Liboş enternasyonal; Castro'ya Nobel ödülü!

A -
A +

Sıkı durun, ayakta iseniz oturun: İsveçliler Fidel Castro'ya Nobel Barış Ödülü'nün verilmesini önermişler. Büyük törenlerle verilirse de şaşmayın! Ve yakında, Abdullah Öcalan'a da bu "Barış" ödülü verilmesi teklif edilir ve verilirse de hayret etmeyin! Bize, AB'ye girebilmemiz, daha doğrusu bekleme odasına alınabilmemiz için, barış ve insan hakları ev ödevleri şart koşan İsveçliler, çoğu İskandinavlar "uçukturlar." Ama Almanlar, İtalyanlar hatta Fransızlar da pek aşağıya kalmazlar; Öcalan'ı idamdan kurtardıktan sonra Nobel veya başka ödüllere aday yaparlarsa da şaşmayın. Bizim liboş taifesi de bu teklifi desteklerlerse ona da şimdiden alışın. Evrensel Liberal veya liboşlar, işte böylesine kafaları karışık bir camiadır. Bizim liboşlarımız da şu sırada, Küba'da zulüm idaresini sürdüren, demokrasi bir tarafa, Kübalıları ezen insan haklarını tanımayan ve ülkelerinden kaçmaya mecbur eden, komünist Fidel'i övme yarışı içerisindedirler. Çifte ölçü Ben bizdeki liboşlardan birinin çıkıp da sözde insan hakları, demokrasi şampiyonu oldukları halde diktatör Fidel Castro hususundaki sevgilerinden başlayarak bu çifte ölçülerini izah etmelerini, hatta daha gerilere giderek, barış ve demokrasi severliklerini geçmişteki Stalin ve Sovyet Rusta hayranlıkları ile nasıl olup da bağdaştırdıklarını izah etmelerini bekliyorum. Stalin ve Hitler Stalin, aslında, Hitler'den zalimlikte aşağı kalmayan ve belki de ondan daha hunhar ve daha fazla insanın öldürülmesini ve yüzbinlerce kişinin Gulağ kamplarında çürümesini emreden bir katildi. Bir taraftan Hitler'i haklı olarak kına, ama Stalin'e hayranlık duy. "Büyük şair" Nazım Hikmet gibi "beni Stalin Yarattı!" diye övün. Farkı Komünist olması herhalde. Soğuk harp döneminde, bu evrensel liboşlar, hep Stalin ve haleflerinden yana olmuşlar ve Sovyet Rusya'nın bariz genişleme emellerine ve Türkiye'ye karşı tehditlerine rağmen, Barış Dernekleri kurarak, Batı'nın ve NATO'nun hür dünyayı Komünistlere karşı koruma çabalarına karşı çıkmışlardı. Stalin de bunun için Liberallere "Bana hizmet eden budalalar" demişti! Evet; eğer cesaret ederlerse, bu Stalin, Sovyet Rusya ve Nazım Hikmet dostlarından sormak istiyorum: "Bu sevginizi ve şimdi de Fidel Catsro'yu kahramanlaştırmak gayretlerinizi, nasıl oluyor da mangalda kül bırakmadığınız demokrasi-insan hakları şampiyonluğunuzla bağdaştırıyorsunuz? Fidel Castro'ya barış ödülü verilmesini nasıl tasvip ediyorsunuz?" Belki de yol olur da Abdullah Öcalan'a ve "makabline şamil olarak" Nazım Hikmet'e de Nobel "Barış" ödülü verilir diye mi? GÜNÜN FİKİR KIRINTISI "Komünizm Karl Marx'la Kraliçe Katherina'nın gayri meşru çocuğudur!" CLEMET ATTLEE (İngiltere'nin sosyalist başbakanlarından)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.