Kurum aynı, görev aynı, yetki aynı ama haklar farklı!

A -
A +

 08.05.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5757 Sayılı Kanun ile Çarşı ve Mahalle Bekçileri Yardımcı Hizmetler Sınıfından çıkarılarak Emniyet Hizmetleri Sınıfına dahil edildiler. Ancak buna rağmen, Emniyet Hizmetleri Sınıfında bulunan diğer personelin yararlandığı özlük haklarından yararlanamamaktadır.

Polis Memuru, psikolojik rahatsızlığı olunca Genel İdari Hizmetler (GİH)  Memurluğuna atanırken, aynı Emniyet Hizmetleri Sınıfında olan Çarşı ve Mahalle Bekçisinin, benzer rahatsızlığı olursa, tayini hangi sınıfa  yapılacaktır? 
Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışmakta olan GİH Memurlarının, unvan değişikliği ve eşit işe eşit ücret adı altında 666 Sayılı  KHK ile maaşlarında yaklaşık 350-400 TL gibi bir artış oldu,  maaşları 2.350 TL oldu. Çarşı ve Mahalle Bekçilerinin maaşları ise 2.050 TL'dir. GİH Memuru olarak çalışmakta olan personelin yaptığı iş bakımından, ne değişti de bu maaş artışı oldu? Çarşı ve Mahalle Bekçileri için eşit işe eşit ücret, neden uygulanmamaktadır? 
Çalışma şartları ve görev riski yönünden bakılacak olursa, Çarşı ve Mahalle Bekçileri çok daha fazlasını hak etmektedir. Bunu anlamak için 772 Sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanununa bakmak yeterli olacaktır. GİH Sınıfında çalışmakta olan personelin unvan değişikliği sonrası kimlikleri kısa bir sürede değiştirilirken, Çarşı ve Mahalle Bekçilerininki, 2008 yılından bu yana her nedense değiştirilmemiştir.
Çarşı ve Mahalle Bekçileri, Emniyet Hizmetleri Sınıfına geçmelerine rağmen, Fiili Hizmet Zammından yararlanamamaktadır. Polis Memurlarının çalışma süreleri 8 saate düşürülürken, Çarşı ve Mahalle Bekçilerinden hiç bahsedilmemesi ilginç bir durum. Oysa 5757 Sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra, POL-NET internet sitesi personel bilgi sistemi sayfası kişisel bilgiler kısmında, Çarşı ve Mahalle Bekçilerinin Fiili Hizmet Zammı oranları yayınlanmıştı. Daha sonra bu bilgiler her nedense kaldırıldı.
Emniyet Hizmetleri Sınıfı Kıyafet Yönetmeliğinin 1. maddesi, "Bu yönetmelik, Emniyet Hizmetleri Sınıfı mensuplarının kılık kıyafetinde birlik ve beraberliği sağlamak, giyecek ve teçhizatın renk, cins, biçim, kullanma zamanı ve tarzını belirlemek amacı ile hazırlanmıştır" şeklindedir. Bu yönetmeliğe göre, Çarşı ve Mahalle Bekçilerinin kıyafetlerinin farklı olmasını anlamış değiliz. Oysa Silahlı Kuvvetler personelinin kıyafetleri, kimlikleri de dahil, uzman çavuşundan generaline kadar aynı iken, sadece rütbe işaretleri farklıdır.
Bütün Kamu Kurumlarında olduğu gibi, Emniyet Teşkilatında görevde yükselme ile ilgili birçok sınav yapılmaktadır. Polis memurları için Başpolislik sınavı, Komiser Yrd. Sınavları vb. Ancak Çarşı ve Mahalle Bekçileri için görevde yükselme ile ilgili hiç bir sınav açılmadı. Teşkilatımız içinde 6 ay gibi kısa bir süre Polis Okulunda eğitim görüp, Polis Memuru olan birçok arkadaşımız olduğu gibi, Lise Mezunu Başkomiser rütbesinde  amirlerimiz bulunurken, Çarşı ve Mahalle Bekçileri için böyle bir sınav neden açılmasın?
Bütün bu belirtmiş olduğumuz konu ve problemler, Anayasamızın ilgili maddelerine veya İnsan Haklarına, Adalete ne kadar uymaktadır?
Çarşı ve Mahalle Bekçileri


Eli sopalı gençlik!..
Bazı karanlık odaklar üniversitelerimizi karıştırmaya çalışmakta. Üniversitelerimiz ilim irfan yuvaları olması gerekirken, ne hikmetse sokak çatışmalarıyla gündeme gelmeye başladı. Önce Dicle Üniversitesi'nde, sonra İstanbul Üniversitesi'nde ve başka bazı üniversitelerde olaylar çıktı.  
Bu çatışmalar beni ürküttü desem yalan olmaz. Çünkü seksen öncesi üniversite olayları aklıma getirdiğimde, endişelerim arttı.  
Üniversitelerimizin, ilim yuvaları olması, ülkemin ihtiyaç duyduğu nitelikli elemanları yetiştirmesi gerekir.  Anne ve babaları tarafından, "okusunlar, ailelerine, vatanlarına, milletlerine faydalı olsunlar" diye gönderilen gençliğimiz, bu oyuna gelmemeli...
Üniversiteli kardeşlerimiz, en ufak bir harekette boğaz boğaza gelebilmekteler. Ağızları burunları örtülerle kapalı, ellerinde kıpkırmızı bayraklar ve sopalar, satırlarla karşısındaki kardeşine saldıranlar oluyor... 
Gençler oturup sohbet edip, birbirlerini anlamaya çalışacaklarına, yine eski tavırlarını devam ettirip, sokak kavgalarından medet umuyorlar. Bu kardeşlerimiz öncelikle karşısındaki insanı anlamaya, tanımaya çalışsın. İnsanlar birbirlerini tanımaya çalışmadıkça birbirlerine düşman olmaya devam edeceklerdir. "Kişi bilmediğinin düşmanıdır" sözü meşhurdur. 
Anlaşılan o ki yabancı, kirli ve gizli eller bu barış sürecinden derin üzüntü duymaktadır. Anlaşılan, gizli ve kirli odaklar çok üzüntülüler; kalelerinden birini kaybetme endişesi taşıyorlar ve diğer kartları oynamaya çalıştıklarını hissettiriyorlar. Kana susamış adamlar barış ortamının oluşacağını herhalde hiç hesap edememişti. Son bir çırpınışla, ellerindeki diğer kozları oynamaya çalışmaktadırlar. 
İstihbaratın daha dikkatli olması gerekmekte. Üniversitelerdeki olaylar büyümeden engellenmeli. Bunun için de kirli eller daha fazla tahribat yapmadan derdest edilmelidir!
Bu sıkıntılarımız biterse, Allah'ın izniyle bizleri kimse daha tutamaz. Bu olaylara akıttığımız yaklaşık beş yüz milyar dolar, bundan böyle yatırıma akıtılır. İnsanımızın refah seviyesi daha bir artacaktır. Emperyalistler bundan korktuklarından, ellerindeki her türlü kartı oynamaya çalışmaktadır. 
Nizamettin Bekar-TRABZON

Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ 
İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.