İsimsiz çocuk

A -
A +

Öyle insanlar vardır ki, işlerine ve prensiplerine sıkı sıkıya bağlıdırlar... Çok sadıktırlar ... Yaptığı hizmet büyüktür. Kimseye de "hayır" demezler ve kırmazlar. Onlar kendi işiyle beraber çalıştıkları müesseselere de aşıktır; bu bir spor kulübü veya bir iş yeri olabilir. Onlar isimsiz kahramandırlar... Hiç düşündünüz mü? Bir futbol kulübü, maça hazırlanıyor. Bu takım, maç saatine kadar da antrenman yapmak zorunda. Ayakkabılar çamurlanacak, eşofmanları kirlenecek. Konçlar, tozluklar vb... Ayrıca futbol topları ve diğer malzemeleri de eklersek... Bir de hafta sonundaki maçları düşünelim... Bütün futbocuların formaları, tozlukları, konçları, ayakkabılarını büyük bir titizlik içinde hazırlamak... Bunun çok organizasyon isteyen bir iş olduğu çıkar. Fakat, benim tanıdığım bir kişi bunu tek başına yapıyor. Adı Süreyya Soner... Evet 23 yıldır Beşiktaş'ı sırtlıyor. Süreyya Soner, fanatiklik derecesinde Beşiktaşlı. Siyah - beyazlı futbolcuların, bütün ihtiyaçlarını gideriyor. Süreyya'nın bir hatırası da var. Bir gün Kıbrıs'ta takım kampta iken İstanbul'da erkek çocuğu dünyaya geliyor Süreyya'nın. Gerisini Süreyya'dan dinleyelim: "Kampta 15 gün boyunca kaldık. Yeni doğan oğlumu göremedim. Çocuğa isim vermemiştik. Beşiktaş'ta ilk golü kim atarsa ona oğlumun ismini verecektim. İlk hafta Bursa ile 0-0 berabere kaldık. 2.hafta Trabzon'la yine 0-0 berabere kaldık, çocuk yine isimsiz. Aradan iki aya yakın zaman geçtikten sonra bir Karabük maçı vardı. Karabük'te golümüzü İngiliz futbolcu Wolf attı. Eyvah ne yapacaktık. Aynı futbolcu diğer maçta da gol atınca çocuk isimsiz kaldı. Çocuk neredeyse isimsiz büyüyecekti. Ailemin de baskısıyla çocuğuma babamın ismini verdik" İşte Beşiktaş sevgisi, Süreyya Soner'in damarına girmiş. Çok teknik direktör, futbolcu ve antrenörle çalışmış... Bunların içinden Ferdinand'ı unutamıyor. Ferdinand'la sık sık şakalaştıklarını söyleyen Süreyya, Sinan Engin ve Feyyaz'a da ayrı bir sevgi besliyor. Başkan Serdar Bilgili'nin de kendisine maaşın dışında prim verdiğine dikkat çeken Süreyya Soner, onun sayesinde Ümraniye'de ev aldığını söylüyor. Süreyya Soner, Beşiktaş'ın beyefendiler takımı olduğunu söyleyip, "Hepsi birer sembol isim. Süleyman Seba, Serdar Bilgili, Feyyaz Uçar, Sinan Engin ve Sergen birer sembol" diyerek bütün camiaya derin bir saygı duyduğunu ifade ediyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.