Yenilebiliriz ama böyle oynamamalıyız...

A -
A +

 Seyircisiz bir Bursaspor... Hangi takım olursa olsun, seyircisiz kalınca üzülüyorum ama Bursaspor ve seyirci, özellikle de deplasman seyircisi ayrılmaz bir bütün.  Hâlâ kabul edemiyorum. Hâlâ bu öfkenin dinip, bir gün bu husumetin bitmesi dileğim. 

Ve maç başladı. Hatta gol atıyorduk. Güzel başladık, güzel devam ederiz inşallah dememe kalmadı Beşiktaş'tan tehlikeli ataklar gelmeye başladı. 9. dakikada Serdar Aziz'in vuruşu ve çizgiyi geçtiğini zannedip hopladığım top. Sonrasında, ilk yarının sonu ve 10 kişi kalan bir Beşiktaş.
İkinci yarıya başladığımızda sanki işler daha da kötüye gidiyor Bursaspor'um için. Yine de ümitliyim. Bu ümit tamamen benim iyimserliğimden. Çok savunmaya dayalı oynuyoruz hem de 10 kişi kalmış bir Beşiktaş'a.
72. dakikada gelen Almeida'nın golü ve maçın skoru...
Pinto-Batalla ikilisinin döktürdüğü günleri özledim ben. Üstelik maçı da Teksas'tan izleyememenin özlemi yetmiyormuş gibi bir de TV karşısında bol Beşiktaşlı bir kalabalık var. Maçla ilgili penaltı tartışması yaşanan pozisyonları konuşmak bile istemiyorum. Çünkü benim Bursaspor'umun bunlara ihtiyacı olmadan bu maçı yenmesi lazım.
Teksas dayanışması telefonlarla devam ediyor ve yine de takımımın yanında olmaya çalışıyorum. Aynı şeyi tekrarlayacağım, biz yensek de yenilsek de sevdamızın yanındayız. Ama ben yakıştıramıyorum Bursaspor'uma bu seneki sonuçları.
Daha iyisini hak ediyoruz biliyorum ya, canım acıyor. Kazım'ın hataları, Daum'a tepkiler, yenilgiler, başarısızlıklar.
Bir de son olarak Bursaspor aşkım haricinde çok futbol tekniğinden anlamıyorum ama 10 kişi kalmış bir Beşiktaş'a daha hücuma dayalı bir futbol yakışmaz mıydı Bursaspor'uma?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.