Anadolu'ya acımasızca kıyıyorlar

Doğası ile dünyada bir eşi ve benzeri olmayan yurdum... Bütün kem gözlerin üzerinde olduğu, her bir taşının-toprağının paha biçilmez uygarlık abideleri ile dolu Anadolum; sana acımasızca kıyıyorlar... Her gün bir yanını yakıyorlar; acımasızca, zalimce... "Bu topraklar bizim" diye diye yakıyorlar. Seni bitirmek, rantiyecilerin şantiyelerine çevirmek için yakıyorlar:.. "Dumansız Hava Sahası" sloganı ile yasaklar getirdiler ve herkes destek verdi! Ama; milyonlarca sigara dumanının yapamayacağı tahribatı birkaç saat içerisinde yapan o acımasız alevlerin kurbanı ettiler orman ağaçlarını; diri diri yaktılar ormanda yaşayan canlıları.. Yanan ormanların sessiz çığlıklarına yetişmek, karşılık vermek için koşuşturan çevre sakinleri ve umarsız yürekleri dağlayan son alevleri ile karadan daha karaya dönüşüyor topraklar... Egzoz dumanları garibana soluk aldırmazken; ormanlardan yükselen dumanlar geleceğimizin katledilişini simgeler gibi yükseliyor gökyüzüne. Birileri avuçlarını ovuşturarak, yüzme havuzlu, tenis kortlu, daireler; villaların inşaatını düşlerken; birileri de içten ve yürekten "Vah vah" çekiyor, durmaksızın ilgilileri uyarıyor ama kimse seslerini duymuyor. Yanan alanların yerine bugün ağaç dikilse, ağaçlar 5-10 senede gölge verir ama, yanmadan önceki doğasına kavuşması için tam 350 yıl gerekir. Yani tam üç buçuk asır! Anadolum, güzel yurdum; seni sana bırakmıyor kırılasıca eller, saltanat heveslisi rantiyeciler... Sen bizi affet ve üretimini kesme; dağda, bayırda, ovada kesme... Biz sana kıydık, sen bize kıyma en azından tam kıyma!.. Yeşili katleden, eko dengeyi yer ile yeksan eden, yarınların umutlarını çöle döndüren biz acımasız sorumlular olarak, hâlâ nasıl vaatlerde bulunabiliyoruz; utanmadan sıkılmadan? Şimdi herkes konumuna göre öz eleştirisini yapsın ama, topu taca atmadan, kendi öz eleştirisini! Songün Günsür >> Ramazan ayının kıymetini bilelim Ramazan, on bir alın sultanı, gönüllerimizin neşesi, heyecanıdır. Sevinçle bekleriz gelmesini. Neşesi, sevinci, heyecanı, kendisi gelmeden üç ay öncesinden düşer yüreklerimize. Üç aylar deriz, Recep, Şaban deriz ve "beklenen bir kurtarıcıyı bekler gibi bekleriz" ramazanı. Esasında "gibisi fazla", ramazan ayı bir kurtarıcıdır. Farkına varsak da, varmasak da o bir kurtarıcıdır. Gel gör ki, biz ramazan ayını daha çok, "On Bir Ayın Sultanı, Kur'an-ı Kerim Ayı, Mübarek Ay, En Faziletli Ay" ve benzeri sıfatlarla anarız. Ramazan ayının bu "kurtarıcı vasfını" da öne çıkarmalıyız. Ramazan ayı, diğer ayların sultanıdır, en faziletli aydır. Bunlar doğru. Ramazan ayının kurtarıcı vasfı da çok doğru olanıdır. Öyleyse, gelin, bu vasfına dikkat çekelim. Ancak, ramazan ayı, elbette, kadrini ve kıymetini bilene kurtarıcıdır. Yani, ramazan ayında gerekli şekilde çaba ve azim gösterirsen, iradene sahip olursan ramazan ayı, Allahü tealanın izniyle seni kurtarır. Bu kurtarıcı, kadrini bilene, geldiğinde ona değer verene kurtarıcıdır. Bu kurtarıcı, "kurtulmak isteyene kurtarıcıdır. O kurtarıcı seni ateşlere atılmaktan, seni manevi zarar-ziyana girmekten koruyacaktır. Sen istersen, ramazan ayında seni kurtaracak nice hikmetler saklıdır. Ramazan ayında insan manevi olarak bir rahatlama hisseder. Çünkü, şeytanlar zincirlere vurulmuştur. Ramazan ayı içerisindeki Kadir Gecesi, kadri bilinirse tek başına bile bir kurtarıcı olmaz mı? Çünkü, bir gecede seksen yıllık bir sevap almak mümkün. Başka bir açıklamaya gerek var mı?!. Ahmet Sandal >> Emniyet Genel Müdürlüğü'nden MOBESE açıklaması 10.08.2009 tarihli gazetemizin bu köşesinde, "İstanbul'da MOBESE ile trafik denetimi yapılmalı" başlığıyla bir yazıya yer verilmişti. Konu ile ilgili olarak, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Celal Uzunkaya imzasıyla gelen açıklama şöyle: İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü bünyesindeki MOBESE'den elde edilen görüntülerin bir kısmının, plaka okuma yazılımı ile değerlendirilerek, çalıntı araç kaydı kontrol edilmekte olup; bu sistemin hız, kırmızı ışık ve emniyet şeridi ihlallerini tespit etmeye yönelik çalışmaları devam etmektedir. Ayrıca, Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'nce, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ulaşım Dairesi Başkanlığı bünyesindeki EDS (Elektronik Denetleme Sistemi) kapsamında, sistem içerisindeki sensör ve kamera görüntüleri kullanılarak, kırmızı ışık ve emniyet şeridi ihlalleri tespit edilmekte olup, kural ihlalinde ilgili yasalar gereği cezai işlem uygulanmaktadır."