Lâfla peynir gemisi yürümez

Medya haberlerinin G.Saray, Beşiktaş ve F.Bahçe üzerine yoğunlaşması bazen herkesi şaşırtıyor. 15 gündür, "Takımı gençleştireceğiz, yıpranan futbolcuları yeniden motive edeceğiz" diyen bir Fatih Terim'in takımı, bir bakıyorsunuz Juventus önünde inanılmaz bir sonuç alıyor, bir bakıyorsunuz ligde yerlerde sürünüyor. Üçlü savunmayla oynadı G.Saray ve gözler Bülent'i aradı. Neden aramasın ki? Balili getirdiği her topta pozisyon buldu Mondragon karşısında. Hem orta sahada, hem de savunmada G.Saray'ın bunu çözememesi bir ayıptır. Gerçi, İstanbulspor ilk defa böyle oynuyor değil. Aykut Kocaman aldıkları sonuçların, futbollarına yansımadığını söylerken çok haklıydı. Ama bu defa İstanbulspor'un klasik ataklarını durduramayan G.Saray, İstanbulspor'a hakkını verdi. Aykut'un takımında belli bir oyun disiplini var. Balili çıktıktan sonra, Bushi'nin oyuna girmesiyle değişen bir şey olmadı. Hatta Bushi de bir gol attı. Şimdi, artık medya haberlerinden biraz uzak durup, olaylara bakma zamanı. 3 büyüklerin dışında takımlar da var. Ve onlar da birşeyler yapıyorlar... Sık sık da galip geliyorlar... Selçuk Dereli maçın başında isabetsiz düdükler çaldı. Bu düdükleri, sonucu etkileyecek cinsten olmadığı için oyunun genel gidişi bozulmadı. Sahaya atılan bir bıçak da Dereli'nin yanındaydı. Hangi utanmazın, bu bıçağı, hangi düşünceyle attığını anlayabilen varsa beri gelsin.