçler, maalesef bilhâssa çocuklarımızın ve gençlerimizin, millî ve manevî değerlerden mahrûm, mâzîsine, târîhine, kültürel değerlerine yabancı, hattâ düşmân olarak yetişmelerini arzû etmekte ve bu husûsta büyük gayretler göstermektedirler. ZAFERLERDEKİ BAŞARININ SIRRI Gerek "Mukaddes İslâm" târihinde, gerekse şanlı "Türk Milleti"nin târihinde, târihe altın harflerle yazılmış pekçok "Zafer" vardır. Peşînen belirtelim ki, bu zaferlerdeki başarının sırrını, aslında bir cümlede özetlemek mümkündür; o da, Müslümânların "ölürsem şehîd, kalırsam gâzî" düstûruyla hareket etmeleri; gencinin ve yaşlısının gözlerini kırpmadan, aynı heyecanla âdetâ ölüme koşmalarıdır. Müslümânları, asırlar boyu, harp meydânlarında zaferden zafere koşturan biricik arzû, âhirette şehîdlere verilecek sonsuz ni'metlere îmân etmeleri ve bunlara kavuşmak için cân atmalarıdır. Dünyânın fânîliğine, âhirette Cennetin ve ni'metlerinin sonsuzluğuna yakîn derecede îmân eden Müslümânlar, şehîd olmaktan büyük bir haz, zevk duymuşlardır. Harp meydânlarında kahramânca dövüşen ve düşmândan yılmayan Müslümân askerler, şehîd olmak arzûsuyla yanıp tutuşmuşlar ve düşmândan aslâ yüz çevirmemişlerdir. Makâlemizin sonunda, İslâm târihinden iki, Osmânlı târihinden de bir misâl zikredelim: Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyûb el-Ensârî'nin (radıyallahü anh), 83 yaşında İstanbul'un fethine gelmesi; Kıbrıs-Larnaka'da medfûn "Hala Sultân" diye anılan, Sevgili Peygamberimizin süt teyzesi Ümm-i Hırâm'ın (radıyallahü anhâ), 86 yaşında Kıbrıs seferine katılması; Alasonya kahramânı Hâfız Abdülezel Paşa'nın, yine 86 yaşında âdetâ kendini ata bağlatarak ordunun en önünde harbe gitmesi gibi, daha yüzlercesini sayabileceğimiz misâller dillere destândır ve doğrusu onların bu fedâkârlıkları insan hafsalasını zorlamaktadır. Bu konuya inşâallah ileride tekrâr döneriz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.