Öcalan, idam cezası ve seçim!

A -
A +

Son günlerde idam konusunda duyduğum en anlamlı, veciz söz Amerika'daki 11 Eylül terör saldırısını yapanları bağışlayıp bağışlamayacağı sorulan, ABD Genelkurmay Başkanı General Norman Schwartzkopf'tan; "Onları bağışlamak Allah'ın işi... Onları 'Allah'la buluşturmak' da bizim işimiz!" Biz ise Öcalan'ı, hemen Allah'a "havale etmenin" gereğini yapamadık; koalisyon hükümeti, Türkiye'nin "yüksek çıkarlarını" ileri sürerek, idam kararını kanunen gerektiği gibi, tasdik için, TBMM'ye havale etmedi, rafa kaldırdı. Şimdi AB'ye uyum yasalarının, alelacele çıkarılması ile, Öcalan'ı yüce Allah'la "buluşturmak" da hayal oldu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, önümüzdeki aylarda vereceği kararla, Öcalan davasının yeniden görülmesi istenecek olursa, olayın tam bir adli komediye dönüşmesi tamamlanacak. "Tamamlanacak" diyorum, çünkü, koalisyon hükümetinin, Öcalan dosyasını, onu yakalayıp bize teslim edenlere verilen söz yüzünden rafa kaldırdığı doğru ise, İmralı'da Türk yargısının kullanıldığı yargılama da, demek ki göstermelik bir oyunmuş. ABD mi? Öcalan için söz isteyen ve alan ABD ise, bu akla daha ciddi bir soruyu getiriyor. Benim bildiğim, kendi hukukunda idam cezası olan ve bu cezayı uygulayan; 11 Eylül sanıkları yakalanırsa, Avrupa'dan yükselecek itiraz seslerine pabuç bırakmadan uygulayacak olan ABD, herhalde bizden o vaadi, ilke meselesi olarak istememiştir. Bu isteğin arkasında Irak operasyonları için Kürtlere hoş görünmek vaadi var idi ise, bizim hükümet de bunu bile bile kabul etmişse, bu da çok düşündürücüdür. Seçim süreci başlamışken ve gündemde ittifaklar, aday kapmalar vb. varken bu konuyu niçin ele alıyorum diye sorarsanız; idam ve Öcalan konularının seçimlerde önemlı bir faktör olacağını hatırlatmak için! Öcalan ve yandaşları şimdi Mesut Yılmaz'a dualar yağdırıyorlar, şehit aileleri de, 3 Kasım'da muhakkak oylara dönüşecek beddualar! Caydırıcılık Savaş ve savaş halleri dışında ve fakat terör hususunda da ölüm cezasının şu bağlamda kaldırılması için AB'nin baskılarının sebepleri anlaşılsa bile bizim bazılarımızın kamu vicdanını ve şehit yakınlarının acılarını görmezlikten gelerek ve idam cezasının, hâlâ devam eden teröre karşı caydırıcı bir faktör olduğunu hiç kaale almayarak, Öcalan'ı ipten kurtarmak ve idam cezasını kaldırmak için gösterdikleri aşırı çabaları anlamak mümkün değil! İdam insan haklarına aykırı da, binlerce ınsanın hayatına mal olan terör insan haklarına aykırı değil mi? İdamın terör konusunda hatta çok şen'i cinayetlerde caydırıcı bir faktör olup olmadığı konusu sonucu alınmamış ve belki de sadece istatistiklerle hiç alınmayacak bir tartışma konusu. Liberallerin huyudur; onlar mağdurların haklarından ziyade, en şen'i canilerin haklarını kollarlar. Oysa "caydırıcılık" meselesi tartışma konusu ve kuvvetli bir ihtimal dahi olsa mağdurları ve muhtemel mağdurları kollamak ve teröristlerin ve canilerin "haklarını" korumaktan herhalde daha önemli olmalı. İntikam Bir de, adalette intikam olamayacağı ileri sürülüyor; ancak şu var; şen'i cinayetler işleyenlerin ve binlerce insanı acımasızca katleden teröristlerin suçlarının cezasını hayatları ile ödemeleri ile kamu vicdanının ve mağdurların acılarının tatmin edilmesi zorunluluğu var. Amerika'da Oklahoma City'de yüzlerce kişiyi öldüren Timothy McVeigh'e idam cezası veren yargıcın gerekçesi "Kamu vicdanını tatmin etmek" idi. Çok sevdiğim bir hukuk profesörü dostumla hep bu konuyu tartışırız. O engin bilgisi ile, ölüm cezasının kaldırılmasından yanadır. Öcalan yakalanıp getirildikten sonra, telefonla "Hocam ne yapacağız şimdi bu katili, asmayacak mıyız?" diye sorduğumda cevap vermişti; "Yahu herifi keşke helikopterden atsaydılar ya!". Ve gerçek âlem TSK'da geleneksel olarak terfilerin ve yüksek komuta kademesinin Yüksek Askerî Şûra tarafından kararlaştırılması, Orgeneral Hilmi Özkök'ün, emekli olan sevgili Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun yerine Genelkurmay Başkanlığı'na gelmesi ve bu hususta uygulanagelen yöntem, ordumuzun ilkelerinin ne kadar sağlam olduğunu bir defa daha gösterdi. Türkiye'nin en saygın kurumu, ülkemizin ve cumhuriyetin başlıca garantisi olan ordumuza güvenimi tazelerken, yeni komutanlara ve terfi edenlere başarılar dilerim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.