Başkentte sıcak havalarda nikâh

A -
A +

Gökçekler benim hem hemşehrim, hem aile yakınlarım. İlk dostluğum 1960 yılında Nazım Gökçek ile başladı. O günlerde Nazım, Gaziantep Lisesi'nin iftihar listesindeydi. Fedekar bir yurtsever. Halen Gaziantep'te saygın bir kanaat önderi. Sonra Avukat Ahmet Gökçek Bey ile tanıştım. Gökçek'ler ülke genelinde asıl isimlerini Cengiz Gökçek ile duyurdu. Milliyetçi Cephe Hükümeti'nde Sağlık Bakanı olan Cengiz Bey palamsı bıyıklarıyla değil, icraatları ve kadrosuyla dikkatleri çekti, 1970'li yıllarda. Sola göre "ülkücüler kadrolaşıyor"du, "devleti ele geçiriyorlar"dı, bu MHP'li bakan ile. Cengiz Bey haftasonu Ankara'daydı. 1983 yılında Anavatan iktidara gelince, bir yeni Gökçek ses vermeye başladı. Gazeteci Melih Gökçek Keçiören Belediye Başkanı seçildi. Başarısı sürdü, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. Hem de iki defa, hem de ağır toplara karşı, hem de bir dönem, milletvekilliğini de bırakarak. Melih Gökçek kendine göre usulleri olan, stratejisi olan, uygulaması ve kadrosu olan bir devlet adamı, bir bürokrat, bir yönetici. Açık ve net söylediği bir husus varsa kesin kes "entel takılmadığı" Ankara'nın "kültür başkenti" konumunun İstanbul'a taşındığı eleştirilerine de böyle cevap veriyor. Ancak Ankara, Melih Gökçek ile daha yeşil, yolları daha fazla, ulaşımı rahat, sorunu en aza inmiş, hava kirliliği olmayan, çevresi bakımlı, projelere açık bir sanayi kenti oldu son yıllarda. Bu uygulama halen de sürüyor. Belmek'le#le de halkla içiçe. İki oğlu var Melih Bey'in, 21 yaşındaki Ahmet'e Hülya'yı isteyince, aileye bir de kız evlât geliverdi. Altınpark ANFA'daki nikaha bütün Ankara davetliydi. Dolayısıyla bir ülke mozayiğini yaşadık o gece. Başörtülüden şık'a veya vasat'a değin her türlü fotoğraf vardı. Mönü de öyle, doymayan, yemeyen, içmeyen kalmadı kaç bin kişi içinden. Melih Gökçek de damat gibiydi. İki kayınvalide ile birlikte karşıladı konukları. Recep Tayyip Erdoğan'dan Hasan Celal Güzel'e kadar liderler de oradaydı. Onun için ilgi büyüktü. Cumhuriyet tarihinin, ilk oğlunun nikahını kıyan baba oldu. Melih Bey. Şahitler de öyle. Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin ve Yargıtay Başkanı Sami Selçuk. Sayın Bumin'in neşesi yerindeydi; nikah cüzdanını verirken genç evlilerin iki yüksek mahkeme başkanıyla evliliklerini sağlama aldıklarını, ancak son olarak yasayla da aile reisinin artık kendilerinde olmadığını hatırlatarak, cüzdanı Hülya Cerit'e öyle teslim etti. Nikah neden daha görkemli değildi? Havai fişekler atılmadı, sanatçılar geldiği halde konser vermediler? Melih Bey'e göre siyasetçilerinki abartılacağı için böylesi daha iyi. Yoksa çocuklar her şeye layık. Takı yarışması yapılırken, politikacıların verdiği ipuçları da değerlendirmeye muhtaç. Nedir onlar. İşte bazıları: - Hükümet uzatmaları oynuyor.. Bahçeli'nin çıkışı bir erken seçimin işareti.. Avrupa Birliği konusunda bazı güç odakları Balgat'ı ve SP Lideri Recai Kutan'ı ziyaret ederek "siz eskiden AB karşıtı idiniz. Duruşunuz doğruydu, neden vazgeçtiniz, görev yapmanın tam zamanı, kararınızı yeniden gözden geçirin" diyerek hatırlatmada bulunmuşlar. AKP'nin önünü kesmek için SP hükümete alınacak, BBP ile DYP dayanışması sağlanacak. Bazı birleşmeler olacak. Nikah'ta AB karşıtı görüşler de konuşuluyordu. Mesela Türkocağı Heyeti tümüyle oradaydı. 130 kuruluşla birlikte imza vermişlerdi. Buna göre, iyileşme önce AB için değil, Türkiye ve insanımız için yapılmalıydı. Böylesi bir platform da gittikçe büyüyor. Yağmur yağıyor, konuklar içeri giriyor. Sağanak bitiyor, yeniden bahçeye. Rahmetli Gazeteci Tayyar Şafak'ın kızı Aslı'nın Gölbaşı'ndaki nikahında ise sadece bahçe vardı. Bir de yağmur. Başbakan Ecevit dün basın toplantısı yaptı. Yeni bir şey söylemedi. Üstelik aynı saatte Kosta Rika maçı var. Televizyon başına geçmeliyim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.