Kılıcımı vurdum taşa, taş yarıldı baştan başa

A -
A +
....
Efenim itidal tavsiye ediyoruz..
Ben etmiyorum. Elinizden geleni ardınıza koymayın. İş yine olacağına varacak. Boşuna endişelenmişim.. Tek kusurum medyayı küçük görmek. Medya hâlâ büyük.. Büyüksün medya.. Bir gazeteyi ya da televizyonu satın almakla ona hükmetmek aynı şey değil. Daha doğrusu onu kullanabilenler büyük.
Yaşı küçük olanlar kenara çekilsin. 12 Eylül öncesini yaşayanlar cevap versin:
Her gün kardeş kanı akıyordu, sağcılar solcular birbirini öldürüyordu. İtidal çağrıları yapılıyordu. O gün ne anlama geldiğini bilmiyorduk. Bugün ne kadar faydasız ve boş bir iş olduğunu biliyoruz. İşin ezber kısmına takılmayın. Ezber nedir? Efendim ihtilale zemin hazırlanıyordu.
İyi de ihtilal neden isteniyordu.
Paşalarımın iradesi miydi.
Bir denklem vardı çözüldü iş bitti. Ne sağcı solcuyu vurdu ne solcu sağcıyı.. O kadar adamın ölümüne sebep olmadan mutabakatla o işi çözecek adamlarımız (beyinlerimiz) olsaydı kanla barutla atacağımız adımı güle oynaya atardık. Ya da atar mıydık o kadar emin değilim.. Müstakil olmasak da atardık muhtemelen.
Yine denklem çözülünce iş bitecek.
Ağrı sızı yapan hastalığın ne olduğunu biz bilmiyoruz. Büyüklerimiz ve danışmanları biliyordur herhalde. Yüksek dozda ağrı kesici ile nereye kadar gideceğiz?
Sembol düşmanımız paralel yapı dedikleri şeyi yabana atıyor değilim. Ama o yapıyı kullananlar bizimkiler değil. Hele cemaat hiç değil. Cemaat ambalajına sarılmış olabilir. O gazla ve hızla bir araya gelen veya getirilen insanların hepsi ziyan olacak. İşleri bittikten sonra kimse hatırlamayacak bile.
Şu kısa aralıkta yükselme hırsları veya hizmet ediyorum zannı veya başka zaaflar veya iyi niyet veya vatan aşkı hatıra olarak kalacak. Belki Oktay Ekşi'nin hatırasını naklettiği Hasan Amca gibi 70 yaşında işin aslını anlayacaklar. (Hasan Amcayı bulun okuyun)
Elin oğlu için müdahale vasıtası olarak tank ve radyo evi şart değil. Anlaşıldı ki isterlerse her hal ve şart altında müdahale yetenekleri var. Bu yeteneği bir de Ahmet Davutoğlu'na anlattırmak lazım. Belki küçük görür ve belki bizi aşağılık kompleksinden bir kere daha kurtarır. Açarız kollarımızı büyük bir pergel gibi.. Balkanlar.. Ortadoğu.. Hatta uzak Asya.. Hatta Türki cumhuriyetleri.. Polis de bu arada yolsuzluk soruşturması yapar. Yargı denetiminde tabi. Yargı da saklambaç oynar.. Yasama da ne yapıyorsunuz der. Muhalefet de gülüp oynar. Yahu yok mu olup biteni muhalefet penceresinden size ve bize anlatacak bir uzmanınız.. Bu arada denklem çözülürse kahve pişirdiğiniz cezvenin sapı elinizde kalmasın?.. Yolsuzluk işine bu kadar bel bağlamayın. Bizim millet çok namusludur yolsuzluk molsuzluk konularında hassastır.. Canı sıkılırsa ağız şapırdatarak intikam da alır ama daha iş o aşamaya gelmedi.
Vakit var.. Bakarsınız o zamana kadar bilmeceyi çözerler.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.