Öğretmen, emekli de olsa örnek olmalı

Ben, emekli Sınıf Öğretmeniyim. Emekli bazı öğretmen arkadaşlarım belki bana kızacak, ama önemli bir hususu dile getirmek zorundayım.
Emekli olan bazı öğretmen arkadaşlarımız (bilhassa erkekler), "artık emekliyim, istediğim gibi giyinir, istediğim gibi hareket ederim" düşüncesindeler. Şahsen onları tanımazsam bu kadar üzülmem. Okuttukları öğrencileriyle mutlaka karşılaşıyorlardır. Merak ediyorum, onların öğrencileri gururla, "bu benim öğretmenimdi" diye tanıtabiliyorlar mı?
Madem bu kutsal mesleği seçtik, hayatımızın sonuna kadar örnek olmak zorundayız. Benim düşünceme göre öğretmenlik; sadece öğrenciyi okur-yazar hale getirmek değil, saygıyı, sevgiyi, hoşgörüyü birlikte öğretmek demektir.
Yeri gelmişken, 14 yıl önceki bir hatıramı da paylaşmak isterim. Yıl 1999. Kuran-ı Kerim'i okuyabilmek için Uşak Zümrüt Kur'an-ı Kerim Kursu'na devam ederken, bir cuma günü, cuma namazını kılmak için abdest aldım. Ezanın okunmasına biraz vakit vardı, benim gibi banklara oturmuş bekleyenler vardı.
Birisi "Mustafa Hoca" diye bana seslendi, cevap verdim. Karşı bankta oturan bir genci göstererek, "o benim oğlum, aynı zamanda sizin öğrenciniz" dedi. Bu konuşmaları o genç de duyuyordu. Gençle göz göze geldik, aradan yıllar geçmiş, hatırlayamadım. Genç de bana dikkatle baktığı halde hiç tepki vermedi. Böyle bir öğrenciyle ilk defa karşılaşıyordum. İçimden, "bu benim öğrencim olsa, gelip elimi öpecek, hal ve hatırımı soracaktı" diye söylendim. Babasına dönerek, "o benim öğrencim değil" dedim. "İstersen kendisine sor" deyince, sordum, öğrencim olduğunu söyledi.
Bir türlü o gencin öğrencim olduğuna inanamıyordum. Kendi kendime, "ya Rabbi, nerede hata yaptım, acaba bu öğrenciye şiddet mi uygulamıştım?" diye söylendim. Bu düşüncelerle gidip yanına oturdum, adını soyadını sordum, hangi yıllarda öğrencim olduğunu hatırlamadı. Tekrar sordum, iyice düşündükten sonra, "ben sizde okumadım, falan öğretmende okudum" dedi.
Babası dahil herkes şaşırdı. Babası, "Mustafa Hoca, oğlum senin öğrencinim dediği halde inanmadın, ısrarla sordun, sebebi ne?" diye sordu. "Öğrencim olsaydı, gelip elimi öpüp, hal ve hatırımı soracaktı. Çünkü öğrencilerimi elimden geldiğince böyle yetiştirdim" cevabını verdim.
Kısa bir sessizlik oldu, her şeyin cevabını bu veriyordu...
            Emekli Öğretmen M. Avcı-UŞAK




Sahil bölgemize "Yaz Hastanesi" kurulamaz mı?

Sağlık Bakanlığı'na;
İzmir Menderes-Özdere bölgesinde (Özdere, Gümüldür, Ürkmez, Payamlı Mahalleleri) kış aylarında 20 bin kadar kişi yaşarken, yaz aylarında  turizm mevsiminin başlamasıyla 100-150 bin kadar insanımız yaşamaktadır. Orta büyüklükte bir vilayetin nüfusu kadar insanımızın yaşadığı bu bölgede, maalesef Gümüldür'de, acil durumlar için 24 saat açık bulunan, bir pratisyen hekim ile bir hemşirenin bulunduğu merkez dışında sağlık kuruluşu  bulunmamaktadır. En yakın hastane 45 km mesafededir. Yıllardır birçok yerli ve yabancı turist bu bölgede, trafik kazası veya çeşitli rahatsızlıklar olduğunda, yeterli ve zamanında sağlık hizmeti alamadığı için hayatını kaybetmiştir.
1. Özdere'de 5 yıldır kullanılmayan 3 katlı belediye binası çürümeye terk edilmiş durumdadır. En azından yaz aylarında, bu binada en gerekli birkaç branş doktoru görevlendirilerek, 150  bin insanımıza acil sağlı  hizmeti verilemez mi?
2. İlk önce insan ve insan sağlığı gelmez mi?
3. Buna engel bir mevzuat varsa, bu değiştirilemez mi?
4. Sağlıkta çağ atlayan ülkemize bu durum yakışıyor mu?
5. Son yıllarda, özellikle yabancı turizm acentelerinin, bölgede hastane olmadığı gerekçesiyle, yapılmış otel rezervasyonlarını iptal ettirdikleri, otellerdeki doluluk oranının düştüğü gözlemlenmektedir.
Başbakanımız ve Sağlık Bakanımız bu konuda bilgilendirilirse, eminiz en uygun çözümü kısa zamanda bulurlar.
             Özdere-Gümüldür-Ürkmez Sakinleri





APS ile gönderilen mektup bir haftada mı teslim edilir?

PTT Genel Müdürü'nün dikkatine;
Kızıma ait bir evrakı (Barkod No : AP00812882214), Muğla'ya APS ile gönderilmek üzere Yenibosna Sanayi Şubenize teslim ettim. Resmî evrakta, kabul edildiği tarih ve saat, (26/04/2013 10:59:41) olarak görülüyor.
Evrakın 4 gün sonra Güneşli Şubenize geldiği, bir hafta sonra da Muğla'da teslim edildiği görülüyor (03/05/2013 09:42:19).
Bu kadar yavaş gittiği, geciktiği halde, vatandaştan APS (Acele Posta Servisi) ücreti alınması doğru mu? Bu şekilde vatandaş mağdur edilmiş olmuyor mu?
Özel kargo ile göndermiş olsa idim, bir gün sonra evrak teslim edilirdi. Resmî kurum özel kargoyu kabul etmediği için APS'yi tercih ettim. Evrakı teslim ederken, APS ile bu kadar geç gideceği söylense idi, adi posta ile gönderirdim, belki daha çabuk giderdi!..
            Sezai Hancı-İSTANBUL




Memure hanımların doğum izinleri bir an önce 6 aya çıkarılsın

Sayın Başbakanımızın dikkatine;
Sayın Başbakanımızın talimatı ile, memure hanımların doğum izinlerinin 6 aya çıkarılacağı yönündeki haberleri duyduk. Çok sevindik ve umutlandık. Bu düzenlemenin ülkemiz ve gelecekteki nitelikli nesiller için çok isabetli olacağı malumdur. Memur hanımların da buna ihtiyacı var.
Ancak bu düzenleme henüz yasallaşmadı. Sayın Başbakanımız ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Fatma Şahin'den, bu düzenlemenin bir an önce yasallaşması için gerekeni yapmalarını bekliyoruz.
            Sibel Yıldız