YENİ YILIN SORUSU

A -
A +
Türkiye'nin sıkıntılı dönemlerinde bize derlerdi ki;
Karar alma mekanizmaları tıkalı.
Koalisyonlardan anamız ağladı. Tek parti iktidarı gördüğümüz yıllarda ise;
Bir tarafta Anayasa Mahkemesi, elimizi kolumuzu bağlıyor. Bırakmıyorlar ki iş yapalım.
Öbür tarafta Danıştay..
Öbür tarafta askerî vesayet..
Öbür tarafta üniversiteler..
Öbür tarafta MGK..
Bugün askerî vesayet yok görünüyor.
AYM ayak bağı olamıyor.
Danıştay artık o zamanlarda kastedilen işlere bakmıyor.
Yargı desen dün şikâyet edilen konuların hiçbiri yok.
Bugün derdimiz ne, sorusunu nasıl cevaplandırıyoruz. Daha doğrusu nasıl cevap vermemiz lazım?
Karar alma mekanizmalarında bir tıkanıklık yok. İstediğimiz her kararı alabiliyoruz.
İstediğimiz her kanunu çıkarabiliyoruz.
Peki eksiğimiz ne?
2001 krizinden sonra "ne güzel yıllardı" dediğimiz dönem 2009'da bitiyor. Hadi biraz daha zorlarsak 2011'e kadar geliyor (veya gidiyor)
2011'den sonra ne oldu da işler sarpa sarmaya başladı sorusuna bir cevabımız var mı? Ondan önce böyle bir sorumuz var mı?
Ondan da önce o dönemin 2002-2011 birçok bakımdan çok iyi geçtiğini kabul ediyor muyuz?
Eğer kabul ediyorsak o dönemde elimizi kolumuzu bağlıyor, tayin bile yapamıyoruz denilen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer vardı.
Askerî vesayet vardı.
Kapatma davaları vardı.
AYM engel görülüyordu.
YÖK her işe maydanoz oluyordu.
Buna rağmen nasıl oldu da o arada çok güzel şeyler yapılabildi. Şimdi nasıl oluyor da engel ve ayak bağı gördüğümüz kurumlar/kurullar, iktidarın gizli ortakları devre dışı kaldığı hâlde bu sıkıntıları yaşıyoruz.
Düşman mazeret olamaz. Her ülkenin var.
Hainler, gafiller, ihanet şebekeleri, satılmışlar mazeret olabilir mi? 
Bence olamaz. Yönetmek bu demek zaten. Hain olmasın düşman olmasın, gafil olmasın, Suriye'de istikrar olsun, Irak istediğimiz yola girsin, AB mırın kırın etmesin, ABD dayatmasın biz de idare edelim olur mu?
Bu soruyu yok sayın.. 2011'e kadar öyle böyle ümidle yol aldık. Kapatma davasına, AYM'ye, Danıştay'a, askerî vesayete, Ergenekon'a, Balyoz'a rağmen.. Ondan sonra ne oldu da bütün bu engeller bir bir tasfiye/tesviye edildiği hâlde ara dönem psikolojisine girdik.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.