Yazının başlığı Ümit Karan ne yapmalıydı? Ama asıl "siz olsanız ne yapardınız?" Sivasspor savunma oyuncusu Hakkı, G.Saray maçında algılayamadığı bir pozisyonda ceza sahasının dışından bu bölgenin içine getirdiği topu yerden eline alınca şaşkınlık içinde hakemin penaltı noktasını gösterdiğini gördü. Evet, kurallara uygun bir durum. Atışta Ümit Karan da topu filelere göndermekte zorluk çekmedi... Hafızam beni yanıltmıyorsa, Kore'de bir lig maçında bütün takımın yine algılama hatası sonucu böyle bir gol olmuştu. Sonrasında rakip takımın bütün futbolcuları golü kalesinde gören takımın başlama vuruşu sonrası yerlerinden kıpırdamayarak beklemişler ve rakiplerinin gidip topu filelere göndermesini seyretmişlerdi. Bundan başka yine İngiliz Ligi'nde meydana gelen tuhaf bir penaltıyı rakip oyuncunun bilerek auta atması... Bunları nereden mi biliyorum? Bizim televizyonların bu görüntüleri yayınlamalarından... Belki sizler de hatırladınız. Evet, ben olsam Ümit Karan'ın yerinde Sivas maçındaki o penaltı vuruşunu bilerek dışarı atardım. Mükemmel bir fair - play anlayışı olurdu. Sadece bu kadar mı? Örneklerini yazdığım gibi, bütün dünya televizyonlarında yayınlanırdı. Hem kendisi, hem G.Saray için çok iyi bir imaj olurdu. Bunlar önemsenmeyecek şeyler değil. Olmadık başarılar elde edersiniz de, inanın bu kadar ses getirmez. Diyeceksiniz ki, "Ya G.Saray sonradan 1-0'dan maçı verirse ne olurdu?" diye... Bana göre lig maratonu içinde kaybedilen puanların giderilmesi hiç de zor değil. Bir kere daha söylüyorum, bunun telafisi var. Ne var ki, böyle tuhaf durumlar her zaman olmuyor. Böylesi anlarda kazanılan itibarın akıllardan kolay çıkmadığı da bir gerçek. Şimdi bir kere daha soruyorum: Siz olsanız hangi yolu seçerdiniz? Penaltıyı atar mıydınız? Yoksa, bilerek dışarı mı gönderirdiniz? Küçük puan hesapları mı yapardınız? Yoksa değer ve itibar kazanmaya mı çalışırdınız? Söyleyin bakalım... ------ Ortalama yol bulundu F.Bahçe'nin Olimpiyat Stadı'ndaki, Beşiktaş'ın Diyarbakırspor maçındaki olaylarından sonra yazdığımız yazıda "Nasıl olsa bir ortalama yol bulunur" demiştik. Aynen öyle oldu. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun verdiği bir maç saha kapatma cezası Tahkim Kurulu tarafından para cezasına çevrildi ve maç İnönü'de... Bunu tahmin etmek, hiç de güç değildi. Hangi federasyon F.Bahçe'nin, Beşiktaş'ın karşısında durabilir? Hiçbiri... Onun için geçen yazıda "Bâri adalet duygularımız örselenmesin" demiştik. Ne yapalım? Büyüklere selam, örselenmeye devam... ------ Noter aranıyor Hastanede yatan hastanız olmasın. Eğer vekaletname çıkaracak olursanız, yandınız. Ben önceki gün bunu yaşadım. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde yatan hastamız için vekaletname çıkartmak istedim. Ne mümkün... İsimleri bende duruyor. Çevredeki bütün noterleri dolaştım, hiçbiri hastaneye gitmiyor. Vay efendim vay. Yeterli personelleri yokmuş. Ya da hastane uzakmış... mış da mış... Yani iki saat hastaneye gidecek personele üç kuruş vermemek için. Olmaz, insaf! Daha kötüsü aramadığım ne Noterler Birliği kaldı, ne Odalar, ne Bakanlık... Hepsi nasihat veriyor. Şikayet edecek ne bir yer, ne bir makam var. Düşündüm de bunlar hukukçu. Bunlar adaletin temel unsurları... Üç kuruş için nasıl da satıyorlar bizleri... Konuyu merak eden bir yetkili varsa, bana ulaşsın.