Bayan Fogg ve şebekesi hem suçlu hem güçlü!..

A -
A +

Yabancı bir örgütün, hatta yabancı elçiliğin eylemleri, zihniyeti ve faaliyetini, telefonlarını dinleyerek, kripto mesajları deşifre edilerek -veya internetteki e-posta mesajları elegeçirilerek- meydana çıkarılmış, gerçek maksatları, hedefleri anlaşılmış; ama bazı liboş aklı evveller bu yöntem kanunlara veya ahlaka aykırı diye kıyameti koparıyorlar. Eylemlerin ülkemiz aleyhindeki vahim anlamlarını gözardı ederken, elektronik posta mesajlarını çözen ve yayınlayanları kınıyorlar, haklarında suç duyurusunda bulunuyorlar, cezalandırılmalarını istiyorlar. Gerçi suçluları korumak liboşluğun şanındandır ama AB elçisi bayan Karen Fogg ve yazışmaları konusunda bu gayret biraz fazla kaçıyor, şaibeli oluyor ve özellıkle, kendisinin "network"u (şebekesi) mensuplarının suçluluklarının telaşından ileri geldiği izlenimini veriyor. Bu şebekede -mesajların içeriğinden anlaşılacağı vechile- Sayın İsmail Cem ve bazı Dışişleri mensupları ve medya mensupları var; foyaları meydana çıktığı ve mesajların gerisi açıklandıkça daha fazlası çıkacağı için telaşlanıyorlar. Fogg hanım da Türkiye'de Milli Türk Devletinin çıkarlarına karşı faaliyeti ortaya çıktığı için kızıyor!. Fog hanımın dokunulmazlığı Geçen yazımda da ifade ettiğim gibi, herhangi bir Büyükelçinin veya diplomatın, ülkesinin, örgütünün çıkarlarına göre bulunduğu ülkede faaliyet göstermesi, lobi veya network oluşturması. O ülkenin kamuoyunu etkileyecek kişileri şu veya bu şekilde kullanması olağandır. Bunları gizli mesajlarla patronlarına iletmesi de olağandır. Diplomatik dokunulmazlığı vardır. Ancak bu faaliyet ortaya çıkarılınca o ülkenin ve kamuoyunun bu faaliyetin hedeflerini anlaması ile, o diplomat "persona non grata" -yani istenilmeyen şahıs ilan edilemese bile, ülkenin resmi makamları indinde ve kamuoyunda "inanılırlığını ve güvenilirliğini" kaybeder, serbest çalışamaz olur ve geri çekilmesi kaçınılmaz olur. Ancak bugünkü hariciyemizde mevcut zihniyetle, İsmail Cem'in ve Volkan Vural'ın zihniyetleri ile, işler bu raddeye varır mı bilmıyorum, ama mantıki sonuç bu olmak gerekirdi! Gerçekler Bayan Fogg kendi amaçlarına yönelmekte serbesttir ancak mesajların içeriğinden ve ruhundan bu amaçların Türkiye'nin çıkarlarına ters düştüğü, Cumhurbaşkanı ve TSK başta AB konusunda dikkatli, ihtiyatlı olanları nasıl tezyif ettiği ve Türkiye'de "uyuyan güzelleri" uyandırarak ve AB "şahinlerini" kullanarak kamuoyu oluşturduğu ortaya çıkmıştır. Bunları bazı şekli bahanelerle, halının altına süpürmek mümkün değildir. Bunu yapmaya çalışanlara sormak isterim, "eğer Türkiye'ye dost olmayan ve olmadığını bildiğiniz bir elçiliğin veya örgütün, e-posta mesajlarını siz ele geçirmiş olsa idiniz veya bu mesajlar başkası tarafından yayınlansa idi kanun dışı veya ahlaki olmayan yollardan" ortaya çıktı diye, bu kadar itiraz eder mi idiniz? Şimdi niçin şekle takılıyor, mesajların bence dehşetengiz içeriğini gözardı ediyorsunuz? Bu çifte ölçü olmuyor mu?" Hem, muhakkak ki Fogg'un mesajlarını dinleyen sadece Perinçek olmamıştır.. Ben Perinçek'in geçmişteki faaliyetini hiç tasvip etmemişimdir. O da, AYDINLIK da beni pek sevmezler. Ama itiraf edeyim ki Fogg'u ve faaliyetini deşifre etmekle büyük hizmet yapmışlardır. Cezalandırılmaları değil Hizmet Madalyası almaları daha uygun olur! Ona yardım edenler varsa onlar da muhakkak ülke çıkarları için bunu yapmak gereğini duymuşlardır. Yasak, şüpheleri artırır Gündüz Aktan'ın dediği gibi her ne olursa olsun bundan sonra ikibinden fazla olduğu söylenen bütün yazışmalar aynen açıklanmalıdır. Bu adli yasaklarla önlenecek olursa -ki yasalarımızda internet konusunda sarih müeyyideler de yoktur- ama gizlenenlerin, açıklananlardan daha vahim olduğu neticesi çıkarılacaktır. Bu hususta da, mesajlarda "Garden State" kod adı ile hor görülen, Başbakan Yardımcısı Sayın Devlet Bahçeli'ye görev düşüyor. Hele Bayan Fogg'un Uyum Yasaları konusundaki faaliyeti deşifre edildikten sonra, artık fazla uyumlu olmasına gerek yoktur!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.