Gösterilerin yeşil ve çevreyle ilgisi var mı?

O sebeple, Taksim'de yapılan gösteri bir tabiat ve duyarlılık eylemi değildir. Hükümete ve özellikle Sayın Başbakan'a kinleri olanların bir araya geldiği bir topluluktur. Masum ve iyiniyetli olanları bir tarafa bırakırsak, kamu mallarına zarar veren, yakan ve yıkan gruba asla protestocu denemez. Yazılı ve görsel medya bu bakımdan bu kişiler için çok daha duyarlı bir yaklaşım sergilemiş bulunmaktadır.

Taksim anıtına, kullanma süresi dolmuş, çağın gerisinde kalmış, hatta isimlerini bile hatırlamakta güçlük çektiğimiz ideolojilerin pankartlarını asmanın ne ağaçla ve ne de insanla ilgisi olabilir. Siyasi İktidarın, bugüne kadar kimsenin hayat alanına müdahale etmediğini düşünüyorum. En son çıkan alkol düzenlemesi de bütün dünyada da uygulanan kıstaslar içinde yer almaktadır.

Yıllarca süren PKK terör örgütünün, çözüm süreci içinde etkisiz hale gelmesiyle, memleketimiz ve insanımızın rahat yüzünü görmesini istemeyen iç ve dış odaklar, işbirliği halinde, bu defa Gezi Parkı'nı bahane ederek, huzur bozucu eylemlerde bütünleşmiş ve birleşmişlerdir. Bu kötü niyetli işbirlikçiler, artık askerden umutlarını kesmiş olmakla, sandıktan da böyle giderlerse asla çıkamayacaklarını iyi bellediklerinden, sokaklarda eylem ve kargaşa oluşturmak, bu yolla amaçlarına kavuşmak istemektedirler.

Arap baharı gibi, Türk baharı doğabilmesi için hayal görmektedirler. Unuttukları, Türkiye'mizde seçimle ve halkın büyük çoğunluğuyla gelen bir siyasal iktidar vardır. Şu gün Avrupa'nın  ve Ortadoğu'nun en huzurlu ve ekonomik yönden en güçlü ülkelerinden birisi olduğumuzu unutmayalım. Bunu istemeyen ve kıskananların yaptıkları bu ortak girişim, halkımızın büyük desteğini alan siyasi iktidar tarafından hiç kuşkusuz etkisiz hale getirilecektir.

Bu arada, polisin orantısız güç kullandığı iddiasını da yerinde bulamıyorum. Polis, önce ikaz etmekte, ondan sonra da atılan taşlar ve mitingin havasını aşan gösterilen karşısında biber gazı, basınçlı su ve diğer yöntemlere başvurmaktadır. Yoksa bazılarımız, silah kullanmasını mi önermektedir?

Şüphesiz, iktidarı herkes onaylayacak, yaptıklarını beğenecek değildir. Bunun yolu yasal sınırlar ve alanlar içinde, insanca ve  olgunlukla hareket etmektir. Yanlış yapanlar seçimle gideceklerdir. Bundan böyle seçimle gelenler yine seçimle iktidardan gideceklerdir. Bunun dışındaki umutlar ve düşünceler artık ham hayal olarak kalacaktır.

Ahmet Günal