Vatana ihanet zaman aşımına uğrar mı?

A -
A +

Nazım Hikmet hakkında artık yazmamak kararındaydım. Sevenlerini ve akrabalarını rencide etmemek için, kendisine doğrudan "vatan haini" dememek hususunda itina gösterdim. Ancak, bu vatana ve millete nasıl ihanet ettiğinin somut delillerini, bizzat kendisinin yazdıklarını ve söylediklerini tanık göstererek, yazmakla yetindim ve son olarak da, özellikle MHP'li Bakanlardan -Onun yeniden vatandaşlığa alınmasını ve böylelikle de aklanmasını- sağlayacak olan "İstemihan Talay kararnamesini" imzalamamalarını istedim. Abdülhaluk Çay'ın kararlılığı Sayın Abdülhaluk Çay da şimdi haklı olarak, böyle bir kararnamenin olmadığını, olsa ve kendisine getirilse bile, keskinlikle imzalamayacaklarını teyid ediyor ve "Nazım Hikmet Türkiye'yi terketmiş. Polonya vatandaşlığına geçmiş bir vatan hainidir" diyor. Diğer MHP'li Bakanların da fikirleri herhalde aynıdır! Çay'ın bu sözleri üzerine entel-liboş-eski tüfekler cephesinde kopartılan demagoji yaygaralarına bir bakın: "Dünyaca tanınan "Büyük Türk şairi" imiş! Hem de nasıl oluyorsa, onun vatanı zaten dünya ve evrenmiş; ve kimse onu vatansızlığa mahrum edemezmiş! Kimse -hele MHP- Nazım'ın Türk vatandaşı olup olamayacağına karar veremezmiş! "Böyle cani, kafasız heriflerin" (aynen) yaptığı açıklamaların ve görüşlerinin zaten hiç de kıymeti yokmuş! Nazım insanlık timsali imiş!.. vs. vs! Bunları yazanlara ve söyleyenlere herhalde MHP'liler ve Sayın Çay gereken cevapları, fazlasıyla vereceklerdir. Bu konuda, ben de artık yazmayacaktım ama, bu küstah demagojiler beni de çileden çıkardı. Hele "Nazım Hikmet, Türk Ulusunun baş tacıdır" demezler mi? Meydan okuyorum! Şimdi rica ediyorum ve de meydan okuyorum; bu büyük lafları edenler, bu davanın bayrak taşıyıcıları, Radikal Gazetesi. Sayın Kültür Bakanı vb. aledderecat, bu ucuz demagojileri bıraksınlar da benim ve Sayın Çay'ın somut iddialarımıza açık seçik, somut cevaplar versinler. Dünyaca tanınan Büyük Şair olmak, Vatana ihaneti, Türkiye'yi Sovyet Rusya'nın peyki haline getirecek Komünizm faaliyetlerde (kendi ikrarlarıyla) bulunmasını, Kruschev'den Sovyet vatandaşlığı dilenmesini, Kore'de savaşan Türk askerlerine hitaben, şiirle "Teslim ol Ahmet!" çağrıları yapmasını, Komünist Bizim Radyo'dan Türk devletine kin kusmasını mazur kılar mı? Onu söylesinler. İyi şair olmak insanlara vatanına, devletine ihanet hususunda dokunulmazlık sağlar mı? TCK'nın açık ve yakın Komünizm daha doğrusu Sovyet peyki olmak tehlikesine karşı zamanında mer'i olan TCK hükümleri, şükürler olsun ve Kötülükler İmparatorluğu ve uluslararası tehlikesi ortadan kalkınca kadük olmuşsa, suç suç olmaktan çıkar mı? Bunları da açıklasınlar. Eğer vatan hainliği zaman aşımına uğrayacaksa, o zaman, aynı mantıkla, yakın tarihimizin bütün vatan hainlerini de aklamak gerekir. Haydi Atatürk'ü "Burjuva Kemal" diye aşağılmasını bir tarafa bırakıyorum. Çünkü Nazım'ın da bütün eski tüfekler gibi, Atatürk'ü hiç sevmediğini ve Türkiye'ye Komünizmi yaymak için gelen Mustafa Suphi Yoldaş'a engel olduğu için sevmediğini, çok iyi bilirim. Eğer Nazım Hikmet tekrar vatandaşlığa kabul edilir ve devlet tarafından aklanırsa, bu yıllarca TC Devletini Sovyet Peyki olmaya karşı mücadele edenlere karşı büyük haksızlık olur. Kendi arzusu ile Türk vatandaşlığını terkeden birisinin, hele ölümünden sonra, gene vatandaşlığa kabul edilmesini derpiş eden bir kararname hukuken ne kadar caizdir o da başka mesele. Cevap verin! Evet: Nazım Hikmetçiler, siz safsataları bırakın da, bizim iddialarımıza karşı somut cevaplar verin.Türklüğe ihanet eden bir insanı sırf Büyük Şair diye hangi hakla "Baş Tacı" yapıyorsunuz, onu söyleyin! Türk milleti, hakikatleri öğrenince vatanına ihanet eden birini asla "Baş Tacı" yapmaz! Bırakın büyük evrensel şair, gerçek vatanı Moskova'da rahat uyusun; oradaki "ehli kubur" (kabirlerdekiler) dayansınlar! GÜNÜN FİKİR KIRINTISI "Aziz Kruschev yoldaş, hayatım boyunca Komünizme hizmet ettim ve kalbim ve kafamla Sovyetler Birliğine bağlı oldum. Bu yüzden de büyük ezalar çektim. Beni lütfen Sovyet vatandaşlığına kabul ediniz..." Nazım Hikmet, 7 Aralık 1961'de yazdığı mektuptan...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.