PKK'nın yandaşları!

A -
A +

Türkiye, Ankara'dan, İstanbul'dan, hatta TBMM'deki "gök kuşağı" koalisyonundan ibaret değil... Türkiye'nin seçim gündeminde sadece Kemal Derviş yok! Avrupa Birliği'ne Uyum Yasaları paketinin parlamentodan geçirilmesi ile bu konu noktalanmadı... Daha önce yazdığım gibi "Sevr Andlaşması imzalandı, ama daha Sakarya var, Lozan var"; millet uyandığını seçim meydanlarında gösterecek ve son sözünü 3 Kasım'da seçimlerde söyleyecek. MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, 10 Ağustos'taki basın toplantısında, açık seçik, Uyum Yasalarını yangından mal kaçırırcasına, 48 saatte geçiren MHP dışındaki partilerden (ANAP, DSP, DYP, YTP, AKP ve SP) oluşan bir "Gök Kuşağı Koalisyonunun, bölücü örgüt PKK'nın amaçlarına hizmet ettiklerini söyledi. Bahçeli, RADİKAL gazetesinin "yorum" başlıklarında iddia ettiği gibi maksadını aşmadı ve "belden aşağı" vurmadı; Türkiye'nin çıkarları açısından gerçekten "belden aşağı" olan hedefi tam vurdu ve maksadını tam ifade etti!. Ne istiyorlardı? Gök Kuşağı Koalisyonu partileri sayesinde, PKK ve bölücüler TSK ve Güvenlik Kuvvetlerinin azimli mücadelesi sayesinde, dağlarda elde edemediklerini -Türkiye'yi bölmek, sonra da Öcalan'ı darağacından kurtarmak ve bu arada 2. Cumhuriyetçiler de Atatürk'ün Üniter Milli Cumhuriyet Devletini sona erdirmek hedeflerine yaklaşmışlardır. Hatırlardadır, PKK ile mücadelemiz devam ederken medyadaki bazı çatlak sesler ve sığ görüşlü politikacılar, "silahla çözüm olmaz- barışçı çözüm gerek", yani Öcalan'la ve PKK ile müzakere edip, vereceğimiz tavizlerle uzlaşmamız gerektiğini iddia etmişler hatta bazı köşe yazarları Öcalan'ın ayağına kadar giderek aracı-postacı olmuşlardı. Bunca şehit ve milyarlarca harcamadan sonra, döndük dolaştık onların istediği noktaya, PKK'nın ve Öcalan'ın yeni stratejileri gereği "siyasi çözüme" getirildik. O "bazıları" şimdi sırıtarak "Biz size söylemedik mi?" küstahlığını gösteriyorlar... Sevinmekte haklılar: Öcalan'ın hak ettiği ölüm cezası hele AİHM Türk Yargısının kararlarını bozarsa infaz edilemeyecek. Başbakan Ecevit idam dosyasını, gerektiği gibi TBMM'ye sevketmeyip rafa kaldırırken meydan okumuş "Canlı mezara koyduk, hele konuşsun!" demişti ama o hep konuştu ve TBMM'nin son kararından sonra İtalyan gazetesine KADEK "onursal başkanı" olarak verdiği demeçte "İtalya'ya dönüp siyasete devam edeceğim" demiş. Bizim siyasilerimizde "Gök Kuşağı" zihniyeti devam ettıkçe, döner ve İmralı'dan evvel her demecinde her yazısında aşağıladığı TC'nin karşısına dikilir! Teröristler de, idam cezası kaldırıldığı için, artık daha korkusuzca eylemlerini sürdürecekler!.. Dil yarası Kürtçe ve diğer etnik grupların ana dillerinde öğretim ve radyo- TV yayınları ile Sevr'de gerçekleştirilemeyen etnik parçalama AB'ye uyumla sağlanacak ve yeni vatandaşlık kavramı dedikleri ile, Üniter TC'nin "Ne Mutlu Türküm Diyene" ilkesi tarihe karışacak. Şimdiye kadar kökenleri ne olursa olsun, iftiharla "Türküm" diyenler "Ben Kürdüm, Ben Çerkezim, Ben Lazım vb" demeye başlayacaklar... Ve böylelikle, Kürtçülerin kurmak istedikleri "Kürdistan devletinin" temeli olarak yerleştirmeye çalıştıkları "Tek Kürtçe" davalarına TC devleti, öğretim ve yayınla hizmet edecek... Şimdi Bahçeli'nin sözlerine karşı çıkan, "delil" isteyen DSP Grup Başkan Vekili Aydın Tümen ve diğerlerine; Uyum Yasalarını çıkaran partilerin etnik parçalanmamızın pandora kutusunun kapağını açmakla PKK'nın ve bölücülere destek olduklarına, bundan daha açık deliller olur mu? Türk milletinin büyük çoğunluğunun 3 Kasım'da oylarını verirken bu hakikati gözardı etmemesinin imkanı yoktur. Milletin gerçekleri görmesine, eğer medyamızın bir kısmı tevil etmezse, AB yöneticilerinin, yapılan bu fedakarlıklara rağmen, Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlamamak için gösterecekleri bahaneler yardımcı olacaktır. Zira Brüksel'dekiler şimdiden kıvırmaya ve "bakalım uygulamalara!" demeye -başta Kıbrıs sorunu ve MGK'nın- çaptan düşürülmesi dayatmalarını ima etmeye başladılar bile!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.